|
|
| Özgür Çerkes EDİTÖR'DEN | |
| Yolumuz | |
|
|
| Murat Özden | |
| ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. | |
|
|
| Erol Karayel | |
| “DİPLOMASİNİN” DEĞİL, “KAMUOYU BASKISININ” ZAFERİ veya “SELDEN KÜTÜK KAPMAK”… | |
|
|
| Mustafa Saadet | |
| KÜLTÜR DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKALIM | |
|
|
| Erol Kılıç Kutelia | |
| ABHAZYA’DA APARTMAN YASASINA ALTERNATİF DEVRE MÜLK YASASI OLABİLİR Mİ? | |
|
|
| Ahmet Altunok | |
| BELEDİYE OTOBÜSÜNDEKİ DENSİZ | |
|
|
| Kenan Kaplan | |
| ÇERKESLERİN VAROLUŞ MÜCADELESİ | |
|
|
| Kuriç K. | |
| METROBÜSTE BİR METROPOL ÇERKESİ… | |
|
|
| Vahit Erdo | |
| 4. SANAYİ DEVRİMİ ve VİRÜS | |
|
|
| Kuşha Faruk Özden | |
| Kayseri Mitingi Ayıbı Hepimizin | |
|
|
| Ali İhsan Aksamaz | |
| Yaşasın 23 Nisan! | |
|
|
| Balkar Selçuk | |
| Нарт Лъэпщ и Нэгъуджэр Лъэпщ и Тепщэгъуэмрэ и Гъуэгуанэмрэ - II | |
|
|
| İmdat Kip | |
| N’olacak Kaffed’in Hali… | |
|
|
| Aydın Candemir | |
| Çoğulcu Demokrasi Hareketi Başarılı Olabilir mi? | |
Soçi'de Şov Yaptık  Rusya’nın Soçi kentinin ev sahipliği yaptığı 2014 Kış Olimpiyatları devam ediyor… “Rusya’nın...” diyorum ama Soçi aslında Rusların değil... Kimin? Çerkezlerin. Türkleri, ‘1915’te Ermeni soykırımı yapmakla...’ suçlayan Ruslar, 1864’te Soçi’de binlerce Çerkez’i öldürüp bir o kadarını da sürgüne yollayarak yüzyılın en kanlı soykırımlarından birine imza atmıştı. Soykırım sırasında 20 kişilik küçükbir mescit dışındaki şehirdeki bütün camiler yıkıldı. İbadet yasaklandı. Kadın çocuk demeden zindanlara atıldı. Rus devleti soykırımın üzerinden 150 yıl geçmiş olmasına rağmen pişman olmak, özür dilemek bir yana dursun Çerkez nefretini ve ayrımcı politikalarını hâlâ devam ettiriyor. Bunun son örneğini olimpiyat bayrağını Çerkez olmayanlara taşıtmak gibi akla mantığa sığmayan bir karar alarak gösterdiler. Peki, hal böyleyken Türkiye ne yapıyor? Öyle ya... Ortadoğu’nun her yerinde zalimlere karşı ‘isyan bayrağı açan’ bir ülke olarak Rusların Soçi’de Müslümanları katlederek yazdıkları kanlı tarihe ve ‘Müslüman kardeşlerimize’ yönelik halihazırda devam eden bu ayrımcı politikalara ‘one minute’ olmasa da en azından ‘one second’ dememiz gerekmiyor muydu? Gerekmiyormuş! Neden mi? Soçi’de halihazırda 52 Türk inşaat şirketi faaliyet gösteriyor. Kış Olimpiyatları’nın tüm inşaat işini Putin’in ricası ile bir Türk firma tamamladı. Velhasıl, aramızda tamamen ‘duygusal’ bir bağ kuruldu. Hal böyle olunca da göz görmez, kulak işitmez oldu. Aslında Soçi ve olimpiyat demişken Türkiye’nin 2014 Kış Olimpiyatları’ndaki durumunu da yazmak isterdim... Ancak utancımdan yazamıyorum! Hatırlıyor musunuz? 3 sene önce Erzurum’da Üniversiteler Arası Kış Olimpiyatları düzenlenmişti. Türkiye, bu organizasyon için 700 milyon TL yatırım yapmış, o dönem Türk sporunu yönetenler devlet büyükleri, “Bu yatırım sayesinde 3 sene sonra Soçi’de şov yapacağız” demişlerdi. Sahiden yaptık şovu! Yılın 4’te birini kar yağışıyla geçiren, Bursa’dan Kars’a Kayseri’den Erzurum’a kadar her yanı karlı dağlar ve kayak tesisleriyle dolu bir ülke olarak Türkiye Soçi’ye 7 sporcuyla katılırken, Yeni Zelanda bile 10 sporcuyla katılıyor. (Yeni Zelanda güney yarımkürede yer alıyor ve ülkede subtropikal iklim hakim!) Nasıl şov ama? _____________________ POSTA, 14 Şubat 2014 |
|
2751 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
KISSADAN HİSSE
-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.
-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.
-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”