14 Eylül Cumartesi günü ÇDP İstanbul il başkanlığında, partinin 5. kuruluş yıl dönümü mütevazi ve içten bir törenle kutlandı. Beş yıl bir kurum için uzun süreç olmasa da çok önemli deney ve tecrübeleri yaşadığı bir süre oldu.

5. yıl kutlama töreninde dile getirilen içten duygular ve heyecan, partinin uzun yıllar Çerkes toplumunda farkındalık yaratma ve önderlik yapma konusunda kararlı bir tutum sergileyeceğinin ip uçlarını veriyor. 

2014 yılının 15 Ağustosu’nda parti oluşturulduğunda Türkiye'nin ve Rusya'nın manipüle ettiği çevreler, Çerkes kimlik mücadelesinin yükselmesi ve siyasallaşmasına karşı çıkan geleneksel tavırlarını ÇDP'ye de gösterdiler. Karşı çıkmalarının altında hiç bir nesnel gerekçe yoktu. Gerçek bir siyasi mücadelenin onların altındaki halıyı kaydırması, kapılandıkları yerlerden Çerkes Halkına bir fayda gelmeyeceğinin ortaya çıkması haklı olarak onları endişelendiriyor ve Çerkes meselesinin siyasallaşmasına karşı çıkıyorlardı.

Karşı çıkışlar, Çerkes meselesindeki hareketlenmelerin, gerek Türkiye’de, gerekse anavatanda Çerkes toplumuna zarar vereceği şeklindeki, Çerkes toplumunu korkutmaya, pasifize etmeye ve yok oluşa götürecek teslimiyete zorlayan değişmez argümanlarını kullanma üzerine  oturuyordu.

Oysa hiç bir dava bedel ödemeden kazanılmaz. Bedel ödemeyi göze alanlar, haksızlık yapanlara günü geldiğinde bedel de ödetirler. Söke söke halklarının sahip olması gereken haklarını alırlar.

ÇDP'yi yaratan süreç, ÇHİ'nin başlattığı hak arama süreçlerinin ortaya çıkardığı, heyecan dalgasının ortaya çıkarıldığı kurumlardan en önemlisidir.

***

ÇDP'nin kuruluşuna karşı çıkanlar bile artık, "Çerkes meselesinin siyasallaşması lazım ( tabii “ama bu ÇDP ile olmaz" şerhini düşerek) noktasına geldiler. Fakat henüz somut bir adım atabilmiş değiller.

Bütün zorluklara rağmen ÇDP, 5. yaşını tamamlamış ve emin adımlarla yoluna devam etmektedir. Bu beş yıl zarfında çok önemli tecrübeler kazanmıştır. Bu tecrübelerin en önemlisi bu süreçte Türkiye'de beş seçim yaşanması ve ÇDP'nin bu seçimlere müdahil olmasıdır.

15 Ağustos 2014'te ÇDP'nin kurulmasından 9 ay sonra Türkiye 7 Haziran 2015 seçimlerine gitti. Bu süreçte ÇDP büyük bir cesaret göstererek dokuz bağımsız adayla seçime katıldı. Tüm imkansızlıklara rağmen 7 Haziran seçimlerinde bazı bölgelerde kazanılan başarılar iktidar partisine üç milletvekili kaybettirdi ve tüm dünyada Çerkesler siyasi bir aktör haline geldiler.

2015 yılının 1 Kasım’ında yapılan seçimlere ÇDP katılmadı. Aradan dört buçuk ay geçtikten sonra yenilenen seçimlerde harcanacak yeni kaynak bulunamadığı, terörün ve kutuplaşmanın had safhaya çıktığı 1 Kasım seçimleri, Çerkeslere çok ilginç bir kazanım sağladı. 7 Haziran seçimlerinde ÇDP yüzünden 3 milletvekili kaybeden AKP, Çerkesleri siyaseten muhatap alarak Kayseri'den Çerkes bir vekil koymaya başladı.

24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinde ÇDP'nin, “Çerkesler Cumhurbaşkanı adayını arıyor” çalışması da çok önemli bir kazançtır. En az yüz bin

imza gerektiren Cumhurbaşkanı adayı çıkarılamasa da, partinin yürüttüğü aday arayışı anketine katılan kişilerin depolandığı çok değerli bir bilgi arşivi oluşumu sağlanmıştır.

31 Mart 2019 seçimlerinde, Doğan Duman'ı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı göstererek çok önemli bir tecrübe ve farkındalık yaratmıştır. Çerkes kimliği ile her türlü makama talip olunabileceğini gösteren Doğan Duman ve ÇDP, Çerkeslerin üzerindeki korku duvarının yıkılmasında çok önemli bir işlev görmüştür. Bu bile Çerkes Halkı ve Türkiye demokrasisi için başlı başına bir kazançtır.

Tekrarlanan 23 Haziran seçimlerinde Doğan Duman'ın ve ÇDP'nin Çerkesler adına ısrarını sürdürmesini anlayamayan, taşıdıkları bagajlar Çerkes kimliğinin önüne geçmiş kişiler bu tavra karşı çıktılar. Ancak ısrarın sürdürülmesi üzerine, İmamoğlu adına Canan Kaftancıoğlu, Binali Yıldırım adına AK Parti Çerkes Milletvekili Murat Baybatur arayarak Doğan Duman'ın kendi lehlerine çekilmesi ricasında bulundular. Doğan Duman'ın aldığı 4000 oyun neden değerli olduğunu Çerkesler anlayamadılar. Ama 31 Mart seçimlerinde Çerkesleri görmezden gelen siyasi Çevreler, Çerkeslerin önünde boyun eğdiler.

Çerkeslerin bir bölümünün bile bunu anlamış olması başlı başına bir kazançtır.

***

Beş yılda, beş seçim yaşamış olan Türkiye'de, ÇDP'de çok önemli tecrübeler edindi. Şimdi şartlar normal olarak işlerse, Türkiye'nin önünde dört yıllık seçimsiz bir dönem

bulunmaktadır. Seçim partilerin yarış dönemidir ve partileri diri tutar. Seçimsiz dönemler partilerde bir rehavet ve gevşeklik yaratır. Partimiz ÇDP seçimsiz dönemin rehavetine

kapılmadan büyük bir hazırlık ve antrenman süreci yaşamalıdır.

Sürekli seçim ortamı yaşanan Türkiye'de ÇDP, bu seçimsiz dönemi bir fırsat olarak görüp gerek ideolojik, gerek kadro anlamında bir nitelik ve nicelik yükselmesi sağlamalıdır.

ÇDP bu seçimsiz döneme dair eğitim, kadro ve örgütlenme çalışmalarına yönelik programını açıklamalı ve halkımızı bu programa dahil etmenin yollarını bulmalıdır.