Sevgili Okuyucularım,

Yıllardır Kaffed üzerine yazı yazmıyordum. Bunu söyleyecek sözüm olmadığından değil, Kaffed'in Çerkes Halkına her hangi bir faydasının olmayacağı kanaatine vardığım için yapmıyordum. Gönlümden düşmüş olan Kaffed için kalem oynatma, kelam etme isteğini bende öldürdükleri için yapmıyordum. Bağlarbaşı'ndaki İstanbul Kafkas Kültür Derneği'ne 1974 yılında üye olmuş, yani Kaffed'e bağlı bir derneğin 45 yıllık bir üyesinin gönlünü bu derece nasıl kırabildiklerini doğrusu anlamakta zorlanıyorum.

Bu yazıyı da "Kaffed Değişim Hareketi"nin gönlümde bir nebze umut uyandırmış olması nedeni ile kaleme alıyorum.

Ama önce, "Kaffed Değişim Hareketi" üzerine ait görüşlerimi belirtmeden, Kaffed'e dair birkaç kelam etmek isterim. Üzerinden beş buçuk yıl geçmiş olan, Özgür Çerkes web sitesinde  04.07 2014 tarihinde yayınlanmış "DÇB ve Payandaları Çerkes Halkının Sırtına Saplanmış Hançerdir" isimli yazımdan bir bölüm aktaracağım. 2014 yılında o yazıyı yazmama neden olan olaydan sonra benim için Kaffed de, DÇB de yok hükmüne girdi.

Yazının bir bölümünde şöyle demişiz : "En kötü örgütlülük bile örgütsüzlükten iyidir. Ancak DÇB ve payandaları kötü kelimesini bile hak etmiyor. Çünkü sarı örgütler bile, naylon örgütler bile, savundukları zümrenin çıkarlarını sözde bile olsa savunur görünürler. Yeryüzündeki siyasi ve sosyal mücadeleler tarihinde bu derece alçalmaya raslamak mümkün değildir. Çünkü bu derece açığa düşmek o örgütün idam fermanını hazırlaması anlamına gelir.

Geçtiğimiz günlerde DÇB (Dünya Çerkes Birliği) denilen örgüt Rusya Ulusal Yardım Fonuna başvuruyor. Bu güne kadar Çerkes Halkını uyutmak için Rusya'dan el altından aldıkları paralar yetmemiş ki, bir proje yarışmasına katılarak bonus almak istiyor.

Proje'nin kısa tanıtımında "İnternette etnik merkeziyetçi ideolojilere karşı mücadele projesinin uygulanabilmesi, İnternette Kabardey-Balkar Cumhuriyeti, Karaçay-Çerkes Cunhuriyeti, Adığe Cumhuriyeti, Krasnodar ve Stavropol Kraylarına yönelik, etno-merkezci, milliyetçi ideolojilere karşı mücadele etmeyi önermektedir" denilmekteydi.

Yani Anavatanda gelişen milli bilinçlenmeyi ve uyanışı bastırmak için hafiyeliğe soyunmuştur DÇB.

Bunu yapanlar tarih önünde Çerkes Halkına ve insanlığa karşı bunun hesabını vereceklerdir.

Ancak DÇB'nin en büyük bileşeni ve payandası Kaffed’dir.DÇB'de Rusya'nın patronajını kabul eden Kaffed, DÇB ne yaparsa yapsın görmemekte, duymamakta ve biat etmeyi kabul etmektedir.

Kaffed, DÇB'nin Ulusal Yardım Fonuna sunduğu proje ile ilgili 28 ve 29 Haziran’da yaptığı toplantıda açıklamada bulunma gereği duydu: "Söz konusu projenin hazırlanmasında Kaffed veya Kaffed 'in  DÇB yönetim kurulu üyelerinin bir dahli ve bilgisi olmamıştır. Kaffed'in belirtilen içerikteki projeleri onaylaması ve desteklemesi söz konusu değildir."

Anlaşıldığı kadarıyla DÇB yönetimi bu konuda yönetim kurulu üyelerine ve üye kuruluşlara bilgi vermeden hareket etmiştir. Kaffed konunun tüm yönleriyle açıklığa kavuşması için DÇB nezdinde girişimlerde bulunmuştur" denilmektedir.

Peki senin yönetim kurulu üyelerin orada ne işe yarıyor?

DÇB Kaffed’i adam yerine koyup bilgi verme gereği duymuyor mu?

"Yoksa Rusya size hiç bir şeye karşı çıkamayacağınız menfaatler mi temin ediyor?" diye adama sorarlar.

Ama görmezden gelerek, duymazdan gelerek, kafayı kuma gömerek varılabilecek hiç bir yer yoktur. Olayın ortaya çıkmasının üzerinden on gün geçtiği halde, ne yapıldığı ile ilgili olarak ortaya hiç bir şey konmamıştır.

Nasıl olsa bir çok şey gibi bunun da unutulup gideceği mi sanılmaktadır?

Kişiler ve kurumlar birbirleri ile anlaşamazlarsa yollarını ayırırlar. Madem ki Kaffed'in bu içerikteki projeleri onaylaması mümkün değildir, o zaman yolunu ayırması mümkündür.

İstifa etmek de son derece onurlu bir müessesedir. Kaffed DÇB üyeliğinden istifa etmediği sürece bu projeyi onayladığı anlamı ortaya anlamı ortaya çıkar.

Ancak biz Kaffed'in DÇB  üyeliğinden istifa etmek gibi onurlu davranışı gösterebileceğine inanmıyoruz."

Sevgili okuyucularım,

Bu yazıyı yazmamın üzerinden tam beş buçuk yıl geçti. Biz Kaffed'in bu süre zarfında yukarıda izahını yaptığımız olayla ilgili, DÇB nezdinde ne gibi girişimlerde bulunup, meseleyi açığa kavuşturmak için ne yaptığına dair bir açıklama duymadık ve duymayacağız.

Kaffed bunun gibi onlarca Çerkeslerin aşağılandığı ve hak ihlaline uğradığı bir çok olayda ses çıkarmamış ve meseleleri ört bas etmeyi tercih etmiştir .

Kaffed, Genel Başkanları Yaşar Aslankaya Rusya'dan deport edildiğinde ne yapmıştır?

Kaffed, Hacı Bayram Bolat, Muammer Canıdemir, Tarık Topçu anavatandan deport edildiğinde ne yapmıştır?

Kaffed, Khade Adnan, Nazmi Sabancı hapsedildiğinde ne yapmıştır?

Kaffed, Ruslan Gvaşev açlık grevine gittiğinde ne yapmıştır?

Kaffed, Martin Koçesoko tutuklandığında ne yapmıştır?

Kaffed, Perit Xase DÇB tarafından kapattırıldığında ne yapmıştır?

Kaffed, Rusya Suriyeli soydaşlarımızı Anavatana kabul etmediğinde ne yapmıştır?

Kaffed, Rusya anadilleri seçmeli ders haline getirdiğinde ne yapmıştır?

Tabi ki bu soruların cevabı için hiç bir şey demekten başka elimizden bir şey gelmiyor.

Öyleyse şimdi değişim zamanı.

***

"Kaffed Değişim Hareketi"nin ortaya çıkması en eski Çerkes çatı örgütlenmesi olan Kaffed'de bir heyecan yaratmıştır. Bu çok değerli bir şeydir. Çünkü rekabetin olduğu, projelerin yarıştığı, hizmet yarışına ekiplerin talip olduğu bir ortam dinamiktir ve umut vericidir. Bu ortamın doğmasına vesile olan bu ekibi kutluyorum.

Bu yazıyı yazdığım için onlarla tanıştığım ve desteklediğim anlamı çıkmasın. Yönetime talip olan genç arkadaşlarımızla neredeyse fiziki karşılaşmamız bile olmadı.

Kişiler, kurumlar, oluşumlar fikirleri, tavırları ve sözleri üzerinden değerlendirilir. Bende bu arkadaşları yaptıkları paylaşımlar üzerinden tanıdım. Söylediklerinin ve yazdıklarının altına ben de de imzamı atarım.

Ancak güzel söz söylemek, güzel ilkeleri alt alta yazmak kolaydır. Ama yönetime gelindiğinde yazılan ilkelerin ve sözlerin yerine getirilmesi asıl olandır. Yönetime gelirlerse bu arkadaşlarımızı test etme imkanına sahip olacağız. Hakikaten Kaffed’i değiştirebilecekler mi, yoksa Kaffed onları kendine mi benzetecek?

Göreceğiz.

26 Ekim 2019 Cumartesi akşamı Bağlarbaşında İ.K.D salonunda Kaffed Değişim Hareketi'nin yönetim kurulu adaylarını izledim ve çoğunu ilk kez gördüm.

Donanımlı, birikimli ve enerjileri olduğu izlenimini edindim. Kaffed tarihinde bir genel kurul öncesi belki de ilk defa projeler yarışıyor.

Ancak soru-cevap kısmında yapılan görüşmelerde, DÇB konusunda değişim hareketinin net bir tutumunun olmadığı izlenimi edindim. Bu net olmayan tutum, zaman içerisinde, değişim hareketini Kaffed’in kendine benzetme riskini barındırıyor. Bu tuzaktan kurtulurlarsa Çerkes Halkı için bir umut olmayı başarabilirler.

24 Kasım 2019 tarihinde yapılacak Kaffed Genel Kurulu’nun halkımız için hayırlı olmasını diliyorum.