Soğuk Savaş döneminde üzerinde “Bebek Arabası Fabrikası” yazılı bir yerde bir karı koca çalışıyormuş. Çiftin bir çocukları olacağı anlaşıldığında parayla satın almaktansa bebek arabasını fabrikadan çalmaya karar vermişler. Ve hergün arabanın bir parçasını çalmışlar. Böylece zamanı geldiğinde çocuk doğduğunda parçaları birleştirip kendi bebek arabalarına sahip olacaklarını düşünmüşler. Bir zaman sonra bebek doğmuş. Artık arabasının tüm parçaları da hazırmış. Sonra çift oturup yeni doğan bebekleri için bebek arabasının parçalarını birleştirmişler. Parçaların hepsi birleştirildiğinde Sovyet çiftinin evlerinde tam otomatik bir uçak savar silahı varmış artık!

***

Fıkra Sovyet döneminin karakteristiğini yansıtıyor. Ne zaman aklıma gelse, yeni dönemde Dünya Çerkeslerini manüple etmek ve Çerkes Soykırımı’nın dünyaya duyurulmasını önlemek ve bu amaçla her türlü beşinci kol faaliyetini Türkiye Çerkesleri üzerinde yürütmek hedefiyle çalışan Dünya Çerkes Birliği aklıma geliyor.

Dünya Çerkes Birliği fıkradaki bebek arabası fabrikasına benziyor. Adına bakarsanız Çerkes halkının faydasına çalıştığını sanıyorsunuz. Ama parçaları birleştirince asıl amacının, diasporanın ve en çokta Türkiye Çerkeslerinin kontrol altında tutulması olduğunu anlıyorsunuz. Her eylemi ve her hareketi Çerkes diasporasını ve tabii ki Kafkasya’daki cumhuriyetlerde yaşayan Çerkes halkını aldatmak ve sadece ve sadece Putin dönemi neo-işgalci Rus politikalarını yürürlüğe koymak olan bir örgüt olduğu anlaşılıyor Dünya Çerkes Birliği’nin.

Şairin “Toplar gördüm Sahra topları / Namlusu akla çevrilmiş” dizelerini doğrular gibidir Dünya Çerkes Birliği. Namlusunu akla çevirmiş hedefi gerçeği ve hakikati sabote etmek sadece…

Yeni dönemde Rusya, Çerkes diasporasını eskiden olduğu gibi Adıgey Cumhuriyeti üzerinden değil, Kabardey - Balkar Cumhuriyeti üzerinden yönlendireceğe benziyor. Bizim Maykop Ekolü dediğimiz ve içlerinden bazılarının Adıgey’de Cumhurbaşkanlığı danışmanlığına kadar yükseldiği bir grup dönüşcü FSB’nin gözüne batmış görünüyor. Adıgey Cumhuriyetinden FSB’nin sahte ve yalanlarla dolu operasyonlarıyla gözden düşürülen bu Çerkesler aslında bir dönemin kapandığının da işaretçisi. FSB açık açık reklam kokan hareketler sergiliyor.[1] Amaç mesaj vermek ve dönüşçü Çerkesleri yıpratmak.

Yeni dönemde Rusya, Dünya Çerkes Birliği adlı işbirlikçi beşinci kol örgütünün merkezini Kabardey-Balkar’da sabitlemiş görünüyor.

Aslında Dünya Çerkes Birliğini ayakta tutan ve onun içini dolduran tek yapı KAFFED’dir ve KAFFED denetim altında tutulduğu sürece de maksat hasıl olmuş demektir.

Kabardey-Balkar Putin’in Yeni Operasyon Bölgesidir

Çerkes Soykırımı’nın 150. yılına girdiğimiz şu demlerde Rusya Kabardey-Balkar üzerinden “Çerkeslere Soykırım yapılmadı sadece biraz uff oldu!” üst başlıklı konferanslar dizisini başlatmış durumda. Türkiye Çerkesleri Rus Konsolosluklarının önünde toplanmayı hızlandırdıkça Rus Devlet aklı da kendince Soykırım’ı örtecek, içini boşaltacak projelerini bir bir devreye sokuyor.

Bir yandan diasporanın denetlenemeyen Çerkesleriyle temas kurmaya çalışırken[2], öte yandan Soykırım tarihine (21 Mayıs) yakın günlerde cinayetler işlemeye[3], bir yandan AKP hükümetine baskıları arttırmaya başlıyor.[4]

Bu yeni dönemde Rusya Kabardey-Balkar’daki İslamcı gruplarla savaşarak, diasporayı manüple ederek ve Dünya Çerkes Birliği üzerinden Çerkes halkına yeni ve sahte düşmanlar üreterek Soykırımın 150, yılını geçiştirmeyi planlıyor. Bunda da oldukça başarılı.

Yeni dönemde Dünya Çerkes Birliğinin en büyük ve temel misyonunun Çerkes Soykırımı’nın dünya kamuoyunun gündemine girmesini önlemek olduğunu söylemek mümkün.

Bunu yaparken DÇB öncelikle Çerkes tarihinin derinliklerinde kalmış en eski savaşların bile izini sürüyor ve Ruslar dışında Çerkeslerle savaşan diğer topluluklara ve özelliklede Kırım Tatarlarına karşı boş bir milliyetçilik üretmeye, Çerkes halkında belirginleşen anti-işgalci düşünceler ve Soykırım bilincine karşın yeni hedefler göstermeye çalışıyor. Bundan dört-beş yıl önce başlatılan Kanjal Savaşları (Kabardey Çerkesleri ile Kırım Tatar Hanlığı arasında 1708’de yaşanan bir dizi savaş) anmalarını bu bağlamda ele almak mümkün.

Adına belgeseller yapılan, atlı seramoniler ve anmalar düzenlenen ve temelde yükselen Çerkes milliyetçiliğini Türk kökenli halklarla çatıştırmayı amaçlayan bu proje bir FSB-Dünya Çerkes Birliği projesiydi. Ve asıl amaç Çerkes-Rus Savaşlarını ıskalayıp başka yapay hedefler göstermekti. Zaten amaç da çok geçmeden hasıl oldu ve Türk kökenli Balkarlar ile Çerkesler karşı karşıya geldiler.

Ne var ki Kırım Tatarları o eski hanlık dönemlerinden hayli uzaktalar ve Stalin’in icra ettiği katliamlar ve sürgünlerle anavatanlarından koparılmış durumdalar. Hal böyle olunca da ortalıkta olmayan Kırım Tatarlarına karşı yükselen Çerkes Milliyetçiliğini yönlendirmek için ideal bir hedef oluverdiler.

Çerkes Soykırımını unutturacak, Çerkes-Rus Savaşlarını hatırlatmayacak ve Rus işgalini akla getirmeyecek her senaryoda Dünya Çerkes Birliği’ni en ön saflarda gördük.

Bir çokları ve KAFFED, Dünya Çerkes Birliğini bebek arabası üreten bir fabrika sansa da aslında o sadece Çerkes halkının geleceğini ve bu gününü dinamitleyen bir yapı.

Bakın yaklaşık 2 yıldır Türkiye’de Antep-Nizip’te Suriye’den bir dizi operasyonla getirilen 1000’den fazla Çerkes yaşıyor.[5] Bugüne kadar Dünya Çerkes Birliği adı verilen bu sahte Çerkes yapısından tek bir yetkili gelip bu insanları ziyaret etmiş değil. Bu insanların Anavatanlarına döndürülmeleri konusunda tek bir yetkili ne Adıgey’den, ne Kabardey-Balkar’dan, ne de Karaçay Çerkes’ten gelmiş değil.

Bu ne perhiz ne lahana turşusu?

Ama Dünya Çerkes Birliği neredeyse her hafta “Çerkes Soykırımı Yoktur” temalı konferanslar düzenlemeye başladı.

Ne var ki artık mızrak çuvala sığmıyor. Çerkes halkını vatanında Soykırıma uğratan, bununla da yetinmeyip geri kalanların nerdeyse tamamına yakınını topraklarından süren Çarlık Rusyası’nın bu politikalarını Dünya Çerkes Birliği gibi işbirlikçi beşinci kol örgütleri ört-bas edemeyecektir.