Ahmet Altunok
Kader Ah Kader…
12/06/2017 Kaç gündür iş yerimin kepengini açarken yaşlı bir adam dikkatlice bana bakıyor. Sanki benimle konuşmak istermiş gibi bir hali var. Uzatmadan kendisine yaklaştım ve “Buyurun amca, size bir çay söyleyeyim, karşılıklı biraz sohbet edelim” dedim. Hiç itiraz etmedi, işyerine birlikte girdik. “Çerkessiniz herhalde” diye sordu. “Evet” dedim. Çay söylemek için hareketlendiğimde, “Hayır lütfen oturun” dedi yaşlı adam ve sözlerine devam etti: “Birkaç gündür buralarda dolaşıyorum. Etraftakilere sordum buralarda ‘Çerkes tanıdığınız var mı’ diye, seni söylediler. Ama bir türlü yanaşıp konuşmaya cesaret edemedim. İyi ki bugün sen beni buyur ettin.” “Aşk olsun amca, ne demek. Sizi misafir etmek benim için onurdur.” “Ne bileyim oğlum…” dedi. Bir müddet sustuktan sonra bir şeyler anlatmak istediğini, fakat uygun olup olmayacağı hakkında tereddüdü bulunduğunu söyledi. Rahatlatmak niyetiyle “Estağfirullah amca, buyurun sizi dinliyorum” dedim. “Ben Yozgat'lıyım evladım” dedi yaşlı adam. “İstanbul'da baytar mektebinde okumuştum. Ve tayinimi Kayseri'ye istedim. Kısa sürede de görevime başladım. Uzunyayla'nın Çerkes olduğunu bildiğim için sıklıkla o bölgeye giderdim ve çok güzel de ağırlanırdık. Genelde ev sahibimiz de köy muhtarları olurdu. Bazen köyün gençleri toplanır benim için düğün yaparlardı ve çok da güzel geçerdi. Birkaç yıl böyle geçti. Fakat bu köylerin içinde öyle bir köy vardı ki ben en çok o köyü tercih ederdim gitmek için. Zira o köyün muhtarının kızına âşık olmuştum. Sanırım kızın ailesi de bunu hissetmişti; çünkü son gidişimde bana karşı tavırları oldukça değişmişti. Çayı evin kızı değil, komşunun kızı servis etmişti. Buna bir anlam veremedim. Sorduğumda kızın evlendiğini söylediler. Çok üzülmüştüm. Bunun üzerine çok geçmeden görücü usulüyle ben de evlendim. Fakat onu bir türlü unutamıyordum. Bir gün karşılaştığım ortak arkadaşımıza kızın halini sordum, nerededir, ne yapar dedim. Ama aldığım cevapla bir kez daha yıkıldım: Kız evlenmemişti. Yüreğime yine bir ateş düştü. İşin garip tarafı derdimi paylaşabildiğim tek kişi de eşimdi. Öyle ki bazen beni teselli bile ediyordu. Yıllarca sürdü bu durum. Ta ki kızın evlendiğini, kocasının sonra öldüğünü duyana kadar. İşte bunun üzerine de hemen aramaya çıktım. Öğrendim ki çocuklarıyla beraber bu semtte yaşarlarmış.” Sülalesini ve kimlerden olduğunu söyledi yaşlı adam. Sonra, “Affına sığınıyorum oğlum, hoş gör; dünya gözüyle bir kere olsun görmek istiyorum” dedi. Gözleri yaşarmıştı. Ben de çok etkilendim. Kalktım yüzümü yıkadım. Ve iki çay söyleyerek yanına döndüm. Çaylarımızı yudumlarken Yusuf Amca'ya nasıl cevap vereceğimi düşünüyordum. Zira bahsettiği kişi iyi tanıdığım bir aile idi. Hatta arkadaşımın annesiydi. Ancak birkaç ay önce vefat etmişti. Nihayet durumu anlattığımda yaşlı adam hiç konuşamadı. “Kader oğlum” dedi ve ekledi, “Rica etsem beni otagara bırakır mısın?” Kalktık, yaşlı adamı otogara götürdüm. Arabadan indi, sonrasında refakat etmemi istemedi. Orada vedalaştık ve hiç arkasına bakmadan ağır ağır otobüs yazıhanelerine doğru yürüdü... |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
BELEDİYE OTOBÜSÜNDEKİ DENSİZ - 16/07/2022 |
Bu densizinkine benzer çıkışların istisna olduğunu bilelim ve öfkemize yenilip düşmanlarımızı sevindirecek refleksler göstermeyelim. Biz Çerkesiz ve sağduyu da bunu gerektirir zaten. |
Kayseri Mitingi, Kusur Arayıcılar ve Sefer Amca - 17/09/2018 |
Yapılan bir işin eksiğini bulmak ve konuşmak her zaman kolaydır; ama karar alıp icraate geçmek, hele ki meydanlara çıkıp kimliği için talepte bulunmak herkesin harcı değildir. Biz bunu biliyoruz, vicdanı olanlar da biliyor. |
Bir Gizli Kahraman: Suriyeli Doktor Ahmet - 14/08/2018 |
Her gelen Doktor Ahmet'i soruyordu. Belli ki fedakar, toplumu için yaptığı işleri kendine vazife bilen bir gizli kahramandı Doktor Ahmet. |
Çerkes Hasan, 15 Temmuz Şehitleri ve Edirnekapı Kavşağı… - 14/07/2017 |
Hiç olmazsa kabrinin bulunduğu kavşağın adının “Çerkes Hasan Kavşağı” olarak değiştirilmesi bu vefasızlığı bir nebze olsun giderebilir. |
Çerkes Toplumunda Bir Yetim ve Toğuz Muammer - 05/11/2016 |
12-13 yaşlarındaydım. Kıtlığın ortalığı kasıp kavurduğu günlerdi ve geçim çok zordu. Tüm bu zorluklarla baş etmeye çalışırken üstüne bir de babamı kaybetmiştim. |
İletişim Çağı, Facebook Çerkesliği ve Kadriye Abla... - 09/10/2016 |
Kuşkusuz iletişimin ve Facebook'un başka toplumlara olduğu gibi bizim toplumumuza da kazandırdığı ve kattığı çok şeyler var. Ya kaybettirdiklerini hiç düşündük mü? |