• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi15
Bugün Toplam305
Toplam Ziyaret1061618
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.425434.5633
Euro36.250536.3957
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
Listeler Asıldı, Kel Göründü
11/04/2015

Ey Halkım!

7 Haziran tarihinde Türkiye yine bir seçime gidiyor. Türkiye'de yaşayan herkes bu seçimlerin çok önemli olduğunu söylüyor.

Sen bu seçimlerin öneminin farkında mısın ey Halkım?

Bu seçimde, Türkiye  demokratikleşme ile diktatörleşme arasında bir seçim yapacak. Onun için, Türkiye'yi demokratikleştirmek isteyen tüm kesimler ve halklar bu seçime ölümüne asılıyor.

Ama bu denklemin hiç bir yerine seni koymadı düzen partileri.
Türkiye'de yaşayan tüm kesimler dikkate alındı. İyi de oldu. Romanlar, Yezidiler, Süryaniler, Aleviler, Kürtler, Ermeniler,… tüm kesimler.

Ama senin asaletin, kahramanlığın, kendini beğenmişliğin beş para etmedi. Kimse seni adam yerine koymadı.

Ak Parti’den Çerkes kimliğini öne çıkararak aday olanların tamamının üstü çizildi. Çerkes olduğu söylenen bazı kimselerin Ankara'da, Manisa'da, Samsun'da Ak Parti’den seçilecek yerlere gelmiş olmaları hiçbir anlam ifade etmemektedir. Bu kişiler milletvekilliğine Çerkes kimliği ile aday olmadıkları için Çerkeslerin sesi de olmayacaklardır. Öyle de bir dertleri de yoktur. Sakın bu insanlar var diye AKP'ye oyunuzu vererek çöp etmeyin.

Bu seçimlerde önseçim yaparak demokratikleşme yolunda önemli adımlar atan, Ermenilere ve Romanlara kontenjan adaylıkları veren CHP'den Engin Özkoç, Zekeriya Temizel, Bülent Kuşoğlu gibi adayların varlığı asla Çerkeslerin temsilcisi oldukları anlamına gelmez. Onun için CHP'ye de oylarınızı vererek çöp etmeyin.

HDP'ye gelince; 2015 seçimlerinde meclis sıralarına Çerkes Kimliği ile mutlka bir Çerkes vekil taşıyacaklarına dair söz vermişti Sırrı Sakık. Ama öyle görünüyor ki, HDP'nin vermiş olduğu söz de 7 Haziran'a değil de, bir başka seçime kalmış görünüyor.

İstanbul’dan Birinci Bölge beşinci sıradan Çerkes solu adına aday gösterilen değerli dostum Bülent Uluer'in ve Bursa'dan aday gösterilen Metin Kılıç ve Birgül Asena Hızel'in, Sakarya'dan aday gösterilen Neslin Gümüş ve Cumhur Atay'ın malesef seçilme şansı yoktur. Çerkeslerin talepleri ile ilgili en samimi duruş gösteren HDP, Çerkeslerin bağımsız adaylarının olmadığı yerlerde desteklenmelidir.

Neden hiçbir parti Çerkesleri ciddiye almıyor?

Çünkü boş övünmeler dışında hiçbir şey üretememiş, varlığını geleceğe taşımak için hiçbir ciddi proje ortaya koyamamış bir toplum hiçbir kesim tarafından ciddiye alınmaz.

125. yılın üzerinden geçen 26 yılda, 21 Mayıs gibi sembol bir günü etkisizleştirmeye çalışan Rusya'nın piyonlarını, toplum önünde saygın kimseler olarak yürüten bir halkı kimse ciddiye almaz.

Beş milyon nüfusumuz var diye şişinip, hiç bir toplumsal meselede beşbin kişiyi bile harekete geçirememiş bir halkı hiç kimse ciddiye almaz.

Onun için aklını başına alman lazım ey halkım!

***

Su içine girdiği kabın şeklini alır.

İnsan da öyle.

Çerkesler de soykırıma uğrayıp sürüldükleri Osmanlı coğrafyasına çok çabuk benzediler. Sürgün'ün ilk yıllarında hala Osmanlıcılık ve ümmetçilik geçerli olduğu için Çerkes kimliğinden dolayı bir sıkıntıları olmadı Çerkeslerin.

Çerkes Teavün Cemiyetini kuran kadrolar Osmanlıcılık ve Ümmetçilik ikliminde yetişmiş kadrolardı. Ancak daha sonra ittihatçıların devlete hakim olması Çerkesler içinde de bir kırılmayı beraberinde getirdi.

İktidarın içinde olmak adına Turancı-Türkçi ittihatçıların militanı olmaya çekinmediler. Teşkilat-ı Mahsusa’nın en önemli aktörleri, Kuşçubaşı Eşref, Kuşçubaşı Sami, Çerkes Ethem bunun en tipik örneğidir.
Mustafa Kemal'in Kurtuluş savaşındaki en yakın dava arkadaşı, Türkiye'nin ilk Başbakanı Çerkes asıllı Rauf Orbay, Gönen Manyas Çerkeslerinin sürgün kararnamesini imzalamakta bir sakınca görmemiştir.

Yine asker ve siyaset adamı, T.C'nin kuruluş döneminin güçlü adamı Başbakanlık da yapmış olan Çerkes asıllı Recep Peker asimilasyon politikalarının ideoloğu ve baş uygulayıcısı idi. Bu politikalardan Çerkeslerle birlikte tüm Türkiye Halkları büyük zararlar gördü.

Türkiye’deki tüm siyasi partiler ittihat ve Terakki partisinin farklı versiyonlarıdır. Hangi partiye girerseniz girin, Türkçülük dışında bir kimlik geliştirmeniz mümkün değildir.

İsterseniz Türkiye'de çok partili hayata geçildikten sonra, meclise milletvekili olarak girdikten sonra hiçbir şey yapamamış Çerkeslerle bir gezinti yapalım.

Çerkeslerin diyasporada yetiştirdiği en önemli asker ve yazarlardan biri olan General İsmail Berkok da 1950-54 yılları arasında Demokrat Parti’de milletvekilliği yapmıştı. Ancak o ünlü kitabı “Tarihte Kafkasya" ölümünden sonra yayınlandı.

Yine Demokrat Partide iki dönem milletvekilliği yapan Hakkı Kurmel'in Çerkeslerle ilgili herhangi bir şey yapabilmesi mümkün olmamıştır Meclis’te.

1965'te ve 1969'da Türkiye İşçi partisinden iki dönem milletvekili seçilen Rıza Kuas'ın da Çerkeslerle ilgili kurduğu tek bir cümle bize ulaşmamıştır.

Adapazarı’ndan yetişen Çerkes Ekrem Alican, önce Demokrat Parti'de siyaset yapmıştı. Daha sonra yeni Türkiye Partisi'nin uzun süre başkanlığını yapan Ekrem Alican bir dönemin en renkli siyasi siması idi. Ama ondan da Çerkeslerle ilgi kurduğu tek kelime miras olarak kalmadı geriye.

Adalet Partisi ve Doğru Yol Partisi’nde siyaset yapan Mehmet Gölhan, Ekrem Ceyhun, Bekir Sami Daçe'lerden geriye Çerkeslerle ilgili söylenmiş tek kelime kalmamıştır maalesef.

Yine AKP'de siyaset yapmış olan Abüllatif  Şener, Nazım Ekren, Sait Açba'dan Çerkeslerle ilgili tek bir cümle duyanınız olmamıştır.

CHP'nin genel başkanlığını yapan Deniz Baykal'dan, uzun yıllar genel sekreterliğini yapan Önder Sav’dan, halen milletvekili olan Engin Özkoç ve Bülent Kuşoğlu’ndan Çerkeslerle ilgili doğru dürüst bir cümle duymadık.

İttihat Terakki'nin yavruları olan tüm partiler içerisinde ne Çerkesliğin ne de başka etnik toplulukların siyasetini yapmak mümkün değildir.

***

HDP'ye ise ayrı bir parantez açmak istiyorum.

Ortadoğu coğrafyasında en büyük sorunları olan halklardan biri de Kürtlerdir. Kürdistan coğrafyasının dört devlet tarafından paylaşılmış olması da bu sorunları daha da ağırlaştırmaktadır.

Bu sorunları çözmek için yola çıkan Kürt devrimcileri otuz beş yıllık bir silahlı mücadele sonucu hem Türkiye'de, hem de tüm dünyada yasal olarak kabul görmüşlerdir. Bu silahlı mücadelenin Parlamento’daki temsilcileri DEP, HEP, HADEP, BDP ve HDP çizgisidir.

Bugün HDP çizgisinin Türkiye'de yürüttüğü, tüm kesimleri kucaklayan demokratikleşme mücadelesi çok değerlidir. Ancak yeterli değildir. PKK-BDP-HDP çizgisi bir Kürt hareketidir ve öncelikle çözmesi gereken, çok ağır bir mesele olan Kürt meselesidir. Bunun dışındaki tüm meseleler tüm iyi niyetlerine rağmen tali meseleler olarak kalmaktadır.

2011 seçimlerinde Mardin'den Süryani aday Erol Dora’yı meclise taşıdıklarında çok sevinmiş ve bu konuda bir yazı da yazmıştım. 2011 yılından bu yana Erol Dora'yı yakından takip ettim. Ancak Erol Dora'nın bu süreçte mecliste Süryanilerle ilgili kurduğu tek cümleye rastlamadım.

Belki de Süryanilerin meselelerine sıra gelmedi Kürt meselesinin ağırlığından dolayı.
****

Çerkesler de, Basklar gibi, Filistinliler gibi, Ermeniler gibi, Tamiller gibi, Kürtler gibi kendi siyasi partilerini, kendi özgün siyasi yapılarını kurdular.

Malesef siyasi parti Çerkeslerin tarihinde çok gecikmiş bir yapılanma ve bir ilk.

Çerkeslerin bu çiçeği burnundaki yeni partisi "Çoğulcu Demokrasi Partisi" ÇDP, 7 Haziran seçimlerinde, Çerkes halkıyla birlikte büyük bir sınava hazırlanıyor.

Bu seçimlerde ÇDP ile birlikte Çerkesler biz de varız diyecekler, tüm görmezden gelinenlerle birlikte.

ÇDP dokuz bağımsız adayı ile birlikte, Kürtlerden sonra en fazla milletvekili adayı ile 7 Haziran seçimlerine katılan ilk etnik Halktır.

Çerkeslerin adayları, İstanbul 1. Bölgede Prof Günsel Avcı, 2. Bölgede Laz Kardeşimiz Ali İhsan Aksamaz, 3. Bölgede Kenan Kaplan, Düzce’de Ayşe Pişkin, Bursa'da İlhan Aydın, Eskişehir'de Timur Şahan, Ankara'da Faruk Arslandok, Kayseri'de Emine Sezgin, Samsun'da ise Saim Sezgindir.

7 Nisan'da partiler listelerini açıkladılar ve kelleri göründü. Yani hiçbiri Çerkesleri kaale alarak adam yerine koymadı.

Şimdi Çerkeslerin adamlıklarını gösterme zamanıdır.

Şimdi ÇDP'nin etrafında kenetlenme zamanıdır.



2994 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. - 19/08/2024
Çerkes Diaspora tarihinde Balıkesir’in Gönen ve Manyas Çerkeslerine uygulanmış asimilasyon, inkar ve imha politikaları anlaşılmadan Türkiye Çerkesleri’nin neden bu kadar yoğun bir biçimde yok olduklarını anlamak mümkün değildir.
SÜRGÜNDEKİ ETHEM’İN HATIRATI DOLAYISIYLA TÜRK ORDUSUNA YAZDIĞI BİLDİRİ - 27/07/2024
Bizlere kitaplarda Kurtuluş Savaşı, ya da İstiklal Harbi diye öğretilen şey aslında bir iç savaştır. Bu savaşta Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar, verilen iç savaşın yanında bir ayrıntıdan ibarettir.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR-3 - 01/07/2024
Çerkeslerin “Met Çunatuko İzzet” (Bilgin İzzet) dediği Yusuf İzzet Paşa, rafları kitap dolu bir odada Ethem beyi kabul etti. Solgun, halsiz görünüyordu. Heyecanlıydı, kalkarak Ethem beyi karşıladı, —“Memleketi bir felaketten daha kurtardın" dedi.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR – 2 - 14/06/2024
Ticaret basımevini satın alarak kurduğu Yeni Dünya gazetesini başyazarlıkla birlikte Arif Oruç beyin buyruğuna vermişti. Yeni Dünya, sırtını Ethem beyin askeri gücüne, ününe dayayarak komünizmi savunuyordu.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR - 03/06/2024
Ethem Bey’in iyi bir eğitimi olmadığı için onu eleştirenler, onun üstün meziyetlerinin farkında değildirler.
KIZILORDU KOROSU’NA GEÇİT YOK! - 25/04/2024
Her şeye rağmen bu konserlerin yapılmasında ısrar edilirse, Kızılordu Korosu'nu her şekilde protesto edeceğimizi ve pişman edeceğimizi de bilin!
ETHEM, CELAL BAYAR’A YAZDIĞI MEKTUPTA KÜRTLER İÇİN ÖZERKLİK, ÇERKESLER İÇİN AZINLIK HAKKI İSTEDİ. - 20/04/2024
Ethem meselesi bir çelişkiler yumağıdır. Ondan bir hain çıkarmaya çalışan güruh, onlarca kitap yazmasına rağmen henüz bunu başaramamıştır. Ondan bir kahraman çıkarmaya çalışanların eli de T.C. yasaları ve saldırıları nedeniyle bağlıdır.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİNE BİR BELGE DAHA - 13/04/2024
Çok net şekilde Şark-i Karibcilerin bunak paşalar diye suçladığı Çerkes Teavün Cemiyeti’nin, istisnalar hariç, Çerkeslik için hiç bir gelecek tasavvurunun olmadığını görüyoruz.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİ - 07/04/2024
Osmanlı döneminde Çerkesler iki önemli Cemiyet oluşturdular. Bunlardan birincisi 1908 yılında Çerkes Osmanlı paşaları tarafından kurulmuş olan “Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”dir. İkincisi 1921'de“Şark-ı Karib Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyeti"dir.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi