• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi26
Bugün Toplam454
Toplam Ziyaret1062445
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Erol Kılıç Kutelia
erolkutalia@hotmail.com
Ayayra Amyüa
02/09/2013

“Ayayra”  ve  “amyüa”  sözcüklerini Türkçeye şöyle çevirebiliriz: “Zafer'e giden yol”

30 Eylül Abhazya Cumhuriyeti’nin zafer günüdür.

30 Eylül bir sevinç günüdür ama zafere giden yol acılarla doludur.

Her toplumun unutulmayan, unutulması mümkün olmayan özel günleri vardır. Bu özel günler, sevinci de, acıyı da, inancı da bünyesinde taşır.

Bağımsız Abhazya Cumhuriyeti’nin özel günlerini şöyle sıralayabiliriz:

1/2 Ocak - Yeni yıl

7 Ocak - Noel

14 Ocak - Dünyanın Yaratılış Günü

8 Mart - Kadınlar günü

9 Mayıs - 2. Dünya savaşı zafer günü

21 Mayıs - Kafkas -Rus savaş kurbanlarını ve sürgünü anma günü

23 Mayıs - Aziz Simon yortusu günü

23 Temmuz- Abhazya bayrak günü

14 Ağustos - Anavatan savunucularını anma günü (Şehitler günü)

15 Ağustos - Abhazya gönüllüleri günü

26 Ağustos - Abhazya Cumhuriyeti uluslararası tanınma günü

30 Eylül - Zafer günü (Ayayra amşı)

11 Ekim - Abhazya silahlı kuvvetler günü

30 Ekim - Abhazya bilim ve sanat günü

26 Kasım - Abhazya anayasa günü

14 Aralık - 1992/1993 savaşında Abhazyada ölen çocuklar günü

Bütün bugünlerin yanında, hicri yıla göre hesaplanması sebebiyle tarihi her yıl değişen kurban bayramı da Abhazya’da özel bir gündür ve aynı zamanda tatildir.

 Özel günlerin bir kısmı resmi tatil günü; bir kısmı ise sadece anma günüdür.

30 Eylül Abhazya Cumhuriyeti'nin zafer günüdür. Bu zafer, birliğin beraberliğin, kardeşliğin, Kuzey Kafkas halklarının zaferidir.

Bu zafer, Nartların yiğit evladı Viladislav Arzınba'nın liderliğinde, anavatan, diaspora ve Kuzey Kafkas halklarının bütünleşmesinin eseridir.

Savaş başlar başlamaz Türkiye diasporasının yoğun olarak yaşadığı İstanbul’da “Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesi'' kuruldu. Kuzey Kafkas kökenli her halktan 20’ye yakın kişi komite yönetiminde görev aldı.

Komite şu ilke kararını aldı. “Bu savaş bizim savaşımızdır, anayurdumuzu biz savunacağız, Kuzey Kafkas kökenliler dışında hiç kimse, hiçbir grup, hiçbir fraksiyon Abhazya'ya gidemez”

Savaş devam ederken Türkçü/ülkücü gruplar da, Kürtçü gruplar da muhtelif dinci gruplar da komiteye müracaat ederek Abhazya'ya gitme isteklerini ilettiler. Hele Tiflis'teki faşist yönetimin “Gürcistan doğuda Hıristiyanlığın son kalesidir” şeklindeki beyanatından sonra dinci grupların Abhazya'ya gitme talepleri yoğunlaştı. Bu grupların hem parası vardı, hem de savaş tecrübeleri vardı ama Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesi kırıcı olmayan bir üslupla bu talepleri teşekkür ederek reddetti.

Türkiye ve Ortadoğu coğrafyasında yaşayan Çerkesliğini yitirmemiş gençler, hatta bu coğrafyada yaşayan kızlar dahi Abhazya'nın yardımına koştu. Çünkü o topraklar onların ata topraklarıydı.

Tanrı korusun, 1992/1993 Abhazya Gürcistan savaşını şayet Abhazlar kaybetmiş olsaydı, Komite yönetimdeki çalışan 20’ye yakın kişi, savaşacak insanları ve paraları olan bu grupları reddettiği için belki de birileri tarafından “vatan haini” ilan edileceklerdi.

Ancak Abhazlar, diasporadaki kardeşleri, kardeş Kuzey Kafkas halkları ve Abhazları davalarında haklı gören yurtseverlerin desteği ile bu savaşı kazandı ve 30 Eylül'de zafer şarkıları söylemeyi hak eden taraf oldu.

İstanbul’da kurulan Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesi de, bu zafere katkılarından dolayı ''Kahramanlık madalyası'' ile taltif edildi.

Abhazya savaşına diasporadan en büyük maddi katkıda bulunan ilk dört kişiden üçünün ismini açıklamak isterim. En büyük maddi destek, Kayserili Kabardey tahmadasının kendisine cenaze parası olarak sakladığı tedavülden kalkmış mor binlikti.

İkinci büyük maddi desteği veren Ubıh kökenli tahmadamız Fahri Dilmaç’tı. Gönenli, Türk ordusunda görev yapmış emekli bir subaydı Dilmaç. Emekli olduktan sonra sanayici olmuş bir Kafkas yurtseveriydi.

Üçüncü büyük maddi desteği veren ismi açıklamıyorum. O halen hayatta olan büyük bir Kafkas yurtseveridir. Tanrı ona uzun ömürler versin.

Dördüncü büyük maddi desteği veren Abhazya’nın özgürlük savaşında kaybettiğimiz, annesi bir Adige, babası bir Abhaz olan Sıba Efkan Çağlı ile beraber Sakarya’nın Hendek ilçesi Soğuksu (CGERDA) köyünde aynı kabristanı paylaşan büyük Kafkas yurtseveri Abhaz Arüta Ethem Arutan’dır. Bu değerli tahmadamız İstanbul Kafkas Abhazya Kültür Derneğinin kuruculuğunu ve yöneticiliğini yapmış, Kafkasya ile ilgili her yayın için katkıda bulunmuştu. Savaş devam ederken İstanbul Kadıköy'de Kafkasya ile ilgili bir toplantıya katılmış ve kalbi Abhazya’nın çektiği savaş acısına dayanamayarak aramızdan ayrılmıştı.

Kabardey, Ubıh, Abhaz tahmadalarımız siz Abhazya'nın özgürlük ve bağımsızlığını göremediniz ama artık Abhazya özgür, bağımsız ve uluslararası tanınmışlığı olan bir ülkedir.

Rahat uyuyun, onurla uyuyun.

Sizler Kafkas halkının aydınlık yüzüydünüz.

Aynı şekilde öbür dünyanız da aydınlık, ruhlarınız şad olsun.



5300 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ABHAZYA’DA APARTMAN YASASINA ALTERNATİF DEVRE MÜLK YASASI OLABİLİR Mİ? - 09/08/2023
‘’Apartman Yasası’’ teklifine alternatif olarak Abhazya’da ‘’Devre Mülk’’ Yasası çıkartılabilirse, Abhazya’nın hassas olan demografik dengesine zarar vermeyeceği gibi, demografik yapısına süreç içinde olumlu katkısı olabilir.
3. ULUSLARASI ÇERKES KONFERANSI’NIN ARDINDAN… - 06/07/2022
Kafkas Dernekleri Federasyonu, Çerkes Dernekleri Federasyonu, Abhaz Dernekleri Federasyonu, Birleşik Kafkasya Dernekleri Federasyonu bir araya gelip, konu birliği, eylem birliği, takvim birliği için bir konfederasyon oluşturmalıdırlar.
SOSYAL MEDYA VE KUZEY KAFKAS HALKLARI - 16/01/2022
Sosyal medya günümüzde sadece bir iletişim aracı değil aynı zamanda bir sosyal baskı aracıdır. Bunun yanında kamuoyu oluşturma özelliği vardır.
GÖRDÜKLERİMİZ DUYDUKLARIMIZ YAŞADIKLARIMIZ - 15/12/2021
Bu ülkede zaman zaman milliyetçilik adı altında ırkçılık yapıldığını da gördük ve görüyoruz.
DÜĞÜNLERİMİZ SİLAH ATILAN POLİGON DEĞİLDİR! - 26/08/2021
Köy düğünlerinde silah atan magandalar artık kentlere de ulaşmış bulunmakta, hergün yeni bir yaralanma, ölüm haberi almaktayız.
AFGANİSTAN’DA ÖLEN ABHAZLAR VE MEGRELLER - 17/08/2021
Gürcistan çok dilli, çok kültürlü, çok inançlı bir ülke olmasına rağmen Kartvel kozunu sürekli oynayıp, homojen bir Gürcistan yaratma, diğer halkları pasifize etme peşinde.
DİASPORALARIN GÜCÜ - 01/05/2021
Abhazya'nın özgürlük ve bağımsızlık savaşında Türkiye diasporasında yaşayan 5 milyondan fazla Kuzey Kafkasyalı birlik ve beraberlik içinde hareket ettiler.
SUNİ DEVLET SINIRLARI SAVAŞ DAVETİYESİ DEĞİL Mİ? - 10/10/2020
Pergel ve cetvelle ülkelere suni sınırlar çizen emperyal devletlerin faşist yöneticileri, günümüz demokrasi ve insan hakları anlayışına göre savaş suçlusudur.
ABAZA KİMLİĞİ - ABAZALAR / ABHAZLAR: TEK MİLLET, ÜÇ DİYALEKT, İKİ AYRI ALFABE - 06/08/2020
Habze ve Apsuara’da kadınlar için söylenen bazı yaklaşımlar şöyledir. - Kadın evin kan damarıdır. - Evi ev, akrabayı akraba yapan kadındır. - Kadının olduğu yerde bıçak çekilmez
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi