• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi26
Bugün Toplam509
Toplam Ziyaret1062500
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Kuşha Faruk Özden
farukozden35@hotmail.com
Uzunyayla’yı Birleştirebilmek…
19/05/2013

Geçenlerde Facebook’ta -biraz gecikmeli olarak- “Uzunyaylalılar Birliği” imzasıyla yazılan yakışıksız bir yazı okudum. Lüzumsuz, zorlama ve çocukça bir yazı. Sanki Uzunyayla’nın uğraşacak hiçbir ciddi sorunu kalmamış gibi onunla bununla itişip kakışan bir sürü yazı daha.

Kendilerini Uzunyayla Çerkesliğinin “yılmaz bekçisi ve koruyucusu” olarak gören, kaç kişiden oluştuklarını bilmediğim ekip, sizlere sesleniyorum!

Sizler başkalarına çamur atıp hakaret etmeden önce kendi halinize bir bakın da, ondan sonra konuşun.

Kayseri ÇHİ Mitingine katılan, miting için İzmir’den gelen Uzunyaylalı birisi olarak o gün sizler gibilerini çok gördük. Hani yürüyüş sırasında karşı kaldırım kenarında arabası ile kaç “kişi katılıyor acaba?” diye tarassut edenlere bizzat şahidim.

Kendilerine “Uzunyaylalılar Birliği” gibi büyük ve iddialı isim seçenler!

Siz Uzunyayla gibi bir ismi taşıyamazsınız.  O ismin ağırlığı sizi ezer.

Siz “Uzunyaylalılar Birliği” mensupları!

Uzunyayla’nın özelliklerinden biri de Çerkes olması ve Çerkes kalmasıdır. Ama böyle giderse yakın gelecekte bu özellik, yani Çerkes olma özelliği kalmayacak.

Böyle giderse iki nesil sonra “dedem Çerkesti” diyenler ortalığı dolduracak.

***

İlköğretim için taşımalı olarak çocukların toplandığı Karakuyu, Kaynar, Panlı gibi köylerde İlköğretim okulları bulunmaktadır. Bu okullarda seçmeli Çerkesçe dersini seçtirip, sınıfların oluşmasına öncülük etseydiniz sizleri takdirle karşılar, gerçekten Uzunyayla’nın birliğini isteyen bir gurupsunuz derdim.

Haydi köylerde halen Çerkesçe konuşuluyor, dolayısıyla ihtiyaç yok diyelim(!?); ama Pınarbaşı veya Kayseri’de böyle bir çalışmayı yapsaydınız sizleri alnınızdan öper, gerçek öncüler olarak kabul ederdim.

***

Çocukluğumuzda en eğlenceli seyahatlerden birisi de değirmene gitmekti. Ben kağnılarla gidilen dönemlere yetişemedim. Ama hayal meyal, kağnılarla konvoylar halinde değirmen seferlerine gidenleri hatırlarım. Kağnı tekerleklerinin gıcırtısı nasıl gecenin karanlığını delerdi bilirim.

Harman sonunda, sonbaharda, her hane mahsulüne göre gelecek yılın tohumluğunu ve kışın yiyeceği unluk buğdayını ayırırdı. Bir miktar da bulgurluk tabii ki. Unluk buğdaylar yıkanır, kurutulur, çuvallara doldurularak değirmene hazırlanırdı. Her evde az veya çok bulgur için buğday da kaynatılır ve kurutularak değirmene hazırlanırdı. Köylüler guruplar halinde, kağnılara yüklediği unluk buğdayları değirmenlere taşırdı. Nöbet tabir edilen değirmen sırası beklenir, birkaç gün sonra ilk kağnılar boş olarak geri dönerdi ki, buğdayların devamını değirmene getirmek için. Ardından da un yüklü kağnılar dönerdi.

Bizim civardaki köyler Şerefiye ve Viranşehir değirmenlerine giderdi.

Benim dönemimde meşakkatli değirmen seferleri artık sona ermiş, traktör dönemi başlamıştı.

Değirmende buğdayların başında iki üç kişi nöbetçi kalır, sıra gelince öğütürlerdi. Bu arada traktörler köye döner, ikinci, üçüncü seferleriyle unluk buğdayları değirmene taşırlardı. Birkaç gün içinde köyün neredeyse yarısına yakınının unu öğütülürdü. Zaten köyümüz pek büyük değildi.

Önce miadını dolduran değirmenler yıkıldı. 25 yıl kadar önce ki gidişlerimden birisinde Viranşehir değirmenlerinin yıkıldığına, yerinin dahi hayal meyal seçilebildiğine şahit oldum. Uzunyayla’da su değirmenleri dönemi bitmişti.

Bununla birlikte Şerefiye köyünün altından başlayarak, Viranşehir, Üçpınar, Yahyabey ve devamında bütün ırmak boyunun öldüğünü duydum. Artık hiçbir hayvan ırmaktan su içmemekte imiş. Sebebi de yukarıda kurulan balık çiftliğinin suyu kirletmesi. Evet, Uzunyayla’nın ekonomik değerlerinden biri daha feda edilmiş durumda. Kurulan bir balık çiftliğinin atıkları bütün vadiyi yaşanmaz hale getirmiş.

“Uzunyaylalılar Birliği” diye kendilerine boylarından büyük isim takan ama Uzunyayla değerlerinden bihaber “gurupçuk”, sizlere sesleniyorum! Bu bahsettiğim çevre felaketi için mesela ne yaptınız?

Eğer ki sizler gerçek Uzunyayla sevdalıları olsanız, Uzunyayla ismini boş didişmelere alet ederek boş vakit geçirmek yerine, önce dilinizin, sonra doğal çevrenizin yani Uzunyaylanın, özetle Çerkesliğin mücadelesini veriyor olurdunuz.

Ya sizin yaptığınız ne?



3718 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kayseri Mitingi Ayıbı Hepimizin - 22/09/2018
Uzunyayla’da doğan ve o ortamdan gelen birisi olarak, yapılacak eylemi yaşlılara götürüp “Nahıj ohu” (yaşlılar işi) olarak meselenin formalitesine uygun yapılmamasını öncelikli hata olarak görüyorum.
Kayseri’de Omuz Omuza Verme Zamanı - 12/09/2018
Anavatanda anadilde eğitimin kısıtlanması nasıl ortak sorunumuzsa, TRT’de sürekli Çerkesçe yayın yapacak bir kanalın kurulması da halkımızın hayati bir ihtiyacıdır. Zaman kaybetmeden bunun sağlanmasını istemek hakkımızdır.
Bir Direniş Sembolü… - 24/10/2017
Bir tarafta Ğuaşo RUSLAN mücadelenin ve direnmenin sembolü olurken, bazıları da Ruslarla birleşmenin 460. yılı kutlamalarına katılır ve kimileri de onların peşinden koşar. Aynen fener alayında geçen askerlerin arkasından koşan çocuklar gibi.
Bütün Dünyada Milliyetçilik Yükselirken !? - 28/09/2017
Bütün dünyada milliyetçilik yükselirken bizim Çerkesler’de gerilemesinin nedenini araştırmak da başlı başına akademik tez konusu olur.
Asalet Kanda Değil, Duruş ve Davranıştadır - 17/08/2017
Siyasi kamplaşmanın en yoğun yaşandığı 80 öncesi dönemde Devrimci Çerkesler, Dindar Çerkesler ve Ülkücü Çerkesler olarak kamplaşmış olsak dahi “Çerkeslik” şemsiyesi altında bir araya gelebiliyorduk.
Türkiye Panoraması ve Biz Çerkesler - 24/07/2017
İttihat ve Terakki’nin günahlarını örtmek için Ermenilere uygulanan mezalimi bugün dahi inkâr etmenin nedenini iyi irdelemek gerekir. Acaba gasp edilen Ermeni malları ile bir alakası var mıdır? Menfaatlenenlerin dolduruşuna geliniyor olmasın?
Çerkesçe Tv İstemiyor muyuz Yoksa? - 20/05/2017
21 Mayıs’ı yılda bir gün hatırlayıp farklı günlerde farklı yerlerde etkinlik, anma veya nasıl yapacağını bilmeden bir güne sıkıştırma yerine “ÇERKES SOYKIRIM VE SÜRGÜNÜ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ” çalışmalarına bir an önce başlanması dileğiyle.
Uzunyayla’da Kar Yolları Kapardı; Ya Şimdi? - 14/03/2017
Duyduk ki DÇB temsilcileri Kaffed ile barış yapmak için Ankara’ya elçiler göndermiş. Kaffed de yelkenler suya inmiş.Bu kadar çabuk pes edecektiniz de kopardığınız yaygara neyin nesiydi?
Kurbanlar ve Kurbanlıklar - 23/09/2016
Bereket ki halkın iradesini kırabilecek bir plan yapmayı becerecek kadar zeki değiller. Hepimize büyük geçmiş olsun.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi