Deguf Fuat
deguf@ozgurcerkes.com
Çürüyen Kaffed İdeolojisi Ve Çerkes Dernekleri Federasyonu
24/04/2013
Şimdi “KAFFED’in ideolojisi ne ola ki, sonuçta Kafkas halkları adına kurulmuş bir dernek, iyi kötü çalıştılar da üstelik. Daha ne istiyorsunuz?” diyenleriniz olacak. Gelişmelerin peşinden sürüklenmek, hayatı yakalayamamak, içi boş kavramların esiri olmak; yani kısaca öngörüsüzlük, tüm kişi ya da kurumlar açısından ciddi bir handikap. Buna bir de durağanlığın kaçınılmaz sonu olarak çürümüşlüğü eklediğinizde çıplak hakikatle karşı karşıya kalıverirsiniz. KAFFED’in uzun süredir gözümüzün önünde eriyip gidişinin, eridikçe içe kapanıp daha Ortodoks bir yapıyla kendini donatması ve halktan koparak herkesi düşman ilân eden bir paranoyaya sürüklenmesinin sebebi bu. Aslına bakılırsa bu federasyon hiçbir zaman Çerkes halkının geniş bir yelpazede temsiliyetini üstlenemedi. Dili, aktiviteleri, üstten bakışı, Türkiye Cumhuriyeti devletine uzun süre egemen olan statükocu anlayışı savunması halktan kopukluğunu güçlendiren temel faktörlerden biriydi. Ancak “koyunun yokluğunda abdurrahman çelebi” niyetine hepimiz KAFFED’i “varolanla yetinmek zorunda kalanların” sabrıyla kabullendik. Oysa çoktandır beden cepkene sığmamaya başlamıştı bile. Çerkes halkının talepleri, beklentileri, geldiği seviye, KAFFED’e bugüne dek hakim olan ideolojinin unsurlarına birkaç gömlek büyük geliyordu ve bunu Çerkes Hakları İnisiyatifi’nin(ÇHİ) çalışmalarında yakından test edebilme imkânı ortaya çıktı. ÇHİ’yi oluşturan dört kişi, istişare ettikleri 5-10 kişiyle birlikte yola çıktığında ben de bu doğuma tanıklık edebilme fırsatı yakaladım. Anında anladım farklı bir yapılanmanın ortaya çıkacağını. Bu grup kısa zamanda Türkiye’nin gündemine Çerkesleri ve onların haklarını sokuverdi. Tam bir yıl içinde binlerce kişinin katıldığı dört miting yaptılar, bir çalıştay düzenlediler, onlarca televizyon programına çıktılar, onlarca gazetede sayfa sayfa yeraldılar. Hali hazırda altı aydır da her ayın 21’inde ısrarla İstanbul’daki Rusya konsolosluğunun önüne gidip Soçi olimpiyatlarını protesto ediyorlar. KAFFED ideolojisinin yöneticileri korkuyu enselerinde hissetmişlerdi ilk kez ve acı gerçekle yüz yüze kalmışlardı. On yıllarca derin devletle hemhal olan ilişkileriyle Çerkeslerin sorunlarını “dans, müzik lay lay lom” ekseninde limitlemeyi, daha doğrusu bastırmayı başarmışlardı. Ama şimdi her şey farklı gelişiyordu. İçinde İÇD, Kafkasya Forumu ve ÇHİ’nin de yer aldığı kuruluşların katılımıyla bu kez Dünya Çerkesleriyle Dayanışma Komitesi(DÇDK) kuruldu. KAFFED’in imkânlarının onda biri bile yoktu ellerinde. Ancak onlar uçaklarla Beyrut’tan Suriyeli Çerkesleri Türkiye’ye taşırken ve çeşitli yollarla gelen yüzlerce Çerkesi de köylere yerleştirirken KAFFED bir açıklamayla “Artık hiçbir Suriyeli Çerkesi kabul edemiyoruz” diyordu. Bu çok büyük bir ayıptı. Aslında rezaletti. Ne demek kabul etmemek? Bu nasıl bir ifadedir? Orada korkunç bir savaş devam ederken ve soydaşlarımız bombalar altında hayatta kalma mücadelesi verirken siz kim oluyorsunuz da “kabul edemiyoruz” diye açıklama yapabilme cüretini gösteriyorsunuz? Kimin adına, hangi hakla yapıyorsunuz bunu? Biz bu cümleyi kullanmıyoruz. Suriyeli soydaşlarımızın başımızın üstünde yeri var. Nitekim bu yazının yazıldığı saatlerde ikinci kez, uçakla 215 Suriyeli Çerkesi daha Türkiye’ye getirecek DÇDK. İşte KAFFED’i bitiren, içten içe çürüten gerçek bu. Çürüyen bir organizmayı artık kurtaramazsınız. Onu doğal ölüm sürecine bırakır, yerine dinamik, canlı, insandan yana olan, sorunlarına duyarlı yeni bir yapı kurarsınız. Çerkes Dernekleri Federasyonu da bu ihtiyaçtan doğdu. KAFFED içindeki demokrat, namuslu ve Çerkes halkının taleplerini yüreklerinde hisseden dostları da bu oluşumun içinde görmek istiyoruz. Onlara başarılar diliyorum. Hep yanlarında olacağım. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Gezi Casting’i Çerkeslere Hangi Rolü Verdi? - 24/07/2013 |
Gezi Castingi’nin orada bulunan bir avuç Çerkese uygun gördüğü rol, figüranlıktı. Diyeceksiniz ki Kurtuluş Savaşı’nda başrollerden birini oynadı da ne oldu? Gezi’ye de damgasını vuran zihniyet onları o zaman da “hain” ilân etmedi mi? |
Kafkas Diasporası ve Oğuz Berk Üzerine Birkaç Söz - 22/11/2012 |
Kafkas Diasporası’ında yaşayıp, sosyal ve kültürel hayatımızın devamı için çaba sarf etmiş isimlere bir vefa borcu olarak mezarlarını yaptırmak üzere bir kampanya başlatılııyor. Hemen çalışma da başlatıldı ve iki kabir için isimler belirlendi bile. |
ÇHİ-Aleksey Erkov görüşmesi: “SAMİMİ AMA SÖZÜNÜ SAKINMADAN” - 20/11/2012 |
“Twitter eylemi” ni yarın akşamdan başlayarak Rusya Konsolosluğu önünde bitecek etkinlikle de taçlandırmak gerekmez mi? O zaman tüm twitdaş Çerkeslere sesleniyorum. Haydi biraz da yarın akşamki eylemle trend topic olalım. |
Vacit beye armağanımdır: BENİM ADIM EBRULİ… - 28/06/2012 |
Vacit beyden ricam şu. Bu işler hızlı bir tempoyu gerektirir. Ankara’nın bürokratik havası insanları ağırlaştırır, bilirim. Ama biz Çerkeslerin meselesi ACİL!!! Sizin de bu aciliyete uygun davranmanızı bekliyoruz. |
ALOOO, KAFFED Mİ? WUİPÇEDIJ! - 26/06/2012 |
Yahu, afişi bekleyecek hal mi kaldı? Acele, tüm illerde toplantılar düzenlemen gerekir KİTLESEL olarak. Bu işin nasıl bir aciliyeti olduğunu göremiyor musunuz? Kör müsünüz kardeşim siz? |
Kalbim 29 Nisan'da Kayseri'de Çarpacak - 26/04/2012 |
Kayseri’de Çerkeslerin artık “biz buradayız ve daha fazla erime-eritme sürecine sessiz kalmayacağız” demeye karar verdiğini gösteriyor. |
Hatalara puan verirsek kim birinci çıkar? ÇERKESLER VE İTTİFAKLAR SORUNU - 26/03/2012 |
Şimdi Çerkeslerin kimlik mücadelesi ve kültürel hak talepleri konusunda yapılması gereken, hataları değil ortak paydaları öne çıkarmak olmalı. |
Geçip Giden Nevruz-Newroz Ve Demokrasinin Takozları - 22/03/2012 |
Türkiye hak taleplerinin özgürce, sükûnet içinde yerine getirilebildiği, bu demokratik taleplerin de devlet tarafından güvence altına alındığı bir ülke olmak durumundadır. |
Çerkes Hakları İnisiyatifini Neden Destekliyorum? - 07/03/2012 |
Son bir yıldır Çerkeslerin adı Çerkes Hakları İnisiyatifi sayesinde çok daha fazla işitilir oldu, onların hak talepleri çok daha fazla gündeme geldi ve Türkiye kamuoyu ÇERKES HAKLARI ile tanıştı. |
Devamı |