• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi13
Bugün Toplam294
Toplam Ziyaret1061607
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.425434.5633
Euro36.250536.3957
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
Bayram Küslerin Barışma Günüdür
06/11/2011
Bayramlar sadece çocukların sevindiği ve sevindirildiği günler midir acaba?
Yoksa, büyüklerin de bayramlardan öğrenmesi gereken çok şey yok mu?
Bayramlar ve günler var içtenlikli ve coşkulu; adı bayram olan günler var
ruhsuz ve içeriksiz.
Mesela hıdırellez günü. Nasıl da erkenden kalkıp dileklerini yazıp gül dallarına asarlar insanlar.
Romanlar hıdırellez gününe kakava diyorlar. Nasıl da coşkulu eğlenceler
tertip ediyorlar. Çocukluğumda köyümüzde hıdırellez gününde koyunlar kesilip, yemekler yenirdi. Önce dualar edilip, sonra da eğlenceler düzenlenirdi. Yaşlısı, genci herkes hıdırellezi büyük bir içtenlikle kutlardı.
Ya nevruz günleri?
Yüzbinlerce insan hertürlü baskıya rağmen nasıl da meydanlara akıp, büyük bir heyecanla ateşlerin üzerinden atlarlar.
1 mayısta, emeğin bayramında milyonlarca insan meydanları doldurup nasıl da içten haykırırlar, "yaşasın halkların kardeşliği, tüm dünyanın emekçileri birleşin" diye. Büyük bir coşku seli olur meydanlarda.
Adı bayram olan ama içinde sevinç ve coşku olmayan günler de var. Cumhuriyet, milli egemenlik, zafer gibi. Adı bayram bu günlerin ama içinde halk yok. Öğrencilerin, sadece tatil olduğu ve okulları kaynadığı için sevindiği günler.
İslam Dünyasında bayramlar, halkın gerçek anlamda katıldığı günlerdir. İslam aleminin iki büyük bayramı var: Ramazan ve Kurban Bayramı.
Ramazan ayında, insanlar açlıkta eşitlenip, zengin fakir farkı ortadan kaldırılır. Açlığın ve yokluğun ne demek olduğu ve paylaşmanın anlamı sindirilir. Ve ayın sonunda bayram edilir.
Kurban bayramı ise, insanın yerine hayvanın kurban edilmesinin bayramıdır. Kurban bayramında yapılan hac ibadeti 1400 yıldır devam eden dünyanın en büyük ve en coşkulu mitingidir aynı zamanda.
Ve bayramlar hoşgörü, bağış, dayanışma ve sevgi günleridir.
Ama bayramların en önemli özelliği de küslerin barışmasıdır.
Küs olan iki kişi nasıl barışır ?
Hatalı olan taraf hatasını kabul edip, karşı tarafın zararını tazmin etmeyi kabul eder ve karşı tarafta onu affederse, küslük biter ve barış olur.
Peki ülkemizde devletle halklar arasındaki küslük bitirilip barış nasıl sağlanır?
İki kişi arasındaki küslükte işleyen sistem, devletle halklar arasında işletilirse barışın sağlanmaması için hiçbir neden yoktur.
Barışın sağlanabilmesi için özeleştiri yapıp, adım atması gereken öncelikle devlettir.
Devletin, "Ey Kürtler, Çerkesler, Lazlar, Ermeniler, Rumlar, Süryaniler, Yahudiler, Romanlar, Araplar, Pomaklar, Boşnaklar, Aleviler, solcular, dindarlar biz sizi bugüne kadar yok farz ettik. Sizi yok etmek için ne gerekiyorsa yaptık ve büyük acılara neden olduk. Öncelikle bu güne kadar yapılanlar için içtenlikle özür diliyoruz. Yaşanan acıları telafi edemeyiz. Ama sizin varlığınızın devamı için pozitif ayrımcılıklar yapabiliriz. Bizim yaptığımız hatalar için bizi affedin ve barışalım" derse, ülkemizde gerçek bir bayram yaşanır.
Bu çok zor birşey değil aslında.
Devlet bu adımı ya atacak, ya da attıracaklar.
Sadece bu adımın daha fazla kan dökülmeden atılmasını diliyoruz.
Bu Kurban bayramı vesilesiyle devlette akl-ı selimin üstün gelmesini temenni ediyoruz 
Devletin toplumla barıştığı dönemdeki bayramların çok daha bayram gibi olacağına inanıyoruz.
ÇHİ (Çerkes Hakları İnisiyatifi) olarak öncelikle Çerkes halkının, kardeş halkların ve tüm müslüman aleminim  kurban bayramını kutluyoruz.
Nice gerçek bayramlara.


4627 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. - 19/08/2024
Çerkes Diaspora tarihinde Balıkesir’in Gönen ve Manyas Çerkeslerine uygulanmış asimilasyon, inkar ve imha politikaları anlaşılmadan Türkiye Çerkesleri’nin neden bu kadar yoğun bir biçimde yok olduklarını anlamak mümkün değildir.
SÜRGÜNDEKİ ETHEM’İN HATIRATI DOLAYISIYLA TÜRK ORDUSUNA YAZDIĞI BİLDİRİ - 27/07/2024
Bizlere kitaplarda Kurtuluş Savaşı, ya da İstiklal Harbi diye öğretilen şey aslında bir iç savaştır. Bu savaşta Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar, verilen iç savaşın yanında bir ayrıntıdan ibarettir.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR-3 - 01/07/2024
Çerkeslerin “Met Çunatuko İzzet” (Bilgin İzzet) dediği Yusuf İzzet Paşa, rafları kitap dolu bir odada Ethem beyi kabul etti. Solgun, halsiz görünüyordu. Heyecanlıydı, kalkarak Ethem beyi karşıladı, —“Memleketi bir felaketten daha kurtardın" dedi.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR – 2 - 14/06/2024
Ticaret basımevini satın alarak kurduğu Yeni Dünya gazetesini başyazarlıkla birlikte Arif Oruç beyin buyruğuna vermişti. Yeni Dünya, sırtını Ethem beyin askeri gücüne, ününe dayayarak komünizmi savunuyordu.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR - 03/06/2024
Ethem Bey’in iyi bir eğitimi olmadığı için onu eleştirenler, onun üstün meziyetlerinin farkında değildirler.
KIZILORDU KOROSU’NA GEÇİT YOK! - 25/04/2024
Her şeye rağmen bu konserlerin yapılmasında ısrar edilirse, Kızılordu Korosu'nu her şekilde protesto edeceğimizi ve pişman edeceğimizi de bilin!
ETHEM, CELAL BAYAR’A YAZDIĞI MEKTUPTA KÜRTLER İÇİN ÖZERKLİK, ÇERKESLER İÇİN AZINLIK HAKKI İSTEDİ. - 20/04/2024
Ethem meselesi bir çelişkiler yumağıdır. Ondan bir hain çıkarmaya çalışan güruh, onlarca kitap yazmasına rağmen henüz bunu başaramamıştır. Ondan bir kahraman çıkarmaya çalışanların eli de T.C. yasaları ve saldırıları nedeniyle bağlıdır.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİNE BİR BELGE DAHA - 13/04/2024
Çok net şekilde Şark-i Karibcilerin bunak paşalar diye suçladığı Çerkes Teavün Cemiyeti’nin, istisnalar hariç, Çerkeslik için hiç bir gelecek tasavvurunun olmadığını görüyoruz.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİ - 07/04/2024
Osmanlı döneminde Çerkesler iki önemli Cemiyet oluşturdular. Bunlardan birincisi 1908 yılında Çerkes Osmanlı paşaları tarafından kurulmuş olan “Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”dir. İkincisi 1921'de“Şark-ı Karib Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyeti"dir.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi