• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam275
Toplam Ziyaret1167762
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar40.702840.8659
Euro47.553147.7436
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
BALKAR SELÇUK’A MEKTUP
10/08/2025

Sevgili Selçuk,

Doğrusunu istersen, 2011 yılında Çerkes Hakları İnisiyatifi (ÇHİ)’ni oluşturup “bu ülkede bizde varız. Demokrasi sadece Kürtler, Aleviler, Romanlar için değildir. Çerkeslerde demokrasi istiyor, haklarını istiyor” diyerek meydanlara çıkana kadar seni tanımıyordum. Ama o günden sonra Çerkes Aktivizminin en önünde giden, Çerkes Halkının en yiğit evlatlarından biri oldun. Aynı zamanda bir akademisyen olarak senin yazabildiğin kitapları yazabilmiş ikinci bir fert daha dünyada yok. Normal olarak senin ünvanının çoktan profesör olması gerekirdi. Zaman zaman birbirimizi sert eleştirdiğimiz anlar oldu. Senin toplumu sarsmak için sarf ettiğin sözleri bir çok kesim hakaret olarak algıladı, sana karşı mesafe koydu ve toplumdan izole etmek için duvarlar ördü. Ancak onların duvar örme çabalarını nasıl yıkıp geçmişsen, Türkiye Cumhuriyeti’nin hapishane duvarlarını da yıkıp geçeceğinden eminim.

Ne yapmışsın sen Sevgili Selçuk ? “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçunu işlemişsin. Senin yazılarından dolayı tahrik olup milyonlar sokağa dökülüp ortalığı yangın yerine mi çevirmişler? Yok ortada öyle bir şey. Senin paylaşımlarını tweeter’de beşyüz kişi ya görüyordu yada görmüyordu. Ancak çok özür diliyorum, teweeter denen o b.k çukurunda troller harekete geçip bir kişiyi hedef gösterdiğinde maalesef sonu cezaevi ile biten bir süreç yaşanıyor. Seni de o tuzağa düşürdüler. Aslında ortada Hukuku ilgilendiren bir şey yok. Senin yazdıkların fikir özgürlüğü anlamında değerlendirilip dava bile açılmayı gerektirmeyen bir şeydir. Senin Çerkes Meselesiyle ilgili yaptığın paylaşımlara, bu ırkçı trol takımı musallat oldu. Sen de onlara anlayacakları dilden cevaplar verdin ve birilerinin nezdinde çizmeyi aştın.(!)

Ancak Sevgili Selçuk, Bu ülkede Türklerden başka herkese hakaret edilebilir. Kürtler Kuyrukludur ve en iyi Kürt ölü Kürttür, Çerkeslere hain demek serbesttir, Lazlar kaz kafalıdır, Aleviler mum söndü yapar, Ermeni istemeden vermelidir, Arnavutti zotti, kırmızıdır .ötü gibi veciz sözler hiç biri hakaret içermez. Oysa bir Türk dünyaya bedeldir, Türk en kahramandır, Türk dünyayı titretir dışında bir laf edersen ve gerçekleri Türklere hatırlatırsan maalesef bu ülkede senin başına gelen şeyler insanların da başına geliyor.

Senin de içinde bulunduğun “Çerkes Çalıştayı”nı 2012 yılının şubat ayında Kocaeli Derbent’te yapmıştık. O çalıştay mitinglerden daha fazla ses getirmişti. O çalıştaydan sonra Tanzer Ünal ismindeki Kocaeli yerel gazetesinde yazan bir şahıs, ”Yeni Bir İhanet Şebekesi” manşetini atmış isimlerimizi ve resimlerimizi de vererek bizi hainlikle suçlayarak hakaret etmişti. Bizde Kocaeli Adliyesinde kendisine dava açmış ve bize de Çerkeslere de hakaret edip hedef gösterdiği için dava açmıştık. Yüce Türk adaleti bunun fikir özgürlüğü olarak kabul edilmesi gerektiğine karar vermiş ve Tanzer Ünal beraat etmişti. Böylece mahkeme Çerkeslere Hain denilebileceğini tescillemiş, ama senin Türklerle ilgili yaptığın tespitlerin sonu cezaevi ile biten bir süreci başlatmış oldu.

Doğrusunu istersen Sevgili Selçuk, bir sosyolog olarak çok ilginç toplumsal bir deney yaşadığını söyleyebilirim. Bir yazar olarak yaşadığın bu süreci harika bir roman ya da kitap olarak değerlendirirsin.

***

Sevgili Selçuk, Toplumsal travma ve korkularını aşamamış Çerkes toplumunda bir kişi siyasi ve toplumsal nedenlerle başını derde sokmuşsa ondan vebalı gibi kaçmak milli geleneğimiz olmuştur. Maalesef sessiz kalıp ellerini ovuşturup oh olsun iyi oldu, dili çok uzamıştı bize de bulaşmıştı diyenleri çıkınca duyacaksın. Sosyal medyada yine iyi oldu diyenleri okuyacaksın. Ama Çerkes toplumu hiç kimseye sahip çıkmadığı kadar kişiler ve kurumlar olarak sana sahip çıktı. Onun için müsterih olabilirsin. Bu yazının esas çocuğu sensin. Ama nasıl yalnız bırakıldığımıza dair bir iki örnek vermek istiyorum.

1979 yılında “Ulusal Sorun ve Çerkeslerin Konumu” isimli bir kitap yayınlamıştık. Ben o zaman 24 yaşındaydım. T.C.K. 142/3-6 ‘dan yani bölücülükten, Çerkes bölücüsü olarak yargılanıyordum. O dönemde Bağlarbaşı Derneğinin üç Başkanı peş peşe avukat olarak seçilmişti. Kazım Öztekin,Yaşar Bağ ve Rahmi Tuna. Hepsiyle çok iyi tanışıyordum. Ben de Derneğin yönetim kurulu üyesiydim. Ve maalesef koskoca İstanbul’da beni savunacak bir Çerkes Avukat çıkmamıştı. Beni bir Alevi Avukat savunmuştu. Benimle ilgili buldukları formülde derneğe zarar gelmesin diye yönetim kurulu üyeliğinden atmak olmuştu.

Yine 2012 yılında Beşiktaş’taki Putin Protestosu nedeniyle gözaltına alınıp hakkımızda dava açıldığında, mahkememize bir Abaza Avukat ve değerli Thamedemiz Mustafa Saadet dışında hiç kimse katılmamıştı. Onlarca derneğin olduğu koskoca İstanbul’da 5 yıldan 10 yıla kadar hapsi istenen üç soydaşlarının mahkemesine hiç kimse mabadını kaldırıp gelmemişti. O yüzden, biz yalnızlığın ve yalnız bırakılmanın ne demek olduğunu iyi biliriz Sevgili Selçuk.

Hülasatü’l netice;

Sen bir sosyolog ve aktivist olarak sakın Çerkes milletine darılmayasın ve gönül koymayasın. Seni zor günler bekliyor ama zaten “aydın” halkını aydınlatmak için kendini yakabilendir. En kısa zamanda özgürlüğüne kavuşman dileğiyle gözlerinden öpüyorum.

Murat Özden 10.08.2025


852 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

NEDEN BU HALDEYİZ, NE YAPMALIYIZ? - 23/07/2025
Eğer bizler Çerkes Milleti olarak bir vatan ve millet inşa etmeyi hayal ediyorsak, fikriyatımızın merkezinde “Çerkes Milliyetçiliği”nin olması gerektiğine inanıyoruz.
RUSYA ON YIL İÇİNDE DAĞILACAK BİR ÜLKEDİR - 19/06/2025
On yıl içerisinde dünyanın fosil yakıt ihtiyacı ortadan kalkacaktır. Petrol, doğalgaz, kömür ve kereste dışında satacak bir ürünü olmayan Rusya çöp olacak ve dağılacaktır.
ÇERKESLER, RUSLAR’DAN ÇOK DAHA ASİL VE DAYANIKLI BİR MİLLETTİR - 09/06/2025
Korkan kimse dövüştüğü kimseyi asla yenemez. Ruslar da Çerkesya’nın Ormanlık dağlık coğrafyasından ve gözünü daldan budaktan sakınmayan savaşçılarından çok korkuyorlardı.
ÇERKES TARİHİNİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ VAKFI-ÇERTAV’IN FİNANSMAN MODELİ - 30/05/2025
Kimlik bilincinin oluşabilmesi ve kaybettiklerimizi tekrar geri kazanabilmemizin en önemli şartı toplumun tarih bilincinin oluşması ve tarih hafızasının yaratılması gerekliliğidir.
KAFKAS-RUS SAVAŞI DEĞİL, SOYKIRIMA DİRENİŞ! - 18/05/2025
Rus Emperyalizmi topuyla, tüfeğiyle, yüzbinlerce askeri ile saldırırken, Çerkes tarafının ne bir ordusu, ne de bir devleti vardı. Vatanlarını ellerinden almak isteyen Rus, Kazak ve diğer milletlerden oluşan hırsızlar sürüsüne karşı direniyorlardı.
“ÇERKES TARİHİNİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ VAKFI-ÇERTAV” İSTANBUL’DA KURULDU - 16/04/2025
Kendi aydınımızı yetiştirebilmek için bir yolculuk başlattık, gayret bizden, destek Çerkes Milleti’nden. Allah utandırmasın.
ÇERKESLERİN ŞEHİR SINAVI ÇOK KÖTÜ GİDİYOR! - 31/03/2025
Öncelikle yapılması gereken şey gençliğe yatırım yapılmasıdır. Gençleri saygısızlıkla suçlayıp toplumdan uzaklaştırmak yerine, onlardan öğreneceğimiz çok şeyin olduğunu bilmemiz gerekiyor.
ÇERKES KONFORMİZMİ EN BÜYÜK DÜŞMANIMIZDIR! - 22/02/2025
Toplumun önüne geçen bu memur takımı, sicillerine bir zarar gelmemesi için toplumu itaat eden, uyumlu hale getiren öncüler oldular. Bu emir alan öncü takımı Çerkesleri Türkiye’de Türk, Rusya’da Rus, Ortadoğu’da Arap yapmanın katalizörü oldular.
ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. - 19/08/2024
Çerkes Diaspora tarihinde Balıkesir’in Gönen ve Manyas Çerkeslerine uygulanmış asimilasyon, inkar ve imha politikaları anlaşılmadan Türkiye Çerkesleri’nin neden bu kadar yoğun bir biçimde yok olduklarını anlamak mümkün değildir.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi