Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, Soçi 2014 kış olimpiyat oyunları hazırlığında görev alan Halk Konseyi temsilcileriyle Soçi’de buluştu.Yuga.ru’da yer alan habere göre, 10 Şubat günü gerçekleşen buluşmada söz alan Kıyı Boyu Adıge-Şapsığ Sivil Parlamentosu Başkanı ve UÇD Başkan Yardımcısı Macid Çaçukh, Adıgelerin olimpiyatları desteklediğini ifade ederek, “Halkımız coşku içinde ve bu oyunları destekliyor. Bunun için size çok teşekkür eder, olimpiyatların başarıyla nihayete ermesini dileriz” dedi. Adıge büyüklerine teşekkürle söze başlayan Putin ise, “Olimpiyatları bütünüyle anlayan, ihtiyatlı davranmakla kalmayıp, topluma doğru ve bilgece mesajlar veren büyüklerinize minnettarım” şeklinde mukabelede bulundu. Regnum Haber Ajansı da Rusya’nın ‘caydırıcılık teorisi’ ile karşı karşıya kaldığını yazdı. Bu iddiayı Vladimir Putin Halk Konseyi temsilcileriyle yaptığı görüşmede dillendirdi. Putine göre bu teori, Soçi Olimpiyatlarına hazırlık sürecinde bazı ülkeler tarafından kullanıldı. Putin konuyu şöyle dile getirdi: “Ta soğuk savaş zamanlarında doğdu ‘caydırıcılık teorisi’. Teorinin amacı, SSCB’nin gelişimini engellemekti. Bu teoriyi maalesef günümüzde de görüyoruz. ‘Caydırıcılık teorisini’ sahiplenenler kah orada, kah burada tezahür ediyor.” Yuga.ru’nun haberine göre ise Putin’in konuşması şöyle oldu: “Rusya olumlu bir gelişme gösterdiği zaman, yani yeni ve güçlü oyuncular ile rakip olarak ortaya çıktığında, yabancı ülkelerde genel itibarıyla ekonomi, politika ve güvenlik alanında bazı endişeler ortaya çıkıyor ve Rusya’yı caydırma girişimleri yaygınlık kazanıyor. Bu sefer de olimpiyat projesinden caydırma girişimine Çerkes faktörünü alet ettiler.” Putin, Çerkeslerin Rusya’ya ve küçük anavatanlarına yaklaşımını bildiğini ve “Çerkes faktörü” kullanılarak sonuç almanın imkansızlığını anladığını vurguladı. Putin son olarak, Çerkes toplum büyüklerine tavırlarından dolayı minnettarlığını ifade etti. (Kafkasevi/KZ) ______________________ Caydırıcılık Teorisi nedir? Soğuk Savaş dönemi devam ederken -1950’lerde- “caydırıcılık teorisi” (deterrence theory) ortaya çıkmıştır. Bu teori bir askeri stratejiyi de temsil ediyor. Nükleer güç kullanımı sırasında sadece düşman olunan taraf zarar görmeyeceğinden (yanı sıra doğal hayatın ve sivillerin de tahribatı söz konusu olabileceğinden çok dikkatli olunmalıdır. Bu tahribat olasılığının iyice anlaşılmasından sonra ilgili disiplinde “caydırıcılık teorisi” işlenmeye başlamıştır. 1970’e kadar da uluslararası ilişkiler disiplini “caydırıcılık teorisi” üzerine yoğunlaşmıştır. |
1700 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |