|
|
| Özgür Çerkes EDİTÖR'DEN | |
| Yolumuz | |
|
|
| Murat Özden | |
| ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. | |
|
|
| Erol Karayel | |
| “DİPLOMASİNİN” DEĞİL, “KAMUOYU BASKISININ” ZAFERİ veya “SELDEN KÜTÜK KAPMAK”… | |
|
|
| Mustafa Saadet | |
| KÜLTÜR DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKALIM | |
|
|
| Erol Kılıç Kutelia | |
| ABHAZYA’DA APARTMAN YASASINA ALTERNATİF DEVRE MÜLK YASASI OLABİLİR Mİ? | |
|
|
| Ahmet Altunok | |
| BELEDİYE OTOBÜSÜNDEKİ DENSİZ | |
|
|
| Kenan Kaplan | |
| ÇERKESLERİN VAROLUŞ MÜCADELESİ | |
|
|
| Kuriç K. | |
| METROBÜSTE BİR METROPOL ÇERKESİ… | |
|
|
| Vahit Erdo | |
| 4. SANAYİ DEVRİMİ ve VİRÜS | |
|
|
| Kuşha Faruk Özden | |
| Kayseri Mitingi Ayıbı Hepimizin | |
|
|
| Ali İhsan Aksamaz | |
| Yaşasın 23 Nisan! | |
|
|
| Balkar Selçuk | |
| Нарт Лъэпщ и Нэгъуджэр Лъэпщ и Тепщэгъуэмрэ и Гъуэгуанэмрэ - II | |
|
|
| İmdat Kip | |
| N’olacak Kaffed’in Hali… | |
|
|
| Aydın Candemir | |
| Çoğulcu Demokrasi Hareketi Başarılı Olabilir mi? | |
Çerkes Hakları İnisiyatifi 24 Temmuz günü Eskişehir'de yapılacak Çerkes Hakları Mitingi'nin Valilik tarafından iptal edilmesini Eskişehir'de düzenlediği basın toplantısıyla protesto etti.Bugün saat 12.30'da Taşbaşı Kültür
Merkezi önünde toplanan ve yaklaşık 30 kişiden oluşan ÇHİ destekçileri,
sloganlar atarak başlattıkları basın toplantısında devletten taleplerini
dile getirdi, valiliğin miting iptal kararını protesto ettiler. Grup
üyeleri Worepsov Adiğaqxer, Worepsov Adiğabzer, Yaşasın Demokrasi
Mücadelemiz, Eğitim Sistemi Eritme Kazanı, Anadil Eğitimi Engellenemez
şeklinde sloganlar attıktan sonra ÇHİ Yürütme Kurulu Üyesi Erol Karayel
hazırlanan basın açıklamasını okudu. Açıklamanın ardından grup olaysız bir şekilde dağıldı. Okunan basın açıklamasının tam metni şöyle: “ Saygıdeğer Basın Mensupları, BM
Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) yayımladığı "Tehlike
Altındaki Diller Atlası"na göre, Türkiye’de 15 dil tehlike altında
bulunmaktadır. Bunlar arasında Çerkes dillerinden Abazaca ve Adigece
dilleri de vardır. Ulus-devlet
inşâ politikaları dünyadaki kültürel ve dilsel çeşitliliği tehdit
etmektedir. Bilim çevreleri bu tehlikenin ortadan kaldırılmasının ve
dilsel zenginliğin korunmasının ancak anadilleri öğretimi ve
eğitimiyle, yani anadili eğitim ve öğretiminin okul müfredatına
girmesiyle mümkün olabileceğini söylüyorlar. İsveç,
İsrail, Fransa, Almanya, İspanya, Güney Afrika, Bolivya, İsviçre,
Çin... v.d. pek çok ülkede, resmi dilin dışında, anadili eğitimi de
devlet desteğiyle ve örgün eğitim sisteminin bir parçası olarak
verilmektedir. Saygıdeğer Basın Mensupları, Çerkesler
dünyanın en eski dillerine sahip halklardandır. Çerkeslerin büyük
nüfusu ise Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşamaktadır. Fakat
UNESCO'nun da belirttiği gibi bu halkların dilleri maalesef iletişim
çağının getirdiği teknolojilere yenik düşmek üzeredir. Bizler bu tehdidi
görüyor ve yok olmamak için tedbir geliştirmeye çalışıyoruz. İşte
Çerkes Hakları İnisiyatifi, yeni anayasa yapım sürecinde Çerkes dilleri
ve kültürünün korunması taleplerini dile getirmek amacıyla yola
çıkmıştır. Çerkes Hakları İnisiyatifi devletten talep ettiklerini iki başlık altında toplamaktadır: Birincisi, çocuklarımıza devlet eliyle anaokulundan itibaren seçmeli ders olarak anadili öğretimi/eğitimi verilmesi; İkicisi de, yine devlet eliyle Çerkes dillerinde yayın yapan tv/radyo kanallarının hizmete açılmasıdır. Saygıdeğer Basın Mensupları, Çerkes
Hakları İnisiyatifi bu taleplerini duyurmak için şimdiye kadar Ankara
ve İstanbul'da iki başarılı miting gerçekleştirmiştir. 24
Temmuz 2011 tarihinde Eskişehir'de yapmayı planladığı 3'ncü miting ise,
gerekli izinler alındıktan üç hafta sonra Eskişehir Valiliği
tarafından “mitingin yapılacağı Odunpazarı bölgesinin turizm alanı
içinde kaldığı” gerekçesiyle, program tarihine 9 gün kala iptal
edilmiştir. Haziran seçimlerinde
100 binlerce kişiyi ağırlayan Odunpazarı Meydanı'na maalesef bizim gibi
birkaç bin Çerkes sığdırılamamıştır. Saygıdeğer
Basın Mensupları, Türkiye'nin önümüzdeki dönemde uluslararası sahnede
demokrasisini geliştirmiş ve zengin bir devlet olarak yer alabilmesi,
toplumla arasındaki sorunlarını halledip, ülke içi barış ve huzuru
temin edebilmesine bağlıdır. Fakat
görünen o ki iş başında bulunan bir kısım basiretsiz yöneticiler
sebebiyle Türkiye bu huzur ve sükunu kolay kolay sağlayamayacaktır. Bu
öngörüsüz yöneticiler devletle-toplum arasındaki fay hattını sürekli
canlı tutmakta, vatandaşla devletin kucaklaşmasına bir türlü fırsat
vermemektedir. Çerkes Hakları
İnisiyatifi olarak, iptal sürecinde nezaketsiz ve olumsuz tavırlarla
gaspedilen haklarımıza sahip çıkıyor ve Türkiye'nin artık tamamen
geçmişte bırakması gereken, karşımıza çeşitli makam, mevki ve
sıfatlarla çıkan anti demokratik, baskıcı zihniyeti şiddetle kınıyoruz.
Bu karanlık zihniyetin bizi yolumuzdan bir adım bile geri
çeviremeyeceğinin de bilinmesini istiyoruz. Yine
bilinmesini istiyoruz ki, başladığımız Çerkes Hakları Mitingleri'ni
seri halde devam ettirecek, Eskişehir de dahil olmak üzere bütün Çerkes
yoğun vilayetlerde tek tek hayata geçireceğiz. Uğradığımız bu haksızlıktan sonra daha da inanmış ve bilenmiş olarak haykırıyoruz: Yaşasın dilimiz! Yaşasın kültürümüz! Yaşasın Çerkes kalma mücadelemiz! ÇERKES HAKLARI İNİSİYATİFİ |
1855 kez okundu |
Yorumlar |
| Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
KISSADAN HİSSE
-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.
-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.
-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”