• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi12
Bugün Toplam128
Toplam Ziyaret1062119
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
CHP'den hoş bir sürpriz

Gülay Göktürk

Geçenlerde yazdığım bir yazıda "CHP söylem düzeyinde demokratik bir anayasa yapımını savunuyor ama komisyona gönderdiği isme baktığınızda, resmi ideolojinin anayasadan temizlenmesi yönündeki her değişikliğin karşısına dikileceğini tahmin etmek zor değil" diye yazmıştım.
CHP hoş bir sürprizle karşımıza çıkıp beni mahcup etti. Ama böyle mahcubiyete can kurban.
CHP'nin hukukçu kurmaylarına hazırlattığı anayasa taslağında birçok demokratik reform teklifi var. Bunların en önemlilerinden biri 66. madde ile ilgili olarak getirilen formül. CHP, bu maddede yer alan "Türklük" ifadesinin yerine "yurttaşlık" ifadesinin konularak vatandaşlık tanımının daha kapsayıcı bir biçim almasını öneriyor.
Bilindiği gibi 66. madde Kürtler açısından en kritik maddelerden biri. Daha önce hazırlanan Ergun Özbudun taslağı da farklı bir vatandaşlık tanımı getirerek bu tanımın etnik bir kimliğe (Türklüğü) atıf yapar halden çıkarılmasını öngörüyordu. Şimdi CHP de aynı formülü savunduğuna göre, 66. madde sorununu bitmiş sayabiliriz.
CHP taslağında ayrıca, devlet okullarında anadilin öğretilmesi imkânı tanınması, Anayasa'nın başlangıç bölümünün kısaltılarak yeniden kaleme alınması, Din ve Ahlak Kültürü dersinin zorunlu ders olmaktan çıkarılması, seçim barajının yüzde 5'e çekilmesi, YÖK'ün kaldırılması, Milli Güvenlik Kurulu'nun anayasal bir kurum olmaktan çıkarılması, yerel yönetim reformunun yapılması, Askeri Yargıtay'ın kaldırılması, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması gibi daha birçok değişiklik önerisi yer alıyor.
Şu an görüldüğü kadarıyla, bu öneriler arasında üzerinde uzlaşma sağlanmasının problemli olması beklenen üç mesele var.
Bunlardan biri CHP'nin Anayasa Mahkemesi'nin yapısının değiştirilmesi ve üye seçiminin yeniden düzenlenmesi önerisi. Bu öneri, AK Parti'nin 2010'da gerçekleştirdiği ve referandumla kabul edilen Anayasa değişikliğinin geri döndürülmesi anlamı taşıyacağı için, üzerinde uzlaşılması çok zor görünüyor.
İkincisi, Din ve Ahlak Bilgisi dersinin kaldırılması ki bu da AK Parti ile CHP arasında bir başka uzlaşmazlık noktası oluşturabilir.
Üçüncüsü ise "devlet okullarında anadil öğrenimine olanak tanınması" ile ilgili madde. AK Parti ile CHP bu konuda aynı noktada duruyor. Ama bu formülasyonun BDP'yi ya da daha genel olarak Kürt kitleleri tatmin etmesi kolay değil. Zira onlar taa başından beri "anadil öğrenimi" değil, "anadilde eğitim" hakkı üzerinde duruyorlar ve bu konuda da haklılar.
Elbette, değişmez maddelerin olup olmayacağı ve yeni anayasanın felsefesini belirleyen başlangıç bölümünün nasıl kaleme alınacağı gibi konular da uzun müzakerelere konu olacak.
Ama biz de zaten yeni bir anayasa yapmanın tereyağından kıl çeker gibi kolay bir iş olmadığını biliyorduk. Bugün önemli olan, üzerinde müzakere edilebilecek böyle bir taslağın ortaya çıkmış olması. Bu, bizi dünden daha iyimser yapıyor.
Yeni bir felsefeyle, yeni bir vatandaşlık tanımıyla, yeni bir devlet-vatandaş ilişkileri anlayışıyla, vesayet rejiminin bütün kalıntılarını temizleyen ve 21. yüzyılın çok kültürlü toplum anlayışına uygun yeni bir anayasa yapabileceğimiz konusundaki umudumuzu arttırıyor.

____________

Bugün, 15-10-2011

  
2495 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi