• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam112
Toplam Ziyaret1062103
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
“Ya Amerika-Ya Rusya”

ERKAN HAK'AŞE

“Ne Amerika-Ne Rusya” sloganı; RF’ye karşı eleştirel cümleler kurma konusunda çeşitli nedenlerle “utangaç” olduğunu sandığım “ex taifenin”  en trend sloganlarından, anlamakta - anlamlandırmakta epeyce zorlandığım.

Çerkeslerin,  ABD ve RF arasında “tarafsız” bir yerde durduğunun “yedi düvele” ilan edilmesidir belki niyet.

Belki de, suskunluğun ayıplanacağı kesin olan bir zamanda,  bir şeyler derken-diyebilirken RF’ye; aman alınmayın Mr.Prezident Putin, bakın Obama’ya da “çakıyoruz” gibi, kendi çapında bir “denge siyaseti”.

Seslendirenler kişisel bir hayrını görmüş müdür bilemiyorum ama Çerkeslere somut bir hayrı olsa duyardık gibime geliyor bu tip gereksiz “inceliklerin”.

“Berlin Duvarı”nın varlığının geçmişte sağladığı düşünsel konforun yokluğunu, bir parça da olsa tolere eden, post-modern zamanların ruhuna uyarlanmış “sanal-zihinsel bir duvar” da olabilir, “okuma” kolaylığı sağlayan.  Kırkından sonra yeni bir  “dil” öğrenmek zor ne de olsa.

Sloganın “Arap-Çerkes baharı” meselelerine uyarlanmış daha “renkli”  modelleri de var, ilk defa Dolmabahçe’de gördüğüm-duyduğum.

“Ya Amerika-Ya Rusya” daha “dürüstçe” geliyor bana, illaki de bir sloganımız olacaksa tabii...

Slogan önerimin, Mr.Soros’un “king arkadaşım” olduğuna ilişkin potansiyel spekülasyonlara kapı araladığının farkındayım. Olsa utanmazdım, “keşkeee” hatta…

***

Erhan Hapae’nin, “Çerkesya’nın Düzeni I-II” başlıklı yazılarında layıkıyla değerlendirdiği ve giriş yaptığı konulara, tekrara düşmeden ve de ayrıntıya girmeden kısaca değineceğim.

***

2008’de Kabardey Cumhurbaşkanı Kanoko Arsen (yeni sıfatının tercümesi olan “Cumhuriyetin Başı” ifadesini “yakışıksız” bulduğumdan kullanmadım.), 50 civarında işadamından oluşan bir heyetle Kayseri çıkarması yapmış idi. Bu iş seyahati sırasında, son operasyonda gözaltına alınarak Moskova’ya götürülen Janborov’un da hazır bulunduğu bir görüşme yapabilmiştik kendisiyle ayaküstü.

“Sayın Kanoko; biz Kabardey yönetiminin anayurda dönüş konusuyla yeterince ilgili olmadığı gibi, dönüşe olan mevcut ilgiyi de ortadan kaldıracak-zedeleyecek nitelikte  tutumların parçasını olduğunu düşünüyoruz-kısmen de biliyoruz. Why?” mealinde bir soru yöneltmiştim kendisine.

“Dönüp n’apacaksınız? Oradakilere bile iş-güç bulamıyoruz.” şeklinde “sarsıcı” bir cevap alarak “kıçımın üstüne oturmuştum”.

***

- 2010-11-12 yıllarında Kabardey’de, faili meçhul adam öldürme-adam yaralama-kundaklama vaka sayısı kaç?

- 2010-11-12 yıllarında Kabardey’de, tehdit edilen-baskı altına alınan-işkence gören-gözaltına alınan-tutuklanan, insan hakları aktivisti-siyasetçi-hukukçu ya da sıradan vatandaş kaç kişi var?

- 2010-11-12 yıllarında işkence görmüş ve baskıya uğramış, canını kurtararak kendini Çerkesya’dan/RF’den dışarı atan-atabilen; bugün Türkiye’de, Ukrayna’da, AB ülkelerinde ve ABD’de yaşayan kaç kişi var?

- Türkiye’den Sovyetler’in dağılmasından sonra Çerkesya’ya dönenlerden; son birkaç  yıl içinde sorgulanan, göz altına alınan, tutuklanan, malı-mülkü dava konusu hale getirilen, sınır dışı edilmek üzere kendileri hakkında süreç başlatılan-işlem yapılanların sayısı kaç?

Kabardey-Balkar İnsan Hakları Derneği ve Memorial RF(Moskova)’ye soracak artık merakı olanlar. Konunun Maykop’u ilgilendiren kısmını ise Çerkesya Yurtseverleri açıklar herhalde.

***

Erhan Hapae’nin son yazısında ayrıntıları yer alan operasyonla ilgili bir başka  detayla ilgiliyim ben. Moskova’dan bir değil birkaç uçak ile sayıları birkaç yüzü bulan güvenlik görevlisi geliyor Nalçik’e, 7 Haziran’da. Muhtemelen operasyon maliyeti, henüz varlığı ispatlanmayan, “ahalinin kafasını gözünü yardıkları” yolsuzluğun çapından büyük.

“Beyaz Ev” dahil Kabardey’in ve Kanoko’nun altını-üstüne getirerek, Kanoko’ya yakın-bir bölümü akrabası birkaç kişiyi gözaltına alarak Moskova’ya dönüyorlar.

Kabardey’de polis var mı? Var.

FSB var mı? Var.

Vergi idaresi dahil idari örgütlenme var mı? Var.

Mahkeme var mı? Var.

Kabardey-Balkar RF Anayasasına göre “Kurucu Federe Cumhuriyet” mi?

Evet.

Peki, Moskova’dan bir ekibin gelip, bütün arama, el koyma, gözaltı vs. işlemlere Kabardey bürokrasisini “bulaştırmadan”, “paketleri” de yanlarına alarak Moskova’ya dönmesine, davayı ve gözaltına alınanları Moskova mahkemesine havale etmesine, bu rezil “kolonyalizm” sahnesine dikkat çekmeyelim mi?

****

Ne diyelim yukarıdaki fotoğrafa?

“Ne Amerika-Ne Rusya” mı ?

Komik değil mi sizce de?

  
4201 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi