• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi18
Bugün Toplam221
Toplam Ziyaret1062212
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
…Ve Dünya Dönmeye Devam Ediyor
13/10/2017

Toplumların, ulusların, ülkelerin yaşam serüvenlerinde aşılması gereken eşikler vardır. Bu eşikler aşıldıktan sonra, artık o halklar için geriye dönüşü olmayan yeni yollar açılır. Bu yolun adına bağımsızlık diyorlar.

Hakim uluslarda adeta ateşin üstüne benzin döker gibi, yalanlarını örtmek için hoyratça bazı eylemler yaparlar. Rusya’nın 2014 yılında, üstelik Çerkes soykırımının 150. yılında  Soçi'de yaptığı Kış Olimpiyatları  tam da böyle bir şeydi. Çerkesler olimpiyat meşalesini, bir isyan ve özgürlük ateşine çevirebilirlerdi. Bu sağlanmamakla birlikte, yine de Soçi'nin Çerkeslerin anavatanı olduğu, burada bir soykırım yaşandığı ve bu topraklarda olimpiyat yapılamayacağını bir nebze olsa da anlatılmış ve Çerkes bilinçlenmesi bir ivme kazanmıştır.

Soçi Olimpiyatları’ndan sonra, Çerkes dünyası bir rehavete kapılmış, soykırımcı Rusya ve yandaşları soykırımın inkarı için yeni yalan yöntemleri ve baskılar geliştirmişlerdir. Anavatanımızda Çerkes Soykırımının telaffuz edilmesi tamamen yasaklanırken, bu tüm Çerkes diasporalarındaki bazı Çerkes kurumlarınca da benimsenmiştir. Diaspora ve anavatandaki Çerkesler arasındaki çekişmeler tamamen siyasi ve ideolojiktir. Bize soykırım uygulamış olan Rusya'ya biat mı edeceğiz, yoksa özgürlük meşalesini yakıp baş mı kaldıracağız?

Meselenin özeti bundan ibarettir.

Biz biliyoruz ki, tarih boyunca hep direnenler ve mücadele edenler hep kazanmıştır!

Çerkes davasının direnişçileri ve mücadele edenleri kazanacak, Rusya ve işbirlikçileri haklı davamız karşısında kaybedecektir!

Bu yıl, 21 Mayıs anması yapan Şapsığya Çerkeslerinin önderi Ruslan Gvaşe'nin başlattığı açlık grevi, Çerkes dünyasının önünde yepyeni ufuklar açmıştır. Ruslan Gvaşe'nin açtığı direniş yolu, anavatanda ve Çerkes diasporalarında müthiş bir heyecan ve bilinçlenme yaratmıştır.

Bu uyanış ve özgürlük ateşini canlı tutmalı ve 16 Ekim’deki Ruslan Gvaşe'nin mahkemesine kadar duyarlılığı yükselmeliyiz.

***

Sevgili Okuyucularım,

Dünya sadece Çerkeslerden ibaret değil ve her gün dönmeye devam ediyor. Savaşlar, kuraklık, açlık, iklim değişikliği, özgürlük mücadeleleri her şey ama her şey bizleri de ilgilendiriyor. Ve ilgilendirmek zorundadır.

Örneğin, iklim değişikliği… Bütün insanlığı ilgilendirdiği gibi Çerkesleri özel olarak ilgilendirmektedir. İklim değişikliği, atmosfere salınan karbon gazları nedeniyle dünyanın ısınmasıdır. Karbon gazı salınımı böyle devam ederse, dünyanın ısısının yüzyıl içerisinde altı derece artması mümkün olacaktır. Bu durumun gerçekleşmesi, kutuplardaki buzulların eriyerek, dünyanın alçak kesimlerini 8 metre yüksekliğinde bir su tabakası kaplaması sonucunu doğuracaktır. Bu su tabakasının çıkardığı buhardan dolayı insanlar nefes alamayacak ve öleceklerdir. Dünyayı bekleyen bu felakete karşı, iklim zirveleri yapılmakta ve önlemler alınmaktadır. Bu önlemlerin en önemlisi karbon gazı salınımını minimuma indirmek ve yasaklamaktır. En fazla karbon gazı salınımı veren fosil yakıtlar kömür ve petrol türevleri (Benzin,mazot, LPG) gelecekte yasaklanacaktır. Bu anlamda çok önemli tedbirler devreye girmektedir. Dünyanın en büyük otomotiv üreticilerinden biri olan Almanya, 2030 yılında (yani on üç yıl sonra) Almanya’da karbon gazı üreten fosil yakıtlı araçların kullanımını yasaklama kararı almıştır. Yaklaşık 25 yıl sonra bugün kullanmakta olduğumuz arabaların tamamı çöp olacaktır. Yerini elektrikle ve güneş enerjisi ile çalışan arabalar alacaktır.

O zaman petrol ve doğalgaz bir ekonomik değer olmaktan çıkacaktır. Bugün petrolü ve doğalgazı olduğu için, bir güç olan Ortadoğu ülkeleri ve Rusya gücünü yitirecektir. Bugün petrol sayesinde bir güç olan Rusya, petrolün önemsizleşmesiyle, yeniden bir dağılma sürecine girecektir. O zaman Çerkeslerin özgürlüğü için yeni bir fırsat doğacaktır.

Onun için, Çerkesler hem insanlık için, hem de kendileri için çevreci olmak zorundadırlar.

Yine dünyada verilmekte olan özgürlük ve bağımsızlık mücadeleleri bizi de yakından ilgilendirmektedir. Şu anda dünyada iki yüz civarında olan bağımsız devlet sayısının, yakın zamanda altıyüz-yediyüz civarında olacağı öngörülmektedir. Hatta bu sayıyı iki bine çıkaran görüşler de mevcuttur. Dolayısıyla bize Türkiye'nin öğrettiği ezberlere göre düşünemeyiz. Bu gelecek projeksiyonu ışığında Irak Kürdistanı ve Katalanya’da yapılan iki bağımsızlık referandumuna kısaca değinelim.

Halkların kendilerine güveni tam olduğu zaman ve şartlar olgunlaşınca, bağımsızlık talebinin karşısında hiçbir güç duramaz. Nitekim Katalan referandumunu ne İspanya'nın, ne de Avrupa Birliği'nin  tehditleri önleyememiştir.

Dünyada hiç bir devletin bu referandumları tanımamış olması, bu referandumların saygınlığına gölge düşüremez. Katalanların ve Kürtlerin bağımsızlık yolu açılmıştır. Yüksek perdeden tehditler, artık boş bir teneke gürültüsünden ibarettir.

Bir gün Çerkeslerin de aynı seviyeye gelebilmesi dileğiyle, Kürt ve Katalan Halklarını kutluyorum.



2011 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. - 19/08/2024
Çerkes Diaspora tarihinde Balıkesir’in Gönen ve Manyas Çerkeslerine uygulanmış asimilasyon, inkar ve imha politikaları anlaşılmadan Türkiye Çerkesleri’nin neden bu kadar yoğun bir biçimde yok olduklarını anlamak mümkün değildir.
SÜRGÜNDEKİ ETHEM’İN HATIRATI DOLAYISIYLA TÜRK ORDUSUNA YAZDIĞI BİLDİRİ - 27/07/2024
Bizlere kitaplarda Kurtuluş Savaşı, ya da İstiklal Harbi diye öğretilen şey aslında bir iç savaştır. Bu savaşta Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar, verilen iç savaşın yanında bir ayrıntıdan ibarettir.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR-3 - 01/07/2024
Çerkeslerin “Met Çunatuko İzzet” (Bilgin İzzet) dediği Yusuf İzzet Paşa, rafları kitap dolu bir odada Ethem beyi kabul etti. Solgun, halsiz görünüyordu. Heyecanlıydı, kalkarak Ethem beyi karşıladı, —“Memleketi bir felaketten daha kurtardın" dedi.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR – 2 - 14/06/2024
Ticaret basımevini satın alarak kurduğu Yeni Dünya gazetesini başyazarlıkla birlikte Arif Oruç beyin buyruğuna vermişti. Yeni Dünya, sırtını Ethem beyin askeri gücüne, ününe dayayarak komünizmi savunuyordu.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR - 03/06/2024
Ethem Bey’in iyi bir eğitimi olmadığı için onu eleştirenler, onun üstün meziyetlerinin farkında değildirler.
KIZILORDU KOROSU’NA GEÇİT YOK! - 25/04/2024
Her şeye rağmen bu konserlerin yapılmasında ısrar edilirse, Kızılordu Korosu'nu her şekilde protesto edeceğimizi ve pişman edeceğimizi de bilin!
ETHEM, CELAL BAYAR’A YAZDIĞI MEKTUPTA KÜRTLER İÇİN ÖZERKLİK, ÇERKESLER İÇİN AZINLIK HAKKI İSTEDİ. - 20/04/2024
Ethem meselesi bir çelişkiler yumağıdır. Ondan bir hain çıkarmaya çalışan güruh, onlarca kitap yazmasına rağmen henüz bunu başaramamıştır. Ondan bir kahraman çıkarmaya çalışanların eli de T.C. yasaları ve saldırıları nedeniyle bağlıdır.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİNE BİR BELGE DAHA - 13/04/2024
Çok net şekilde Şark-i Karibcilerin bunak paşalar diye suçladığı Çerkes Teavün Cemiyeti’nin, istisnalar hariç, Çerkeslik için hiç bir gelecek tasavvurunun olmadığını görüyoruz.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİ - 07/04/2024
Osmanlı döneminde Çerkesler iki önemli Cemiyet oluşturdular. Bunlardan birincisi 1908 yılında Çerkes Osmanlı paşaları tarafından kurulmuş olan “Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”dir. İkincisi 1921'de“Şark-ı Karib Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyeti"dir.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi