• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi30
Bugün Toplam463
Toplam Ziyaret1062454
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Mustafa Saadet
mustafa.saadet@yahoo.com
Bazı Çerkes Aile İsimlerinin Düşündürdükleri
15/09/2016

Günümüze kadar gelmiş ve hala kullanılan Çerkes aile soyadları, başka dillere çevrildiğinde sevimsiz anlamlara gelmekte ise de, toplumumuz tarafından benimsendiklerinden diğer dillerdeki anlamları fazlaca gündeme getirilmemektedir.

Günümüze kadar gelen bazı sülale isimleri: Hanöş, Hapay, Hağur, Haguce, Hacıq, Hapace, Habraçü, Hanapşe, Havıdı, Hahu, Hapiy, Hatxı, Hantuv, Çüş’şö, Çünatko, Çemahko, Çüle, Bacıko, Yeşi, Şiwmaf, Şışha, Tığuj, Mışa, Bleğoj,... ve  buna benzer isimlerdir. Çoğu sülale isminin başında ha, çü, şı, bace gibi isimler gelmekte olup, hayvan isimleri olmasına rağmen benimsenmiş olduklarından böyle sülale isimleri katiyetle yadırganmamakta ve ayıplanmamaktadır.

Çünkü bunlar çok eskiden gelen kanıksanmış sülale isimleridir. En çok da  “Ha” ile başlayanlar bu güne kadar gelmiştir. “Ha” ile başlayan çok fazla sülale ismi olmasının sebebi “Ha” kelimesinin eskiden  Aslan’a verilen isim olmasından kaynaklanmaktadır.

Bunun en belirgin kanıtı, Hattuşaş olarak bilinen ve Anatoliya’daki harabelerin giriş kapısında bulunan ve Hattiler tarafından yapılan taş süslemesinde iki tane  aslan kafası bulunmakta , Çerkesce “Hatuşha” iki aslan kafası anlamına gelmektedir ve günümüzde  Hattuşaş harebeleri olarak bilinmektedir.  Bu figür Hattiler zamanında Anatoliya’da  yaşayan aslanların giriş kapısında süsleme figürü olarak kullanıldığı açıktır. O devirde o bölgede aslan yaşamamış olsa, süslemede de kullanılmazdı.

Çerkescede “Ha” kelimesi köpek anlamında kullanılır olmuşsa da yanlış bir anlamdadır. Köpeğin gerçek ismi Çerkescede “Hajı” olup, bazı cinsleri (Kafkas köpekleri)  aslana benzediğinden ve  zamanla aslan nesli Çerkeslerin yaşadıkları yerlerde yaşamaz olduğundan, “Ha” köpek anlamında kullanılır olmuştur. Belki de aslana olan özlemden, belki de köpeğe verilen değerden dolayıdır.

“Ha” ya duyulan sempati hiçbir zaman terk edilmemiştir.  Ha kelimesi fazlaca telaffuz edilmez olmuşsa da, Türkçesi olan “aslan” ismi günümüzde Kafkasya’da da, diasporada da erkek çocuklara isim olarak verilmiş ve verilmektedir.

Bu tanımlamalardan sonra asıl meseleye dönerek, bu sülale isimlerinin veriliş sebeplerini açıklamaya çalışalım.

Tarihçilere göre, insanlar havanları avlamaya ve ehlileştirmeye  Neolilit çağda (M.Ö. 8000-5500 yılları  arası) başlamışlardır. Öküz, keçi, koyun gibi hayvanlar ehlileştirilmiş, ilk yerleşik hayat başlamıştır.

Besin üretmeyi bilmeyen  insanlar, yalnızca yaşadıkları ortamda bulunan yabani sebze, meyve ve kökler ile avladıkları hayvanları yiyerek beslenmişlerdir. İklim ve çevre koşullarının değişkenliği nedeniyle, yeni besin kaynakları aramak ve av hayvanlarını izleyerek, küçük gruplar halinde konar-göçer tarzda yaşamışlardır.

Küçük gruplar halinde yaşamla birlikte sülaleler ortaya çıkmaya ve bu sülalelere isimler verilmeye başlanmıştır.

İsimlendirme yapılırken, hayvanlardan başka bir obje bilmeyen sülaleler, kendilerine isim olarak ya doğrudan hayvan isimlerini seçmiş veya bu isimleri ön ek yaparak kendilerini bu şekilde adlandırmışlardır. Bu isim seçme işinde seçici olmuşlar ve hayvanların, güçlü, kuvvetli, yırtıcı, faydalı ve güzel olanlarını isim veya ismin ön eki olarak almışlardır. Hiçbir zaman sevimsiz, faydasız, korkak , pis ve güzel olmayan hayvanların isimlerini seçmemişlerdir. (Kedi, sülük, fare, domuz, vs….gibi.)

Zaman geçtikçe insanlar ziraat, ticaret, sanat gibi konularla uğraşmaya başlamışlar bu alanlardaki gelişmelere uygun soyadları almaya başlamışlardır. (Demirci, kuyumcu, sarraf, keresteci, bavulcu, sahtiyancı, vs…gibi)

Yukarıda,  aklıma gelen sülale isimlerinden başka da bu gibi sülale isimleri olabilir. Bu isimlerin verilişinin en az 5500 ile 8000 yıl önce olduğunu tahmin ettiğimizde, ilk Çerkes sülalelerinin bunlar olduğu ve türemenin bunlardan neş’et ettiği ileri sürülebilir. Bu gibi konuların, modern tıbbın geliştirdiği DNA-genetik  testleri ile açıklığa kavuşturabileceği günler yakın gibi gözüküyor.



8522 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KÜLTÜR DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKALIM - 23/03/2024
Radyu Sputnik'de Bulgaristan’ın Dobruca bölgesinin müziği olarak tanıtılan ve Galina Dubreşiska tarafından icra edilen müzik, Bulgaristan Müziği değil, asırlardır Çerkesler tarafından Kafkasya'da söylenen bir ağıt idi.
DİJİTAL PARANIN / PARALARIN GELECEĞİ - 30/01/2024
kağıt para sistemindeki olumsuzluk gibi sebepler de, yeni para sistemi arayışlarını artırmış ve 2011 yılında Japon asıllı Avusturalya vatandaşı S. Nakamoto tarafından geliştirilen dijital para dünya gündeminde yerini almıştır.
SON GELİŞMELERE AMATÖR YORUMU - 20/10/2023
Şimdiki durumda Türkiye devletini tehdit edecek güçte bir komşusunun olmadığı kanaatindeyim. Olsa olsa bu tehdit, güçlü deniz kuvvetlerine sahip olan ve gemilerini Doğu Akdeniz'e konuşlandıran ABD ve GB olabilir.
UKRAYNA VE ÇERKES SOYKIRIMI - 04/06/2023
Gürcüler, Ermeniler, Azeriler, Rusya ile anlaşma yolunu seçtikleri için soykırım yaşamadılar, nüfuslarını korudular ve şimdi de bağımsız ülkeleri var.
GÖNEN-MANYAS ÇERKES SÜRGÜNÜ - 09/05/2023
Temennimiz, yas günü ilan edilen ve her yıl 21 Mayıs’ta anma programları yapılan 1864 soykırımına benzer şekilde, 2 Mayıs 1923’de yas günü ilan edilerek yıldönümlerinde Gönen-Manyas Çerkes Sürgünü olarak anılsın ve mağdurların hatıraları yad edilsin.
14 MAYIS 2023 SEÇİMLERİ, ÇDP VE ÇERKESLER… - 15/04/2023
ÇDP yönetiminin toplumumuzun siyasallaşmasına katkı sağlayacak ve partiyi ileriye götürecek her türlü oluşuma kapısını açık tuttuğunu da belirtelim.
BİR MUSİBET BİN HASİHATTAN EVLADIR - 10/02/2023
STK’larımız büyük bir gayretle topladıkları yardım malzemelerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırmakta güçlükle karşılaşmışlardır. Şahsi telefonlarla bilgilendirmeler de kısıtlı kalmıştır.
Temsil Kabiliyetini Yitirmiş, İşlevi Kalmamış İki Sivil Toplum Kuruluşumuz: D.Ç.B. ve KAFFED - 26/10/2022
Geçen 10 sene içinde iletişim, internet ve bilgisayar teknolojisinde yaşanan gelişmeler, artık bir ülkenin izin ve icazet vermesine gerek kalmayacak şekilde yeni imkanlar sunmaktadır.
ATA SÖZLERİNİN YORUMU - 26/01/2022
Atasözünün şimdiki tahrif edilmiş şekliyle söylenmesi mümkün değildir. Çünkü Çerkes’lerin müstakil devleti olmadığı için, sarayları, kralları, hatta iki katlı binaları bile yoktu.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi