Aslan Shazzo'nun Çerkes aktivist Eugeni Tashu'nun Faebook sayfasındaki yazısından yola çıkarak DÇB'nin 21 Mayıs'ı iptal ettirip, ettiremeyeceğini tartışıyor. Aktivist Egueni Tashu ve Aslan Shazzo'nun öne sürdükleri fikirler çok sahici ve DÇB'nin bu işi yapmaya teşne olduğunun ayak seslerini duyuruyor.

DÇB üzerine defalarca yazdığım yazılardan birinden bir alıntı yaparak devam etmek istiyorum:

"En kötü örgütlülük bile örgütsüzlükten iyidir" denir. Ancak DÇB ve payandaları kötü kelimesini bile hak etmiyor. Çünkü sarı örgütler bile, naylon örgütler bile savundukları zümrenin çıkarlarını, sözde bile olsa savunur görünürler. En ar damarı çatlamış olanlar bile, haklarını savundukları zümreye açıktan savaş açamazlar. Yeryüzündeki siyasi ve sosyal mücadeleler tarihinde bu derece alçalmaya rastlamak mümkün değildir. Çünkü bu derece açığa düşmek o örgütün kendi idam fermanını imzalaması anlamına gelmektedir." (Özgür Çerkes-04.07.2014-Dçb ve Payandaları Çerkes Halkının Sırtına Saplanmış Hançerdir.)

Çerkes Halkı için çok değerli amaçlarla yola çıkmış olan DÇB, 2000 yılında yapılan kongresinde, FSB'nin yaptığı operasyonla, Rus işbirlikçilerince teslim alınmıştır. DÇB, 2000 yılından sonra bir Çerkes STK'sı olmaktan çıkıp, Çerkes Halkının taleplerini bastırmakla görevli bir Rus Devlet dairesine dönüşmüştür.

Ancak, bu durumun teşhis edilip, teşhir edilebilmesi 2010'lu yılları bulmuştur. Çerkes siyasi hareketlerinin yükselmeye başlamasıyla, her alanda yapılmaya başlanan toplumsal eleştriden DÇB de payına düşeni almış ve maskesi düşürülmüştür. Rusya'dan nemalanan dar bir oligarşik kadro hariç, akıl ve vicdan sahibi hiç bir Çerkesin gözünde ve gönlünde DÇB'nin bir değeri kalmamıştır.

*** 

Aslan Shazzo tarafından paylaşılan Çerkes Aktivist Eugeni Tashu'nun mesajını virgülüne dokunmadan paylaşmak ve üzerine bazı yorumlamalarda bulunmak istiyorum. Şöyle diyor Tashu:

"Hauti ,21 Mayısı anma programlarının iptali fikrini ileri sürdü. Tahminim şu ki, Kabardey-Balkar ve Adığey Parlamentolarının soykırımı tanıması 21 Mayıs yas gününün feshi ve iptali için bir politika
gelişecek. Kabardey-Balkar ve  Adığey Cumhuriyeti Parlamentosu da bu iptali memnuniyetle yerine getirecek.

Ancak her şeyin yasal olarak görünmesi için aşağıdan bir ses gerekecek. Yani soykırımın tanınmasının ve 21 Mayısın iptaliyle ilgili fikrin Çerkeslerden gelmesi gerekecek. Bu fikri DÇB ortaya atacak ve bunu yaparken "halkların dostluğu" gibi bahaneler kullanacak.

Kabardey-Balkar ve Adıgey Parlamentolarının soykırımı tanımasını ve anma günlerinin iptali sonucunda, tüm 21 Mayıs programları yasaklanacak ve ekstremist olarak kabul edilecek. İzinsiz yürüyüşler polis tarafından dağıtılacak, aktivistler ekstremizm ve "halklar arasında nefreti kızıştırmak" suçlarından tutuklanacaklar.

Sonunda Rusya'da soykırım ve 21 Mayıs hakkında yazan tüm Çerkes web  siteleri mahkeme kararıyla kapatılmaya başlanacak. Makale yazarları ve site sahipleri hakkında tahrik ve ekstremizm suçlamalarında bulunulacak. Bence gelecek yıllarda bizler olayların bu senaryo üzerinden geliştiğini göreceğiz. En azından olayların bu senaryo üzerinden gelişmesi büyük bir olasılık."

Eugeni Tashu'nun  mesajındaki tespitler ve senaryo ne kadarda gerçekçi görünüyor. Hiçbir aklı başında Çerkes DÇB ve payandalarının böyle aşağılık bir senaryoda yer almayacağına kefil olamaz.
Zaten anavatandaki 21 Mayıs Çerkes Soykırımı anmaları "Kafkas savaşlarında ölenleri anma günü" olarak gerçekleşiyor. Soykırım ve sürgün kelimesi devletin resmi anmalarında literatürden çoktan çıkarıldı. Bu kavramları dile getirmeye kalkanlar gözaltına alınıp etkisizleştiriliyor.

Sahi 20 Eylül Adığe Bayramı günü niye uyduruldu?

Senenin 364 günü oynayıp, bir gün yas tutan Çerkeslerin, 21 Mayıs’ı da unutup senenin 365 günü oynaya oynaya yok olmaları için uyduruldu.

Ancak diasporalarda gelişen bağımsız Çerkes Siyasi Hareketi, Rusya'nın da, DÇB'nin de, payandalarının da oyunlarını bozup 21 Mayıs mücadele bayrağını daha yükseklere taşıyacaktır.