• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam48
Toplam Ziyaret1053744
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.185534.3225
Euro37.021537.1698
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
7 Haziran Seçimlerinin Gerçek Galibi Ermenilerdir
06/07/2015

Sevgili okuyucularım,

Yazının başlığına bakıp da, Murat Özden şimdi bu Ermenilere giydirecek, ya da saydıracak gibi bir sonucu asla çıkarmayın.

Bu yazı, bir durum tespiti ve kıssadan hisse çıkarma makalesidir.

Öncelikle belirteyim ki,kendisi de soykırıma uğramış Çerkes Halkının bir evladı olarak, Ermeni halkının yaşadığı tüm acıları paylaşan ve onlarla dayanışma duyguları içerisinde olan bir kişiyim.

 Televizyonlar ve gazeteler Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en renkli meclisi diye manşetler attılar 7 Haziran sonrası. Kürtler, Aleviler, Ermeniler, Romanlar, Süryaniler, Yezidiler sıralandı renklerin bazıları diye. Ama o renklerin içerisinde Çerkesler, Lazlar, Pomaklar, Boşnaklar, Arnavutlar, Gürcüler yoktular. Biyolojik olarak bir etnisiteye mensup ama etnik kimlik olarak kendini ifade edemeyen seçilmişler asla temsilcilerimiz değildirler ve olamazlar. Yine de Türkiye’nin bugüne kadarki en renkli meclisi olmakla birlikte, bir hayli renkleri eksik olduğu için, bizce soluk kalmış bir meclistir 7 Haziran’da oluşan meclis.

Bu mecliste çok sayıda Kürt ve Alevi, bir roman, bir Süryani, bir Yezidi, üç de Ermeni vekil etnik ve dini kimlikleri ile seçilmişlerdir.

Sayıları son derece az olan Ermeniler nasıl üç ayrı partiden, üç ayrı vekil seçtirebilmişlerdir? Biraz bunun üstüne kafa yorarak ders çıkaralım istiyorum.

Bildiğiniz gibi HDP'den Garo Paylan, CHP'den Selina Doğan, AKP'den Markar Eseyan Ermeni kimliği ile vekil seçilmişlerdir. Seçilen her üç vekili de kutluyor ve Ermeni Halkının sorunlarıyla birlikte Türkiye’nin demokratikleşmesine katkı sunmalarını bekliyoruz.

Bildiğiniz gibi Türkiye’de 60 bin civarında Ermeni kalmıştır. Bu 60 bin kişinin üçte biri 18 yaş altındadır. Geriye 40 bin seçmeni kalıyor Ermenilerin. Bu 40 bin seçmenin yüzde 15’inin çeşitli nedenlerle sandığa gitmediğini varsayarsak, geriye 33 bin seçmen kalıyor. Yani her 11 bin oyla 1 milletvekili seçtirmeyi başarmışlardır Ermeniler. Bu gerçekten Ermeni Halkı adına büyük bir başarıdır. Seçilmiş olan her üç Ermeni Milletvekili, Ermeni Kimliği bilincine sahip ve Ermeni mücadelesinin içinden gelmektedirler. HDP'den seçilmiş olan Garo Paylan Ermeni okulları vakfının mütevelli heyeti başkanıdır ve Agos Gazetesinden yetişmiştir. CHP'den seçilmiş olan Selina Doğan Hrant Dink'in avukatıdır ve Agos Gazetesinden yetişmiştir. AKP'den seçilmiş olan Yazar Markar Eseyan'da yine Agos Gazetesinden yetişmiştir.

Bu sonuçlara en çok sevinen ve gurur duyan herhalde rahmetli Hrant Dink olmuştur. Bu değerli mücadele adamını rahmetle bir kez daha anıyorum.

***

Elli yıl arayla soykırıma uğramış olan Çerkesler ve Ermeniler arasında kıyaslamalar yaparak, 7 Haziranda Ermenilerin başarmasının, Çerkeslerin başaramamasının nedenlerine çok kısa bir projeksiyon tutmaya çalışacağız.

Ermeniler kentli ve bilinçli bir toplumdur.

Çerkesler köylü ve bilinçsiz bir toplumdur.

Kentlerde rekabet, başarı ve mücadele esastır. Başaran kimseler ve yetenekli olanlar takdir ve kabul görür etraflarında birleşilir.

Köyler ise herkesin birbirini tanıdığı, üretim yerine dedikodu üretiminin esas olduğu yapılardır. Üretime ve başarıya odaklanmak yerine, dedikodu yapmak, farklı olanı çekiştirmek aşağıya çekmek esastır.

Kentler üst düzeyde entellektüel üretimin, sanatın, mimarinin alıcı bulduğu alanlardır.

Köyler ise ilkel üretimin olduğu, sanatın ve estetiğin kabul görmediği yerlerdir.

Ermeniler Türkiye ve dünya Çapında entellektüeller, yazarlar, mimarlar, ressamlar, sinemacılar, şarkıcılar yetiştirmişlerdir.

Çerkeslerin ne ulusal bazda, ne de evrensel bazda üretebildikleri tek bir entellektüeli ve sanatçısı yoktur maalesef.

Ermeniler ilk siyasi partileri olan Hınçaksyun'u 1887 yılında kurdular.

Çerkesler ise tarihlerinde ilk siyasi partileri olan Çoğulcu Demokrasi Partisi-ÇDP'yi 2014 yılında kurdular.

 Ermenilerin siyasi parti ve siyaset tecrübeleri 128 yıla ulaşmıştır.

Çerkeslerin siyasi parti ve siyaset tecrübeleri henüz bir yılını doldurmamıştır.

Ermeni kurumları adaylarının arkasında son derece saygın biçimde durmuş ve bu başarıda pay sahibi olmuşlardır.

Çerkes kurumları Çerkes adayların arkasında durma cesaretini gösterememiş, köylülerin yaptığı gibi, dedikodu üretme ve farklı birşeyler yapmaya çalışanları aşağıya çekmeye çalışmak dışında birşey yapmamıştır.

Türkiye'de  6 milyon Çerkes var diye şişinerek gezen Çerkes Kurumlarının yöneticileri, 60 bin nüfuslu bir halkın başardığını başaramamış olmanın utancını acaba içlerinde hissediyorlar mı?

Hiç sanmıyorum.

Çerkes Halkı, başkalarının kümesine yumurtlama yarışı yapan, başkaları için gıdaklayan, başkaları için kendilerini heder edenlerin yanında durmak yerine, kendi halkının politikalarını üretmeye çalışan evlatlarının yanında durmayı ve desteklemeyi öğrenmelidir.

 7 Haziran seçimlerinden Çerkes Halkının çıkarması gereken hisse budur.



1786 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. - 19/08/2024
Çerkes Diaspora tarihinde Balıkesir’in Gönen ve Manyas Çerkeslerine uygulanmış asimilasyon, inkar ve imha politikaları anlaşılmadan Türkiye Çerkesleri’nin neden bu kadar yoğun bir biçimde yok olduklarını anlamak mümkün değildir.
SÜRGÜNDEKİ ETHEM’İN HATIRATI DOLAYISIYLA TÜRK ORDUSUNA YAZDIĞI BİLDİRİ - 27/07/2024
Bizlere kitaplarda Kurtuluş Savaşı, ya da İstiklal Harbi diye öğretilen şey aslında bir iç savaştır. Bu savaşta Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar, verilen iç savaşın yanında bir ayrıntıdan ibarettir.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR-3 - 01/07/2024
Çerkeslerin “Met Çunatuko İzzet” (Bilgin İzzet) dediği Yusuf İzzet Paşa, rafları kitap dolu bir odada Ethem beyi kabul etti. Solgun, halsiz görünüyordu. Heyecanlıydı, kalkarak Ethem beyi karşıladı, —“Memleketi bir felaketten daha kurtardın" dedi.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR – 2 - 14/06/2024
Ticaret basımevini satın alarak kurduğu Yeni Dünya gazetesini başyazarlıkla birlikte Arif Oruç beyin buyruğuna vermişti. Yeni Dünya, sırtını Ethem beyin askeri gücüne, ününe dayayarak komünizmi savunuyordu.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR - 03/06/2024
Ethem Bey’in iyi bir eğitimi olmadığı için onu eleştirenler, onun üstün meziyetlerinin farkında değildirler.
KIZILORDU KOROSU’NA GEÇİT YOK! - 25/04/2024
Her şeye rağmen bu konserlerin yapılmasında ısrar edilirse, Kızılordu Korosu'nu her şekilde protesto edeceğimizi ve pişman edeceğimizi de bilin!
ETHEM, CELAL BAYAR’A YAZDIĞI MEKTUPTA KÜRTLER İÇİN ÖZERKLİK, ÇERKESLER İÇİN AZINLIK HAKKI İSTEDİ. - 20/04/2024
Ethem meselesi bir çelişkiler yumağıdır. Ondan bir hain çıkarmaya çalışan güruh, onlarca kitap yazmasına rağmen henüz bunu başaramamıştır. Ondan bir kahraman çıkarmaya çalışanların eli de T.C. yasaları ve saldırıları nedeniyle bağlıdır.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİNE BİR BELGE DAHA - 13/04/2024
Çok net şekilde Şark-i Karibcilerin bunak paşalar diye suçladığı Çerkes Teavün Cemiyeti’nin, istisnalar hariç, Çerkeslik için hiç bir gelecek tasavvurunun olmadığını görüyoruz.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİ - 07/04/2024
Osmanlı döneminde Çerkesler iki önemli Cemiyet oluşturdular. Bunlardan birincisi 1908 yılında Çerkes Osmanlı paşaları tarafından kurulmuş olan “Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”dir. İkincisi 1921'de“Şark-ı Karib Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyeti"dir.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi