• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi23
Bugün Toplam547
Toplam Ziyaret1062538
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Kuşha Faruk Özden
farukozden35@hotmail.com
K’eref Yalçın, Sözlerim Size!
09/06/2015

(Ajans Kafkas’taki söyleşinizin bir değerlendirmesi)

7 Haziran 2015 Milletvekili seçimleri öncesi Ajans Kafkas’ta yaptığınız söyleşi üzerine seçim sonrasına bıraktığım hakkınızdaki genel eleştirilerimdir.

Bir tarafta ÇDP ve desteklediği bağımsız adaylar ile ilgili görüşleriniz; diğer tarafta meselelere kendi pencerenizden tek taraflı bakmanız…

Önce ÇDP’nin desteklediği bağımsız aday Günseli Hanımı toplantıya çağırmanız… Her şeyden önce ben Çerkesim diyorsanız bir hanımı yanınıza çağırmanız veya bir yere toplantıya çağırmanız ayıptır. Şurdum Günsel sizden en az 15 yaş büyük bir bayan ki sizin yaptığınız katmerli ayıp.

Sizde şunu gördüm: İşinize gelirse Çerkesliği öne çıkarıyorsunuz, işinize gelirse demokratlığı.

Eleştirilerimi seçim sonrasına bıraktım. Olur ya seçimleri az bir farkla kaçırırsanız, kaçırmanıza az da olsa dahlimiz olmamış olsun.

Ajans Kafkas’ta sizinle yapılan söyleşide sık sık ÇDP’lilerin size küfrettiğini söylüyorsunuz. Eğer ki sizin cenahtan hakaret içeren söz ve davranışlarda bulunulmuyorsa durduk yerde size küfredeni lanetliyorum. Ama karşı tarafı çileden çıkaracak söz ve davranışlarda bulunduysanız, “o ayıp size yeter” deyip karşılık vermemeleri gerekirdi.

Diyalog kültürünün olmadığını söylediğiniz Çerkeslerin. “vuızekengeşın vumığotım, vui pıaj yekengeş” (danışacak kimse bulamazsan kalpağınla istişare yap) atasözünü söyleyen bir toplum olduğunu hatırlatırım.

ÇHİ veya ÇDP hareketi ile en önemli farkını ortaya koyarken, kendinin DİÇEG geleneğinden geldiğini ve öncelikle sağ sol ayrımı yapmadığını söylüyorsun. Ben de diyorum ki DİÇEG hareketi bu kadar benimsenen bir hareketti de neden ayakta kalamadı?

Çünkü küçük burjuva hareketiydi, saman alevi gibi parladı ve söndü.

Sağ sol ayrımındaki mihenk taşın emek ve sermaye ise ÇDP içinde sermayedar kimselerin olduğunu zannetmiyorum.

Eğer ayrımın inanç yönünden yapıldığını söylüyorsan sağ sol için, böyle bir ayırım hiçbir literatürde yok (Türkiye hariç).

Yalnız, geçmişte Sovyetler Birliği’ni dünya sol hareketinin merkezi olarak gören bazı kafalar, şimdi de yerine kurulan Rusya Federasyonu’nu sol hareketin varisi olarak kabul ediyor ve RF’nun faşist yönünü görmezlikten geliyorlar.

90’lı yıllarda Kafkasya’dan gelenler liberal düşünce sahiplerine ilerici, eski komünistlere ise gerici diyorlardı. O yıllarda o gelenlere, eski totaliter gelenek nedeniyle Rusya Federasyonu’nun faşizme kayma ihtimalinin güçlü olduğunu söylediğimde bana karşı çıkıyorlardı. Fakat zaman beni haklı çıkardı.

Siz bağımsız adaylığınızı İstanbul Çerkes Derneği gençlerinin desteği ve motivesi ile gerçekleştirdiğinizi söylüyorsunuz. Günsel Şurdum’un da aynı bölgeden bağımsız aday olduğunu bile bile, sırf gençler istiyor diye adaylıkta ısrarcı olmuşsunuz. Artık seçimler bitti. Kimin ne kadar oy aldığını da bilmiyorum. Ama ayıp ettiniz. Ayrı siyasi partilerde olsanız hadi neyse derdim. Fakat Günsel Hoca bir büyüğümüzdür. Onun adaylığının karşısında aynı bölgeden adaylıkta ısrarınız kendi egonuzu tatminden başka bir şey değildir. Veya sizi yönlendirdiklerinin göstergesidir.

Sizinle 70’li yıllarda Bağlarbaşı derneğinde karşılaşmış olabiliriz. En son 20 Aralıkta Beşgür Faruk’un anma toplantısında karşılaştık. Tabii ki siz medyatik olduğunuz için ben siz tanıdım. Sizin salonun arka sıralarındaki kısa boylu şişman ihtiyarı hatırlamanıza imkan yok.

Ajans Kafkas’taki söyleşide sarf ettiğiniz, ”boşu boşuna birbirimizi yedik” sözlerinizi bir özeleştiri olarak değil, bir durum tespiti olarak görüyorum. Çünkü hala aynı minval üzeresiniz.

Günsel Şurdum’un sizinle aynı bölgeden aday olduğunuzu duyduğunuzda,”Abla ben de bu bölgeden aday olmak niyetindeydim. Sizin aday olduğunuzu duyunca çekiliyorum” deseydiniz, benimle birlikte toplumun gözünde de büyürdünüz. Şimdi bir bölen olarak egonuzla şişinerek gezebilirsiniz; aynen geçmişteki Kaffed Başkanlığı’na adaylık sürecinizdeki gibi...

Gençlerin yaptığı anketlerde benim ismim birinci çıkıyordu diyordunuz. Sorarım size, ankete kaç kişi katılıyordu ve bunlar kimdi?

Öncülüğünü yaptığınız DİÇEG hareketinin bir ilk olduğunun ben de bilincindeyim. İzmir’deki toplantıya ben de katılmıştım. Çerkeslerin hakları için bir şeylerin yapılması gerektiğinin tespiti açısından önemli idi. Fakat toplantılar sonrasında hareketin devamı gelmedi. Devamının gelmemesi nedeninin salon toplantılarının daha geniş kitlelere yayılamaması olduğu kanaatindeyim.

Kitlelerin talebi veya kitle taleplerinin dile getirildiği yerler ise söylediğiniz gibi sokağa inilerek yapılan eylemlerdir.

ÇHİ veya siyasi oluşumu olan ÇDP’nin icazetli bir hareket olduğunu söylüyorsun. “ÇHİ Ankara mitinginde tertip komitesi biz şunları söyleyeceğiz diye kitleyi topluyor, daha sonra alakasız birisi çıkıp başka şeyler söylüyor” demişsin. Mitinge katılamadığım için bu eleştirin ile ilgili bir şey söylemeyeceğim.

Ancak ÇHİ mitinglerindeki talepler belli: Çerkesçe radyo ve televizyon, anadilde eğitim, Çerkesçe aile isimlerinin geri verilmesi, Çerkesçe köy isimlerinin yeniden verilmesi,… gibi. Bu ana başlıklar dışında hangi ilgisiz taleplerde bulunuldu mesela?

Başka bir şey yoksa, aynı talepleri şimdilerde Kaffed de ucundan, kıyısından dillendiriyor. Çerkes soykırımı ve sürgünü konusunda ise Rusya’yı karşısına almadan veya DÇB’den izin alarak diyeceğini alçak sesle dillendiriyor. Çünkü Çerkes soykırımı ve sürgününü yüksek sesle söylediğin zaman RF’yi direkt karşına almış oluyorsun.

Söyleşinizde, önce İstanbul 2. bölgeden aday olduğunuzu belirtmişsiniz. Hatta ilk adaylığınızı açıkladığınızda İstanbul adayıyım demişsiniz. Söyleşinizin 2. bölümünde ÇDP yöneticileri ile diyaloglarınız ve size yapılan hakaretlerden ve de küfürlerden söz ediyorsunuz. Ben burada ÇDP savunuculuğu da yapmıyorum, sadece bir durum değerlendirmesinde bulunuyorum. ÇDP yöneticileri dediğiniz gibi nedensiz olarak size hakaret ettilerse ayıbın büyüğünü işlediler. Yalnız sizin bazı sözleriniz tavır ve davranışlarınız ya da kullandığınız hakaretamiz sözlerinize cevap niteliğinde ise ayıbın en büyüğünü size aittir.

ÇHİ hareketini veya ÇDP’yi icazetli veya bir yerlerden izin alınarak ortaya çıkmış bir hareket olarak suçluyorsunuz. Gerekçeniz de, sanal ortamda kim olduğu belirsiz kimselerden çıkan o dediydi, şundan duymuştum gibi ipe sapa gelmez mesnetsiz rivayetler. Bunlar kanıt mıdır sizce gerçekten?

Kaffed ile ilişkine, özellikle Vacit Kadıoğlu ile hukukuna babalarınızın akrabalığı veya Uzunyaylalığı gerekçe gösteriyorsun. Peki Şığalığue Vacit’e karşı Kaffed başkanlığına aday olduğunda akraba değil miydiniz? Bu da sizdeki tutarsızlığı gösterir.

İlk ilan ettiğin seçim bölgende kamuoyu yoklamaları ve anketlerde önde göründüğün halde neden seçim bölgeni değiştirdiğini açıklayamıyorsun. Kendince bazı gerekçeler sunsan dahi Günsel Hocanın karşısına bir bölen olarak çıktığını inkar ediyorsun, ama inandıramıyorsun.

Vacit Kadıoğlu’nun size destek gurubu oluşturduğunu sizden öğrendim. Sizi açıktan desteklemesi acaba Ankara’daki toplantıda mı; alınan Kaffed kararı ile mi gerçekleşti?

Günsel Hocayla aynı bölgeden adaylığınız sorgulanınca, Çerkeslerin bir kesimi klan ve kabile kafası ile yaşamaya devam ediyor diyor, size karşı yapılanları YEMIK’U olarak nitelendiriyorsunuz; diğer taraftan Vacit Kadıoğlu ile hukukunuzu babalarınızın akrabalığından başlayıp Uzunyaylalı olmaya, yani hemşeriliğe bağlıyorsunuz. Peki bu ne?  Bu  klan ve kabilecilik, yani feodal bir ilişki değil mi? İşinize gelirse feodal ilişkilere yaslanıyorsunuz, işinize gelmezse feodal ilişkileri gerici tutum ve davranışlar olarak niteliyorsunuz.

Toplanmasını istediğiniz XASE de Çerkeslerin feodal kültürünün bir kurumudur.

Sizinle hem fikir olduğumuz konu HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Kaffed ziyaretine olumlu baktığınıza dair değerlendirmenizdir.

Önce İstanbul 2. Bölgeden adaylığınızı açıklamışken, adaylığınızı 1. Bölgeye kaydırmanızla birlikte Kaffed sitesinde hakkınızda bir yazı çıktı. Bu açık desteği kamufle etmek için de HDP Bursa adayı Metin Kılıç kullanıldı. Metin Kılıç’ın yanında HDP Bursa ikinci adayı Birgül Hızal’ın adından da bahsedilseydi bu kadar sırıtmazdı. Böylece kimin icazetli ve yönlendirilmiş aday olduğu da ortaya çıktı vesselam.

_____________________

Not: Bana yanıt verecekseniz mail adresim yukarıda. Takip etmediğim Facebook’tan falan yazmayın.



2037 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kayseri Mitingi Ayıbı Hepimizin - 22/09/2018
Uzunyayla’da doğan ve o ortamdan gelen birisi olarak, yapılacak eylemi yaşlılara götürüp “Nahıj ohu” (yaşlılar işi) olarak meselenin formalitesine uygun yapılmamasını öncelikli hata olarak görüyorum.
Kayseri’de Omuz Omuza Verme Zamanı - 12/09/2018
Anavatanda anadilde eğitimin kısıtlanması nasıl ortak sorunumuzsa, TRT’de sürekli Çerkesçe yayın yapacak bir kanalın kurulması da halkımızın hayati bir ihtiyacıdır. Zaman kaybetmeden bunun sağlanmasını istemek hakkımızdır.
Bir Direniş Sembolü… - 24/10/2017
Bir tarafta Ğuaşo RUSLAN mücadelenin ve direnmenin sembolü olurken, bazıları da Ruslarla birleşmenin 460. yılı kutlamalarına katılır ve kimileri de onların peşinden koşar. Aynen fener alayında geçen askerlerin arkasından koşan çocuklar gibi.
Bütün Dünyada Milliyetçilik Yükselirken !? - 28/09/2017
Bütün dünyada milliyetçilik yükselirken bizim Çerkesler’de gerilemesinin nedenini araştırmak da başlı başına akademik tez konusu olur.
Asalet Kanda Değil, Duruş ve Davranıştadır - 17/08/2017
Siyasi kamplaşmanın en yoğun yaşandığı 80 öncesi dönemde Devrimci Çerkesler, Dindar Çerkesler ve Ülkücü Çerkesler olarak kamplaşmış olsak dahi “Çerkeslik” şemsiyesi altında bir araya gelebiliyorduk.
Türkiye Panoraması ve Biz Çerkesler - 24/07/2017
İttihat ve Terakki’nin günahlarını örtmek için Ermenilere uygulanan mezalimi bugün dahi inkâr etmenin nedenini iyi irdelemek gerekir. Acaba gasp edilen Ermeni malları ile bir alakası var mıdır? Menfaatlenenlerin dolduruşuna geliniyor olmasın?
Çerkesçe Tv İstemiyor muyuz Yoksa? - 20/05/2017
21 Mayıs’ı yılda bir gün hatırlayıp farklı günlerde farklı yerlerde etkinlik, anma veya nasıl yapacağını bilmeden bir güne sıkıştırma yerine “ÇERKES SOYKIRIM VE SÜRGÜNÜ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ” çalışmalarına bir an önce başlanması dileğiyle.
Uzunyayla’da Kar Yolları Kapardı; Ya Şimdi? - 14/03/2017
Duyduk ki DÇB temsilcileri Kaffed ile barış yapmak için Ankara’ya elçiler göndermiş. Kaffed de yelkenler suya inmiş.Bu kadar çabuk pes edecektiniz de kopardığınız yaygara neyin nesiydi?
Kurbanlar ve Kurbanlıklar - 23/09/2016
Bereket ki halkın iradesini kırabilecek bir plan yapmayı becerecek kadar zeki değiller. Hepimize büyük geçmiş olsun.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi