• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi16
Bugün Toplam307
Toplam Ziyaret1061620
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.425434.5633
Euro36.250536.3957
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
21 Mayıs Bir Semboldür, İçini Boşalttırmayacağız.
13/05/2015

Halkların kederlerini, sevinçlerini, zaferlerini andıkları sembol günler vardır. O günlerde halklar tüm diğer meselelerini bir kenara itip, o günde sadece o meseleye yoğunlaşırlar.

21 Mayıs’ta Çerkes Halkının en önemli sembol günlerinden biridir.

Çerkes Halkının geç bulduğu, henüz anlamını tam olarak kavrayamadığı, anlamını kavrayamadan elinden alınıp karartılmaya çalışılan sembol bir gündür 21 Mayıs.

Birçok meseleyi ıskalamış olan Çerkes Halkı, sembol günü olan 21 Mayıs’ı elinden alıp karartmak isteyenlerin suratına gerekli tokadı atmayı ıskalamayacaktır.

21 Mayıs’ı gezdirenler, saklayanlar, gerçek muhatabından kaçırarak perde olmaya çalışanlar, soykırımı anma ve protesto günü olmaktan çıkarmaya çalışanlar, Çerkes Halkının gazabından kurtulamayacaklardır.

***

Çerkesler için sonun başlangıcı Osmanlı-Rus Savaşı sonucu 1774 yılında imzalanan Küçük Kaynarca anlaşması ile başladı. Bu anlaşmaya göre Kırım Osmanlı’dan ayrılarak bağımsızlığına kavuşuyordu. Ayrıca Kılburnu, Kerç, Yenikale, Azak Kalesi ile Büyük ve Küçük Kabartay ülkeleri de Rusya’ya bırakılıyordu.

Kırım Hanlığının bağımsızlığı ise, Hanların iktidar mücadelesinde Rusya'nın hamiliğine sığınmaları neticesinde hızla sona eriyor ve Rusya hakimiyetine giriyordu.

Çerkesler tarafı olmadıkları bir savaşta, Küçük Kaynarca  anlaşması neticesinde Kabartay ülkesinin Rusya'ya bırakılmasına tanık oluyorlardı.

Kırım Hanlığını ele geçirip, Azak Denizini ve Karadeniz’in kuzeyini işgal eden Rusya, Karadenizin güneyini ve Çerkesya'yı yutmak için harekete geçiyordu. Ancak bu operasyon Rusya gibi dev bir devlete çok pahalıya ve uzun zamana mal oluyordu. Dünyanın pek çok büyük ordusunu dize getiren Rus Ordusu, Çerkesya'yı bir türlü kontrol altına alamıyordu.

Yine 1828 Osmanlı-Rus savaşında yenilen Osmanlı Devleti, 1829 yılında imzalanan Edirne anlaşmasında, Çerkesya'daki tüm haklarını Rusya'ya devrediyordu.

Bize kucak açtı diye minnet duyduğumuz Osmanlı Devleti, üzerinde hiçbir hakkı olmayan Çerkesya'yı iki defa uluslararası anlaşma ile Rusya'ya satmıştı.

Böylesine orantısız insan gücü ve silaha karşı yürütülen mücadeleye savaş demek mümkün değildir. Çerkeslerin yaptığı, işgalci zorbalara karşı vatanlarını savunmak ve direnmektir.

Ruslar devleti olmayan, ordusu olmayan, dünyanın hiçbir yerinden yardım alamayan sivil bir halkı ve direnmeye çalışan milis güçleri katlederek Çerkesya'yı işgal ediyordu.

Çerkeslerle Ruslar arasında geçen tarihi mesele bir savaş değil, bir katliam ve soykırım neticesi zorla bir sürgündür.

***

Bütün soykırımcılar ve katiller suçlarını gizlerler. Bir tek insanı da, bir halkı da öldürmek bir insanlık suçudur. Bütün dinler, ideolojiler ve sistemler insanların tek başına veya toplu olarak öldürülmelerini suç, günah ve büyük bir insanlık ayıbı olarak sayar.

Hukuk ve adaletin olduğu sistemlerde tek bir kişiyi öldürmek bile, ömür boyu hapis, ya da idam cezalarıyla cezalandırılır. Milyonlarca insanı öldürüp ülkesinden sürenler nasıl cezasız kalabilir?

Bu katliamlardan kurtulanların çocukları ve torunları nasıl adaleti aramaz ?

Bu anlaşılabilir bir şey değildir.

Ama artık Çerkes Halkı da adaletin peşine düşmüştür.

Soykırımcılardan hesap soracak, gaspedilen tüm hakları ile birlikte vatanını geri alacaktır!

Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.

***

Rus Çarlığının bugünkü mirasçısı, Rusya Federasyonu da tüm soykırımcılarla aynı refleksleri gösteriyor. Soykırımların en büyüğünü gerçekleştirmiş olan Rusya da soykırım suçunu gizlemek için her şeyi yapıyor.

Şimdi uydurdukları yalan ise "Kafkas-Rus Savaşlarında ölenleri anma günü" oldu.

Ey benim güzel halkım!

Ey Dünya Kamuoyu!

Kafkas-Rus Savaşı diye bir şey olmadı.

Olan Rusya'nın sivil bir halk olan Çerkesleri çoluk, çocuk, kadın, yaşlı demeden katledip vatanından zorla sürmesidir.

Kafkas-Rus savaşı diye uydurulan şey, savaşta insanların öldürülmüş olmasının daha makul ve izah edilebilir bir şey olmasındandır. Soykırım suçundan kurtulabilmek için son dönemde "Kafkas-Rus savaşlarında ölenleri anma" yalanını geliştirdiler.

Rusya'nın soykırım suçunu gizlemek için bu tür yalanları uydurması normaldir.

Peki Rusya'nın bu yalanını sahiplenen Çerkes Kurumlarına ve kişilere ne diyeceğiz?

Tabi ki hain diyeceğiz!

Onları insan içerisine çıkamayacak hale getireceğiz!

21 Mayıs'ın içeriğinin boşaltılmasına asla müsade etmeyeceğiz!

21 Mayıs Perşembe günü, saat 20.00'de Galatasay Lisesi önünde toplanacak olan Çerkes halkının onurlu evlatları bir kez daha gerçek için biraraya geleceklerdir.

Saat 21.00'de gerçek muhatabın yüzüne soykırım gerçeğini haykırarak, Rusya'yı diz çökmeye ve Çerkes Soykırımını kabul etmeye çağıracaklardır.

Yaşasın Çerkes Halkının onurlu mücadelesi!

Yaşasın 21 Mayıs'ın direniş ruhu!



2159 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. - 19/08/2024
Çerkes Diaspora tarihinde Balıkesir’in Gönen ve Manyas Çerkeslerine uygulanmış asimilasyon, inkar ve imha politikaları anlaşılmadan Türkiye Çerkesleri’nin neden bu kadar yoğun bir biçimde yok olduklarını anlamak mümkün değildir.
SÜRGÜNDEKİ ETHEM’İN HATIRATI DOLAYISIYLA TÜRK ORDUSUNA YAZDIĞI BİLDİRİ - 27/07/2024
Bizlere kitaplarda Kurtuluş Savaşı, ya da İstiklal Harbi diye öğretilen şey aslında bir iç savaştır. Bu savaşta Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar, verilen iç savaşın yanında bir ayrıntıdan ibarettir.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR-3 - 01/07/2024
Çerkeslerin “Met Çunatuko İzzet” (Bilgin İzzet) dediği Yusuf İzzet Paşa, rafları kitap dolu bir odada Ethem beyi kabul etti. Solgun, halsiz görünüyordu. Heyecanlıydı, kalkarak Ethem beyi karşıladı, —“Memleketi bir felaketten daha kurtardın" dedi.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR – 2 - 14/06/2024
Ticaret basımevini satın alarak kurduğu Yeni Dünya gazetesini başyazarlıkla birlikte Arif Oruç beyin buyruğuna vermişti. Yeni Dünya, sırtını Ethem beyin askeri gücüne, ününe dayayarak komünizmi savunuyordu.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR - 03/06/2024
Ethem Bey’in iyi bir eğitimi olmadığı için onu eleştirenler, onun üstün meziyetlerinin farkında değildirler.
KIZILORDU KOROSU’NA GEÇİT YOK! - 25/04/2024
Her şeye rağmen bu konserlerin yapılmasında ısrar edilirse, Kızılordu Korosu'nu her şekilde protesto edeceğimizi ve pişman edeceğimizi de bilin!
ETHEM, CELAL BAYAR’A YAZDIĞI MEKTUPTA KÜRTLER İÇİN ÖZERKLİK, ÇERKESLER İÇİN AZINLIK HAKKI İSTEDİ. - 20/04/2024
Ethem meselesi bir çelişkiler yumağıdır. Ondan bir hain çıkarmaya çalışan güruh, onlarca kitap yazmasına rağmen henüz bunu başaramamıştır. Ondan bir kahraman çıkarmaya çalışanların eli de T.C. yasaları ve saldırıları nedeniyle bağlıdır.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİNE BİR BELGE DAHA - 13/04/2024
Çok net şekilde Şark-i Karibcilerin bunak paşalar diye suçladığı Çerkes Teavün Cemiyeti’nin, istisnalar hariç, Çerkeslik için hiç bir gelecek tasavvurunun olmadığını görüyoruz.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİ - 07/04/2024
Osmanlı döneminde Çerkesler iki önemli Cemiyet oluşturdular. Bunlardan birincisi 1908 yılında Çerkes Osmanlı paşaları tarafından kurulmuş olan “Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”dir. İkincisi 1921'de“Şark-ı Karib Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyeti"dir.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi