ANNELER GÜNÜ NEDENİYLE...

3 Mayıs 2015 tarihinde Çoğulcu Demokrasi Partisi’nin Eskişehir Bağımsız adayı Timur Şahan’ın tanıtım toplantısı yapıldı. Katılımcılar partiye gönülden destek verdiklerini ve ellerinden geleni yapacaklarını açık yüreklilikle beyan ettiler.

Toplantının en dikkat çekici yanı, erkek katılımcıdan çok bayan katılımcının olmasıydı. Bu şimdiye kadar katıldığım toplantılarda karşılaşmadığım bir durumdu ve gurur duyulacak bir şeydi. Bu durum, Çerkes kadınlarının her gelişmeyle ilgilendiklerinin ve artık yönetimlerde cesurca yer alacaklarının somut bir işaretiydi.

Sokaklarında her gün bir bayanın katledildiği bir ülkede, annelerimizin, kardeşlerimizin sergilediği bu duruş, Çerkes toplumunun bayanlara atfettiği saygı ve değerin göstergesidir. Toplumumuzun bu adeti, her yıl anneler gününde annelere ve bayanlara çok önem verdiklerini güzel laflarla beyan eden fakat söylemden ileri gidemeyenlere örnek olmalıdır.

Toplantı bitiminde, yöre halkının insanı olarak elimden geldiğince herkesin hal hatırını sormaya çalıştım. Aslen Cemguy olan fakat Abaza ile evlenmesi nedeniyle çok iyi Abazaca da konuşan 80 yaşlarındaki bir Goşe ile konuşmamız beni çok düşündürdü ve utandırdı. Üzerinde düşünülmesi gereken kurduğu üç kelimelik cümle ile adeta içinde bulunduğumuz durumun röntgenini çekti: “ÇOK GEÇ KALDINIZ“.

Bu cümle, siyasetteki geri kalmışlığımızı ve acınacak halimizi çok net bir biçimde ortaya koyuyordu.

Türkiye’deki hukuki yapının şimdiye kadar müsait olmadığını söyleyerek günah çıkartmaya çalıştım ama inandırıcı bulmadığını yüz ifadelerinden anladım.

Hiçbir gerekçe göstermeden Ç.D.P.’nin erken kurulduğunu yazıp duranlar, bu konuyu sırf muhalefet olsun diye ısıtıp ısıtıp gündeme getirenler, bu bilge kadının sözünün nasıl yakıcı bir hakikati dile getirdiğini acaba fark edebilirler mi?

Aynı şekilde, ÇHİ Kayseri mitinginde yürüyüşçülerin arasında bulunan Müslimet abla da, eylemcileri işaret ederek söylediği örnek ve veciz “ŞU GÖRDÜĞÜNÜZ, YÜRÜYEN MİLLETTENİM“ sözüyle herkesin takdir ve beğenisini kazanan bir başka Goşemiz değil miydi?

Setenay Goşe’nin 21. yüzyıl temsilcileri olan bu güzide Goşelerimize sonsuz minnet ve saygı borcumuz vardır. Onları el üstünde tutmalı ve bu asil davranışlarından, bilgece tavırlarından dolayı kendilerini ödüllendirmeliyiz.

Thamatelerimizin, elbette bu örnek tavır ve cesaret verici söylemlerden çıkaracakları dersler olmalıdır. Bu iki, güzel, yerinde ve anlamlı yaklaşım, yolumuzu aydınlatacak ve yol gösterecek niteliktedir.

Bu iki Goşe’nin örnek tutum ve değerlendirmeleri şu gerçeği öne çıkarıyor: Sadece “Thametelerin” değil, “Goşelerin” görüş ve değerlendirmelerine de önem vermeliyiz.