• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi28
Bugün Toplam462
Toplam Ziyaret1062453
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Kuşha Faruk Özden
farukozden35@hotmail.com
Hedef Saptırmanın Daniskası
06/05/2015

İlk kimin kullandığını hatırlamadığım “Alfabe savaşları“ nın uzaktaki borazanı: Mansur Balcı.

“Bizler kırk kişiyiz hepimiz birbirimizi biliriz.”

Yetmişli yıllardaki İstanbul Kafkas Kültür Derneği’nin misafir oyuncularından biri Mansur Balcı. Bizim esas arkadaşlığımız İstanbul sonrası Kayseri’deki siyasi çalışmalarımız dönemine rastlar. Geçmişteki sol siyasi çalışmalarımın mihenk taşı hep Çerkes meselesi olmuştur. O siyasi hareketin Çerkes meselesine bakış şekli nedir? Bizi bir araya getiren siyaset, bir arada tutan da siyaset soslu Çerkeslikti.

Mansur, Kaffed üyesi derneklerin alfabe için yaptıkları basın açıklamalarına yaptığım eleştirilere Nalçik’ten cevap yetiştirmiş; bildiğim kadarıyla kendisi Kaberdey-Balkar’da, yani Rusya Federasyonu’nda yaşıyor…

Benim “önce dersleri takip edecek öğrencileri bulun, ondan sonra hangi alfabe ile öğrenirlerse öğrensinler” söylemimi “Kalleş yumruk” olarak nitelendiriyor.

Be hey gafil!

Öğrencisi olmadıktan sonra hangi alfabe olacak diye tartışmanın ne anlamı var diye sormazlar mı adama?

Tekrarlıyorum art arda basın açıklaması yapan Kaffed üyesi derneklerin bulunduğu şehirlerde dernek kuracak sayıyı oluşturacak kitlesi vardı herhalde. Ama nedense ortaokul seviyesinde Çerkesçe seçmeli sınıfı oluşturacak sayıda çocuk bulunamıyor.

Bizim Çerkesçe’de “doğmamış taya eyer yapmak” veya Türkçe'de “doğmamış çocuğa don biçmek” deyimleri, alfabe eksenli basın bildirilerinin mahiyetini en güzel şekilde ifade ediyor.

Yine Mansur’a döneceğim.

Benim tavrımı “kalleş yumruk“ olarak nitelendirdikten sonra tehdidini eklemeyi de unutmamış: ”…ama bu yumrukların çetelesi tutulur, hesabı sonraya bırakılır.”

Merak ettim, nedir bu sonraya bırakılan hesap?

Sonraya bırakılacak bir şey yok. Balcı’dan ricam eteğindeki taşları hemen ortaya dökmesi.

Mansur, “Önce sınıfları oluşturun, ondan sonra hangi alfabe ile isterseniz okutun” sözümü de tutarlı bulmamış. ”Konuşmasını bildiğimiz bir dilin…” demesine bakılırsa kendisini hala 70’li yıllarda zannediyor. Uzun yıllar Türkiye’de Çerkes toplumu içinde bulunmadığından, 70’li yıllarda olduğu gibi köy veya şehirlerde, evlerde, Çerkes kahvelerinde Çerkesçe konuşulduğunu zannediyor. Artık Çerkes nüfusunun % 80’i Çerkesçe konuşmasını bilmiyor. Eğer bu jenerasyonu da “alfabe savaşlarına” feda edersek Çerkesçeyi öğretecek düzeyde bilen de kalmayacak. Benim feryadım da ondan. Önce öğrenecekleri bulalım -bulunamıyor veya aranmıyor- ondan sonra varsın sizin dediğiniz olsun Kiril alfabesi kullanılsın. Basın açıklamaları ile uğraşacağınıza, alfabe savaşları vereceğinize okutacağınız çocukları bir araya getirin.

Ha, biz önce ADDER’in Latin alfabesini halledelim ondan sonrası kolay diyorsanız -ki genel zihniyet öyle görünüyor- amacınız üzüm yemek değil bağcı dövmek demektir o zaman. Ki o zaman söze gerek yok...

 Biraz kişisel bir yazı oldu. Umarım kusuruma bakmazsınız.



1592 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kayseri Mitingi Ayıbı Hepimizin - 22/09/2018
Uzunyayla’da doğan ve o ortamdan gelen birisi olarak, yapılacak eylemi yaşlılara götürüp “Nahıj ohu” (yaşlılar işi) olarak meselenin formalitesine uygun yapılmamasını öncelikli hata olarak görüyorum.
Kayseri’de Omuz Omuza Verme Zamanı - 12/09/2018
Anavatanda anadilde eğitimin kısıtlanması nasıl ortak sorunumuzsa, TRT’de sürekli Çerkesçe yayın yapacak bir kanalın kurulması da halkımızın hayati bir ihtiyacıdır. Zaman kaybetmeden bunun sağlanmasını istemek hakkımızdır.
Bir Direniş Sembolü… - 24/10/2017
Bir tarafta Ğuaşo RUSLAN mücadelenin ve direnmenin sembolü olurken, bazıları da Ruslarla birleşmenin 460. yılı kutlamalarına katılır ve kimileri de onların peşinden koşar. Aynen fener alayında geçen askerlerin arkasından koşan çocuklar gibi.
Bütün Dünyada Milliyetçilik Yükselirken !? - 28/09/2017
Bütün dünyada milliyetçilik yükselirken bizim Çerkesler’de gerilemesinin nedenini araştırmak da başlı başına akademik tez konusu olur.
Asalet Kanda Değil, Duruş ve Davranıştadır - 17/08/2017
Siyasi kamplaşmanın en yoğun yaşandığı 80 öncesi dönemde Devrimci Çerkesler, Dindar Çerkesler ve Ülkücü Çerkesler olarak kamplaşmış olsak dahi “Çerkeslik” şemsiyesi altında bir araya gelebiliyorduk.
Türkiye Panoraması ve Biz Çerkesler - 24/07/2017
İttihat ve Terakki’nin günahlarını örtmek için Ermenilere uygulanan mezalimi bugün dahi inkâr etmenin nedenini iyi irdelemek gerekir. Acaba gasp edilen Ermeni malları ile bir alakası var mıdır? Menfaatlenenlerin dolduruşuna geliniyor olmasın?
Çerkesçe Tv İstemiyor muyuz Yoksa? - 20/05/2017
21 Mayıs’ı yılda bir gün hatırlayıp farklı günlerde farklı yerlerde etkinlik, anma veya nasıl yapacağını bilmeden bir güne sıkıştırma yerine “ÇERKES SOYKIRIM VE SÜRGÜNÜ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ” çalışmalarına bir an önce başlanması dileğiyle.
Uzunyayla’da Kar Yolları Kapardı; Ya Şimdi? - 14/03/2017
Duyduk ki DÇB temsilcileri Kaffed ile barış yapmak için Ankara’ya elçiler göndermiş. Kaffed de yelkenler suya inmiş.Bu kadar çabuk pes edecektiniz de kopardığınız yaygara neyin nesiydi?
Kurbanlar ve Kurbanlıklar - 23/09/2016
Bereket ki halkın iradesini kırabilecek bir plan yapmayı becerecek kadar zeki değiller. Hepimize büyük geçmiş olsun.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi