7 Haziran genel seçimlerine katılacak partiler adaylarını seçti ve açıkladı. Bana göre çok önemli bir sürpriz yok. Siyasetin başlıca ve önemli kuralı, parti için çalışmak, fedakarlıkta bulunmaktır. Çalışmak ve fedakarlık,  gençlik kollarından başlayarak partiye hizmet,  kurucu üye olmak, maddi katkıda bulunmak gibi konularda yoğunlaşmakta ise de, hiçbir çaba sarf etmeden çevre, arkadaşlık, eş-dost ilişkileri de etkili olmaktadır.

Diğer partilerden seçilebilir bir sırada yer alabileceklerini ümit eden hemşerilerimiz maalesef başarılı olamadılar. Başarılı olmaları bizi çok mutlu kılacaktı. Ama mutlu olamadık ve üzüldük.

Aday hemşerilerimizin koz olarak öne çıkardıkları husus, Çerkes oylarını toplayabilecekleri savıydı. Oysa, siyasi parti yöneticilerinin eskiden beri toplumumuzu çok iyi analiz ettikleri ve parçalanmış durumumuzu bildikleri, alınan sonuçlardan bellidir. Daha önceki yıllarda parti temsilcileri ile hemşeri adaylarımızı lanse etmek için yaptığımız görüşmelerde yüzümüze karşı söylenen ve hakikati yansıtan sözleri , “birleşin de gelin“ olmuştur. Birleşme de bir kısım kişilerin bir araya gelip prensip anlaşmasına varması şeklinde değil, bir çatı altında kurumsal olmalıdır. Bunun yolu da parti kurmaktır.

Bu düşünce ile Çerkes kurucuların çoğunlukta olduğu Çoğulcu Demokrasi Partisi kurulmuştur. Bu partinin, Ağustos 2014 yılında kurulmuş yeni bir parti olması, hukuki teşkilatlanmayı tamamlayamaması gibi nedenlerle Haziran 2015 genel seçimlerine ÇDP olarak katılması mümkün değildi. Bu durum karşısında yapılması gereken kurucu adayların oy potansiyelimizin olduğu yerlerde bağımsız aday olarak seçimlere katılmalarıydı ve bu konudaki çalışmalar tamamlanarak 9 bağımsız adayımızın seçimlere katılması için gereken hukuki prosedür tamamlanmış ve bağımsız aday olmuşlardır.

Seçim sonuçları için yapılan kamu oyu yoklamaları ile partilerin alabilecekleri oy oranları az-çok tahmin edilebilmekte fakat bağımsızlar için böyle bir tahmin yapılmamaktadır. Yani bağımsız adaylarımızın alabilecekleri oy miktarları belli değildir. Temennimiz hepsinin vekil olarak TBMM’ne gitmesidir. 

Hiç birisi seçilemese dahi, şimdi üzerinde yoğunlaşılması gereken husus, seçilebilecek sırada gösterilmeyen aday hemşerilerimizin oy potansiyellerini bağımsız adaylarımıza yönlendirmeleri ve Çerkeslerin bir oy potansiyellerinin olduğunun ve parçalanmışlık durumunun ortadan kalktığının gösterilmesidir. İyi bir seviyede oy potansiyelimizin olduğunun anlaşılması halinde, mahalli seçimlerde bunun getireceği imkanları izaha gerek yoktur.

Tatminkar bir oy potansiyelimizin olduğunun gösterilmesi durumunda, ileriki tarihlerde yapılacak genel seçimlere belki de parti olarak, belki de bağımsız adaylarla, şimdi aday gösteremediğimiz fakat oy potansiyelimizin bulunduğu illerden de adayların çıkacağı ve oy mevcudumuzun artış göstereceği ve siyasi arenada biz de varız diyeceğimiz günlerin geleceği uzak ihtimal değildir.

   Kısa dönem için yapılması gereken tek iş, bağımsız adaylarımızı desteklemektir.