• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi12
Bugün Toplam218
Toplam Ziyaret1061531
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.425434.5633
Euro36.250536.3957
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
Çerkeslerin Siyaset Zamanıdır Şimdi, Onurumuzu Kurtarmanın Zamanıdır Artık.
07/08/2014

At terbiyecisi manasındaki "Seyis"ten türetilmiş siyaset terimi, "topluma yön verme sanatı" olarak özetlenebilir.

En küçük insan topluluğundan, en geniş insan topluluğuna kadar her topluluğun ve her konunun bir siyaseti vardır.

Ailelerin, şirketlerin, vakıfların, sendikaların, şehirlerin, ulusların, devletlerin ve uluslararası kuruluşların da bir siyaseti vardır.

Yine aklınıza gelebilecek her konunun da siyaseti yapılır. Kalkınmanın, nüfus planlamasının, dilin, kültürün, turizmin, ihracatın, savaşın ve barışın da siyaseti yapılır.

Yeryüzünde siyasete hep soğuk bakmış ve kendi geleceği için siyaset üretememiş ender toplumlardan biridir Çerkesler. Geçmişte "aman siyasete bulaşmayalım" diyerek bizi içimize kapatan thamatelerimiz aslında “yok oluşun siyasetini” oluşturuyorlardı.

Kapanmak ve yerinde durmaya çalışmak, gerilemenin ve yok olmanın ta kendisidir. Bir yarış olan insanlık mücadelesini hiç anlamamaktır içine kapanmak. Nitekim içimize kapanarak geldiğimiz noktanın, yok olmanın son aşaması olduğu herkes tarafından bilinmektedir.

Yeniden üretimi yaratacak bir siyaset geliştirmek gerekmektedir. Hem nüfusumuzu, hem kültürümüzü ve ulusal varlığımızı yeniden üretecek bir politikaya ihtiyaç vardır.

Yeniden üretilen ve bir kaynak gibi fışkıran bir ulusal kimlik ve etnik bir topluluk bütün dünyanın ilgisini çeker. Coşkun bir sel gibi akacak siyasi bir mücadelenin önünde hiçbir şey duramaz.    

Ancak içine kapanmış, tutuk, donuk, korkak ve soykırım travmasını rehabilite edip atlatamamış bir halkı, kendisi için siyasi bir mücadeleye inandırabilmek ve sokabilmek hiç de kolay bir iş değildir.

Ama zaman bazan insanların ve halkların önüne tarihi fırsatları getirip koyar.

1990'lı yılların başında dağılan Sovyetler Birliği Çerkesler içinde bir fırsattı.

Ama bu fırsat Çerkesler açısında kaçırılmıştır.

2009 yılında Türkiye’de başlayan "Demokratik açılım süreci" de bu fırsatlardan biridir. Ve bu süreç halen devam etmektedir. Bu süreçte Kürtler, Aleviler, Romanlar devlet tarafından muhatap alınırken, Çerkesler ve diğer etnik topluluklar sürecin dışında tutulmuştur.

Mevcut Çerkes kurumları bu sürece dahil olmak şöyle dursun, "yaşanan süreç acaba Türkiye’yi böler mi?" endişesi taşımışlardır. Kendi ulusal varlıklarını düşünmek yerine kraldan fazla kralcılık yapmışlardır maalesef.

İşte bu sürece Çerkeslerin de dahil edilerek, "Demokratik taleplerini elde ederek" varlıklarını geleceğe taşıyabilmeleri için ÇHİ (Çerkes Hakları İnisiyatifi) oluşturuldu. ÇHİ, 150 yıldır narkozlanarak uyutulmakta olan Çerkes Halkını ayağa kaldırıp harekete geçirebilmek için eylemlerini başlattı. Mitigler, Çalıştaylar, protesto eylemleri, yeni kurumların oluşturulması, ulusal ve uluslararası siyasi temaslar gerçekleştirildi. Yapılanlar Çerkes halkının bugüne kadar yabancısı olduğu eylem biçimleriydi. Dernek duvarları arasına sıkışıp kültürcülük yaptığını sananlar da her nakadar baştan karşı çıktıysalar da, yavaş yavaş bu süreçlere dahil oldular.

Ancak geldiğimiz süreç, yeni bir adım atarak Çerkes Halkının "siyasi temsiliyeti"ni zorunlu hale getirmiştir.

Siyasi bir mesele olan "Çerkes Davası"nın,"siyasi araçlar" dışında çözümü mümkün değildir.

Onun için Çerkes meselesini, temsil edilmeyen halklarla birlikte çözüme ulaştırmak için başlatılan "Çoğulcu Demokrasi Hareketi" partileşme sürecine girmiş ve finale çok yaklaşmıştır.

Artık her derdin ilacı olan siyaset yolu Çerkeslere de açılmaktadır!

Artık çaresizlerin çare buldukları siyaset yolu Çerkeslerin de yoludur!

Artık ezilenlerin, yok edilenlerin umudu olan siyaset yolunda Çerkesler de var!

Haydi o zaman, onurumuzu kurtarmak için!

Ben anadilimde konuşmak istiyorum diyenler,

Ben anadilimde düşünmek istiyorum diyenler,

Ben anadilimde rüya görmek istiyorum diyenler,

Ben anadilimde hayal kurmak istiyorum diyenler,

Ben anadilimde okumak istiyorum diyenler,

Ben anadilimde yazmak istiyorum diyenler,

Ben anadilimde şiir dinlemek istiyorum diyenler,

Ben anadilimde roman yazmak istiyorum diyenler,

Ben anadilimde masal anlatmak istiyorum diyenler,

Ben anadilimde şarkı bestelemek istiyorum diyenler,

Ben anadilimde tiyatro seyretmek istiyorum diyenler,

Ben anadilimde şarkı dinlemek istiyorum diyenler,

Ben anadilimde şarkı söylemek istiyorum diyenler,

Ben anadilimde film izlemek istiyorum diyenler,

Ben anadilimde radyo dinlemek istiyorum diyenler,

Ben anadilimde televizyon izlemek istiyorum diyenler,

Ben anadilimde eğitim görmek istiyorum diyenler,

Ben anadilimde ninni söylemek istiyorum diyenler,

Ben anadilimde ninni dinlemek istiyorum diyenler,

Ben anadilimde dövüşmek istiyorum diyenler,

Ben anadilimde sevişmek istiyorum diyenler,

Ben anadilimde sövmek istiyorum diyenler,

Ben anadilimde ticaret yapmak istiyorum diyenler,

Ben anadilimde siyaset yapmak istiyorum diyenler,

Ben anadilimde ibadet etmek istiyorum diyenler,

Ben anadilimde dua etmek istiyorum diyenler,

Ben anadilimde aşkımı anlatmak istiyorum diyenler,

Ben anadilimde umudun türküsünü söylemek istiyorum diyenler,

Ben anadilimde geleceğimizi inşa etmek istiyorum diyenler,

Ben anadilimde tarihimizi yeniden yazmak istiyorum diyenler .....

Talebi olanlar!

Derdi olanlar!

Dünyayı değiştirmek isteyenler!

Ben de varım diyenler!

Safları sıklaştıralım!

Hepimiz Çerkes Ulusunun yeniden inşası projesinin neferleri, kadrolarıyız!

Hepimiz "ÇOĞULCU DEMOKRASİ PARTİSİ" saflarındayız artık!



2482 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. - 19/08/2024
Çerkes Diaspora tarihinde Balıkesir’in Gönen ve Manyas Çerkeslerine uygulanmış asimilasyon, inkar ve imha politikaları anlaşılmadan Türkiye Çerkesleri’nin neden bu kadar yoğun bir biçimde yok olduklarını anlamak mümkün değildir.
SÜRGÜNDEKİ ETHEM’İN HATIRATI DOLAYISIYLA TÜRK ORDUSUNA YAZDIĞI BİLDİRİ - 27/07/2024
Bizlere kitaplarda Kurtuluş Savaşı, ya da İstiklal Harbi diye öğretilen şey aslında bir iç savaştır. Bu savaşta Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar, verilen iç savaşın yanında bir ayrıntıdan ibarettir.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR-3 - 01/07/2024
Çerkeslerin “Met Çunatuko İzzet” (Bilgin İzzet) dediği Yusuf İzzet Paşa, rafları kitap dolu bir odada Ethem beyi kabul etti. Solgun, halsiz görünüyordu. Heyecanlıydı, kalkarak Ethem beyi karşıladı, —“Memleketi bir felaketten daha kurtardın" dedi.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR – 2 - 14/06/2024
Ticaret basımevini satın alarak kurduğu Yeni Dünya gazetesini başyazarlıkla birlikte Arif Oruç beyin buyruğuna vermişti. Yeni Dünya, sırtını Ethem beyin askeri gücüne, ününe dayayarak komünizmi savunuyordu.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR - 03/06/2024
Ethem Bey’in iyi bir eğitimi olmadığı için onu eleştirenler, onun üstün meziyetlerinin farkında değildirler.
KIZILORDU KOROSU’NA GEÇİT YOK! - 25/04/2024
Her şeye rağmen bu konserlerin yapılmasında ısrar edilirse, Kızılordu Korosu'nu her şekilde protesto edeceğimizi ve pişman edeceğimizi de bilin!
ETHEM, CELAL BAYAR’A YAZDIĞI MEKTUPTA KÜRTLER İÇİN ÖZERKLİK, ÇERKESLER İÇİN AZINLIK HAKKI İSTEDİ. - 20/04/2024
Ethem meselesi bir çelişkiler yumağıdır. Ondan bir hain çıkarmaya çalışan güruh, onlarca kitap yazmasına rağmen henüz bunu başaramamıştır. Ondan bir kahraman çıkarmaya çalışanların eli de T.C. yasaları ve saldırıları nedeniyle bağlıdır.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİNE BİR BELGE DAHA - 13/04/2024
Çok net şekilde Şark-i Karibcilerin bunak paşalar diye suçladığı Çerkes Teavün Cemiyeti’nin, istisnalar hariç, Çerkeslik için hiç bir gelecek tasavvurunun olmadığını görüyoruz.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİ - 07/04/2024
Osmanlı döneminde Çerkesler iki önemli Cemiyet oluşturdular. Bunlardan birincisi 1908 yılında Çerkes Osmanlı paşaları tarafından kurulmuş olan “Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”dir. İkincisi 1921'de“Şark-ı Karib Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyeti"dir.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi