Çerkesler yeni Türkiye’de sorunlarına çözüm bulmak istiyorlarsa, Çerkes dilinin ve kimliğinin yok olmasını önlemek istiyorlarsa, yaşadıkları Soykırımı dünyaya duyurmak istiyorlarsa bunun en doğru adresi Meclistir.

Artık yeni dönemde iktidar adına AKP’den ya da muhalefet adına diğer partilerden Çerkes adayları meclise taşımalarını beklemek saflıktan başka bir şey olmayacaktır.

Eski ulusalcı-milliyetçi, yeni dönemde Fetullahçı CHP ve MHP’nin ya da Kayseri gibi bir yerde 12 yıl boyunca Sadık Yakut gibi bir kişiyi Çerkeslerin yaşadığı bölgenin kadrolu milletvekili gösteren AKP’nin Çerkeslerin sorunlarını tartışacak milletvekillerini Meclis çatısı altına taşımayacaklarının iyi bilinmesi gerekmektedir.

Kürt açılımından Ermeni Taziyesine kadar bir çok alanda ön alan AKP’nin TRT Çerkes konusunda Putin’den izin çıkmasını beklemesini anlamak mümkün değildir.

Zaman geçiyor ve Türkiye hızla dönüşüyor. Dün asla siyasete girmeyeceğiz diyen grupların bile önümüzdeki dönemde siyasi parti kurmak adına harekete geçtiğini biliyoruz. Çünkü kimse artık başkasının derdine çare olacak durumda değil. Derdi olan kendi çözümünü bulmak adına kendi örgütünü kurmak zorunda.

Yeni dönemde kimlikler ve halklar daha çok gün yüzüne çıkacak ve Çerkesler de kendi kimlikleri ve tarihleri bağlamında siyasallaşmak ve sorunlarını Meclis çatısı altına taşımak zorunda kalacaklar. Bu zamanın ruhunun bize dayattığı bir misyon olarak karşımızda durmaktadır.

Şüphesiz ki Çerkes halkı Soykırım ve Sürgün sonrasında çok büyük travmalar yaşamıştır. Coğrafi olarak çok dağınıktır. Ne var ki bu travmadan çıkış ancak ve ancak Çerkes halkı siyasallaştığında kendi parlamenterlerine sahip olduğunda ve bu kişiler Çerkes halkının sorunlarını Meclis çatısı altına taşıdığında mümkün olacaktır.

Önümüzdeki Genel Seçimler’den sonra Türkiye Cumhuriyeti yine bir I. Meclis Kurmak zorundadır. Bu meclis çatısı altında Liberaller, Kürtler, İslamcılar ve diğer tüm gruplar gibi Çerkesler de yer almak zorundadır. Unutmayalım ki I. Meclis’ten bu yana TBMM çatısı altında hiç kimse Çerkes halkının sorunlarına değinmemiştir.

Şimdi, bundan aylar önce oluşan Çoğulcu Demokrasi Hareketi’nin partileşmesi bu bağlamda oldukça önemlidir. Çerkes halkının Türk Siyasetinden beklentilerini dile getirecek bir siyasal partiye şiddetle ihtiyacı vardır.

ÇDP’nin başta İstanbul, Ankara, Kayseri, Maraş, Çorum ve Samsun gibi illerde örgütlenmesi ve sonrasında Çerkeslerin yoğun olarak yaşadığı her il ve ilçede örgütlenmesi kaçınılmazdır.

Artık Türkiye Çerkesleri geçtiğimiz 200 yüzyıl içerisinde yaşadığı travmaları aşmalı, asimilasyonu tersine çevirmenin yollarını kültür derneklerinde değil, Meclis çatısı altında aramalıdır.

Bugün hala bir TRT Çerkes kanalımız yok ise, bugün hala sadece Çerkesçe eğitim veren bir üniversitemiz yok ise durup düşünmek zamanıdır. Çerkes dili ve Çerkes halkı bunları hak etmiyor mu? Ya da bir dil şu modern çağda televizyonu ve üniversitesi olmadan yaşar mı, yaşayabilir mi?

Buna imkan yok.

Artık Çerkesler atalarının mirasını tüketmeyi bırakıp çocukları için örgütlenmek ve kendi siyasal örgütleriyle I. Meclis’in inşasına katkı sağlamak zorundadırlar.

Çerkes Halkını, tüm sorunlarını Meclis’e taşımak adına Çoğulcu Demokrasi Partisi çatısı altına çağırma zamandır.

Ya şimdi yol yakın iken örgütlenir ve siyasallaşırız; ya da yeni kurulacak I. Meclis Çerkesler olmadan yoluna devam eder.

Ama her şekilde de bu I. Meclis kurulacaktır.

Eğer şimdi Çerkesler Çoğulcu Demokrasi Partisini kendi adresleri olarak kabul eder ve ona sahip çıkarlar ise bu Türkiye siyasetinde yeni bir döneminde başlangıcı olacaktır. Diasopora tarihi içinse bir milat olacaktır.