Çerkes Halkı olarak sizi Çerkes Hakları İnisiyatifi’nin düzenlemiş olduğu Çerkes Çalıştayı'nda daha yakından tanıma imkanı bulduk. İnsan haklarına saygılı demokrat tavrınız, Çerkes Halkının sorunlarına duyarlı yaklaşımınız bizleri gerçekten etkiledi ve sizi bir Çerkes dostu olarak bağrımıza bastık. O zaman henüz AK Parti’de değildiniz.

Sonrasında AK Parti’ye girdiniz ve Genel Başkan Yardımcısı oldunuz. İnanın bu gelişme en çok Çerkesleri mutlu etti. Çünkü Çerkeslerin sorunlarını ve taleplerini bilen bir Çerkes dostu iktidar partisinin AR-GE’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olmuştu.

Çerkes Hakları İnisiyatifi olarak yeni görevinizi tebrik etmek ve beklentilerimizi iktidar partisine iletmek amacıyla randevu talep ettik. Büyük bir nezaket göstererek randevu talebimizi kabul ettiniz. Yaptığımız görüşmede başta Çerkes Televizyonu olmak üzere tüm talep ve beklentilerimizi size ilettik. Siz de tüm taleplerimizin meşru ve haklı olduğunu ifade ederek, bu konuları gerekli kişi ve mercilere ileterek takipçisi olacağınızı ve bizleri de bilgilendireceğinizi ifade ettiniz. Toplantı sonrası o kadar memnunduk ki, taleplerimizi hemen Başbakana ileteceğinizi ve Çerkes Televizyonunun en kısa sürede hayata geçirileceğini düşünüyorduk. Hatta Sayın Başbakan Çerkes STK’larını bir toplantıya davet eder, Çerkes Halkının taleplerini bizzat dinlemek ister ümidine kapılmıştık. Ayrıca hiç bir sonuç vermeyen Sayın Bozdağ ve Sayın Arınç görüşmelerini de unutmuş gibiydik.

***

Bu görüşmenin üstünden bir yıla yakın bir süre geçti. Bu süre zarfında ne Başbakandan, ne sizden, ne partinizden, ne de siyasal iktidar tarafından Çerkesler adına hiç bir açıklama yapılmadı, hiç bir adım atılmadı, hiç bir geri dönüş olmadı. Taleplerimiz görmezden, duymazdan gelindi. Öyle ki, demokratik açılım paketlerinde bile Çerkeslere yok muamelesi yapıldı.

Sayın Soylu, biz sizi demokrat kimliğinizle sevdik ve sizinle yaptığımız görüşme sonrasında da halkımız adına beklentiler içine girdik. Demokrat kimliğinizle siyasi kimliğinizin örtüştüğünü, size olan inancımızın ve sevgimizin boşa olmadığını görmek istiyorduk.

İşte bu duygularla 31 Ocak 2014 günü Çoğulcu Demokrasi Hareketi ve Çerkes Hakları İnisiyatifi adına sizi telefonla arayarak, Çerkeslerin, Ruslar tarafından soykırıma tabi tutuldukları Soçi Şehrinde yapılacak olimpiyatlara Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan'ın katılacak olmasından duydukları üzüntüyü ve gösterdikleri tepkiyi dile getirdim.

Yine bu görüşmede, Çerkes Televizyonu’nun hayata geçirilmemiş olmasının Çerkes Halkının siyasi iktidara bakışını olumsuz yönde etkilediğini ifade ederek, Sayın Başbakanın, tüm toplumsal kesim ve STK’larla görüşerek sorunlarını dinleyip çözüm ararken, Çerkesleri, Çerkes STK'larını ve taleplerini görmezden gelmesinin Çerkes halkını derinden yaraladığını belirttim ve tüm bu olumsuzlukların giderilmesi için Çoğulcu Demokrasi Hareketi ve Çerkes Hakları İnisiyatifi adına randevu talebinde bulundum. Siz de büyük bir incelik göstererek bunun en tabii hakkımız olduğunu ifade ederek, “Yarın sayın Başbakanla görüşmem var bana ilettiğiniz konuları Sayın Başbakana arz edeceğim” dediniz.

Sayın Soylu,

Çerkes Halkı Ak Parti’ye, siyasi iktidara ve Sayın Başbakana karşı her zaman samimi oldu. Demokratik Açılım Sürecine, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesine ve Avrupa Birliği politikalarına büyük destek verdi; görmezden gelinmesine rağmen küsmedi, darılmadı.

Ancak, bundan sonra da bu görmezden gelme tavrı devam edecek olursa Türkiye'nin en büyük üçüncü etnik unsuru olan Çerkes Halkı’nın politik tercihlerinin de buna göre şekilleneceğinin bilinmesi gerekiyor.

Çerkes Halkı olarak politikacı Süleyman Soylu'ya değil, Demokrat Süleyman Soylu'ya sesleniyor ve diyoruz ki: Sayın Başbakanla konuşun ve taleplerimizi iletin, sonuçlarını da bizimle paylaşın, ki biz de yol haritamızı ona göre belirleyelim.

Saygılarımızla.