• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi16
Bugün Toplam213
Toplam Ziyaret1062204
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
Türkiye’ye ve Dünyaya Söyleyecek Sözümüz Var!
06/12/2013

Çerkes Halkı 150 yıldan bu yana oluşturduğu kültür dernekleri ile içe dönük olarak varlığını sürdürdü. "Ne kadar asil, ne kadar kahraman, xabzesinin ne kadar önemli" olduğunu anlattı durdu kendi kendine. Soykırım travmasını atlatamamış, asimilasyoncu baskılarla bunaltılmış bir halkın yapabileceği çok fazla da bir şey yoktu. İçe kapanıp yavaş yavaş ölümü beklemekti tercih edilen.

Kültür Dernekleri Çerkes Halkının öğretilmiş çaresizliğiydi. En kolay ve en basit örgütlenme biçimi olan derneklerle yetinip, onu kutsayan bir anlayış Çerkeslere hakim olmuştu.

Dernek yedi kişinin bir araya gelip, bir tüzük hazırlayarak dernekler masasına teslim etmesiyle kuruluyor. Onun için şu anda Türkiye’de 93.500 dernek faaliyet gösteriyor. Çerkeslerin oluşturduğu dernek sayısı Türkiye’deki dernek sayısının binde  birine tekabül ediyor. Üye sayısı olarak ise çok daha az bir orana tekabül ediyor Çerkesler.

Ve Çerkeslerin  derneklerinde, hemşehri dernekçiliğinden ileri bir çalışma ortaya konamamaktadır.

Oysa dünyada yaşanmış en ağır soykırımlardan birine tabi tutulmuş, vatanından sürülmüş, ulusal varlığı, dili, kültürü yok olma tehdidi altında olan bir halkın sorunlarının çözümü dernekler aracılığıyla yürütülebilir mi?

Tabiî ki yürütülemez.

Eğer Çerkes Halkının varlık mücadelesinde dernekçiliği bir başarı olarak görürsek, kafamızı devekuşu misali kuma gömmüş, yakıcı asimilasyon sorununu ve yok oluşumuzu görmezden gelmiş oluruz.

Çerkes Halkının soykırıma uğraması, vatanından sürülmesi, sürüldüğü coğrafyada alabildiğine birbirine uzak olarak yerleştirilmesi, asimile edilip yok edilmesi tamamen siyasi nedenlere dayanmaktadır.

Siyasi nedenlerin yarattığı sorunlar yine siyasetle çözülür. Siyaset ise siyasi araçlarla yapılır. Siyasi araç örgütlenmesinin kristalize olmuş şekli siyasi partidir. Siyasi partiler halkın taleplerini kamuoyuna, dünyaya ve siyasi kurumlara anlatırlar ve çözüm yolları üretirler.

***

Çerkes Halkı da ağır sorunlarının çözümü için, 2011 yılının başında ÇHİ ile başlattığı siyasallaşma sürecini bir üst boyuta taşımayı hedefliyor. Artık Çerkesler siyasi bir mesele olan Çerkes sorununu siyasi muhataplarına, siyasi partileri aracılığıyla taşıyacaklar.

ÇHİ’nin yürüttüğü demokratik mücadele sürecinde en büyük direnç, Çerkes Kurumları ve Çerkeslik üzerinden konum elde etmiş kişilerden gelmişti. Aynı direnç ve karalama Çerkeslerin partileşme sürecinde de devam ediyor.

Güvenli ve sıcak dernek salonlarının dışına çıkıp, yaşadığımız ülkeye ve dünyaya söyleyecek sözümüzün olması

gerekiyor. Yıllar yılı kendi kendine çalıp söylemiş bir halk için bu hiç de kolay bir şey değil.

Ama Amerika’yı yeniden keşfetmek de gerekmiyor. Kurulu bir siyasi yapı içerisinde çalışmakla, yeni baştan siyaset inşa etmenin arasında dağlar kadar fark olduğunu biliyoruz.

Siyasetin ortak dilini oluşturmanın, ortak hedefini belirlemenin ve kaynaklarını yaratmanın ne kadar zor ve zahmetli olduğunu biliyoruz.

Ama haksızlığa uğrayanların mücadele ettiklerinde mutlaka başaracaklarını da biliyoruz.

Çerkes Halkı uğradığı büyük haksızlığın (soykırım ve asimilasyonun) hesabını sormak için yola çıkarken, tüm haksızlığa uğramış etnik kesimlerin de (Lazların, Pomakların, Gürcülerin, Boşnakların, Arnavutların, Ermenilerin, Yahudilerin, Türkmenlerin, Azerilerin, Süryanilerin) sesi olacaktır.

Demokratikleşme sürecinden dışlanan ve görmezden gelinen tüm kesimler kendilerini ÇDH-Çoğulcu Demokrasi Hareketi içerisinde  ifade edeceklerdir.

Partileşme sürecini hedefleyerek yola çıkan ÇDH  -Çoğulcu Demokrasi Hareketi- tüm haksızlığa uğramış etnik topluluklar için adalet arayacaktır.

Daha adil, daha renkli, daha çoğulcu ve azınlıkların bileşenlerinin çoğunluğu oluşturduğu bir dünya yaratmak için ilerlemeye devam edeceğiz.



3443 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. - 19/08/2024
Çerkes Diaspora tarihinde Balıkesir’in Gönen ve Manyas Çerkeslerine uygulanmış asimilasyon, inkar ve imha politikaları anlaşılmadan Türkiye Çerkesleri’nin neden bu kadar yoğun bir biçimde yok olduklarını anlamak mümkün değildir.
SÜRGÜNDEKİ ETHEM’İN HATIRATI DOLAYISIYLA TÜRK ORDUSUNA YAZDIĞI BİLDİRİ - 27/07/2024
Bizlere kitaplarda Kurtuluş Savaşı, ya da İstiklal Harbi diye öğretilen şey aslında bir iç savaştır. Bu savaşta Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar, verilen iç savaşın yanında bir ayrıntıdan ibarettir.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR-3 - 01/07/2024
Çerkeslerin “Met Çunatuko İzzet” (Bilgin İzzet) dediği Yusuf İzzet Paşa, rafları kitap dolu bir odada Ethem beyi kabul etti. Solgun, halsiz görünüyordu. Heyecanlıydı, kalkarak Ethem beyi karşıladı, —“Memleketi bir felaketten daha kurtardın" dedi.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR – 2 - 14/06/2024
Ticaret basımevini satın alarak kurduğu Yeni Dünya gazetesini başyazarlıkla birlikte Arif Oruç beyin buyruğuna vermişti. Yeni Dünya, sırtını Ethem beyin askeri gücüne, ününe dayayarak komünizmi savunuyordu.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR - 03/06/2024
Ethem Bey’in iyi bir eğitimi olmadığı için onu eleştirenler, onun üstün meziyetlerinin farkında değildirler.
KIZILORDU KOROSU’NA GEÇİT YOK! - 25/04/2024
Her şeye rağmen bu konserlerin yapılmasında ısrar edilirse, Kızılordu Korosu'nu her şekilde protesto edeceğimizi ve pişman edeceğimizi de bilin!
ETHEM, CELAL BAYAR’A YAZDIĞI MEKTUPTA KÜRTLER İÇİN ÖZERKLİK, ÇERKESLER İÇİN AZINLIK HAKKI İSTEDİ. - 20/04/2024
Ethem meselesi bir çelişkiler yumağıdır. Ondan bir hain çıkarmaya çalışan güruh, onlarca kitap yazmasına rağmen henüz bunu başaramamıştır. Ondan bir kahraman çıkarmaya çalışanların eli de T.C. yasaları ve saldırıları nedeniyle bağlıdır.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİNE BİR BELGE DAHA - 13/04/2024
Çok net şekilde Şark-i Karibcilerin bunak paşalar diye suçladığı Çerkes Teavün Cemiyeti’nin, istisnalar hariç, Çerkeslik için hiç bir gelecek tasavvurunun olmadığını görüyoruz.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİ - 07/04/2024
Osmanlı döneminde Çerkesler iki önemli Cemiyet oluşturdular. Bunlardan birincisi 1908 yılında Çerkes Osmanlı paşaları tarafından kurulmuş olan “Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”dir. İkincisi 1921'de“Şark-ı Karib Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyeti"dir.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi