• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi17
Bugün Toplam287
Toplam Ziyaret1062278
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Balkar Selçuk
selcuk@ozgurcerkes.com
Türk Devleti Olgunlaşıyor!
03/10/2013

Ama daha çok genç. Çerkes algısına göre henüz Türkiye Cumhuriyeti tam bir adamın ömrü kadar bile yaşamış değil. Biliyorsunuz Çerkeslerde bir insanın ömrü 100 yıl ve yüzyıla Çerkesler lejığwe: “ölüm zamanı” diyorlar. Türk devleti henüz bir insan kadar bile yaşayıp dünyayı tanımış değil. Üstelik devletin kuruluş döneminde bir reddi miras kültürü üzerine kurulduğunu hatırlarsak gerçektende Türk devletinin oldukça toy bir devlet olduğunu söylemek mümkün.

Ne var ki kendi geçmişiyle bağlarını travmatik bir şekilde kopararak kurulan bu devlet yine Çerkeslerin asla anlayamayacağı bir şekilde tek adam kültü üzerine inşa edilmeye çalışıldı. Sonra hızlı bir şekilde bu tek adam kültünün üzerinden bir ideoloji üretildi ve ondan sonra zaten mutlu bir azınlık dışında Türkiye’de yaşayan herkes için korkularla dolu bir sürece girildi.

Üstelik dünyada belki de hiçbir ülkede olmayan ilginç bir sağ-sol çatışması bu yeni devleti her alanda ikiye böldü ve hem Türk devleti, hem de Türk halkı ortak bir kültür, ortak bir dil ve ortak bir Türkiye algısı üretemedi.

Şimdi AKP hükümetinin son on yılda ortaya koyduğu bir dizi iyileştirme çalışmasına, karşı olan tarafların neredeyse tamamı iliklerine kadar ideolojik bir tavır ortaya koymaktadırlar.

Çerkesler İçin Esas Olan İnsanlıktır: Dolayısıyla bu yeni dönemde bizim için önemli olan ideolojik argümanlar üzerinde yaşanan çatışmalara malzeme taşımaktan çok, Çerkes kültürünün bize dayattığı İnsanlığın üzerinden taraflarla diyologa geçmekten öte bir şey olmamalıdır.

Ne var ki Kafkas Medeniyeti’nin bize öğrettiği bu oldukça ağır başlı İnsanlık algısı üzerinden Türk devletiyle temas kurmamız ve onunla Çerkeslerin temel sorunları konusunda oydaşıp çözüm bulma yolunda adımlar atmamız şu an için optimum düzeyde gerçekleşecek gibi görünmemektedir.

Kısacası, Türkiye Çerkeslerinin sorunlarının çözülmesi için Türkiye’deki devlet aklının biraz daha olgunlaşması ve kronik sorunlarını çözmüş olması gerekmektedir.

Belki de bu genel iyileşmeye koşut olarak Çerkeslerin toplam durumunda da bir dizi iyileşme gerçekleşebilecektir.

Ne var ki Türkiye Çerkeslerinin totalde yaşanacak iyileşme ve demokratikleşmelere paralel olarak yaşayacağı iyileşme Çerkeslerin asıl sorunlarını çözmekten uzaktır.

 

Türk Devleti Ne Zaman Olgunlaşacak?

Türkleri Orta Asya’dan Anadolu’ya kadar getiren ve buradan Avrupa’ya taşıyan göçebe aklının ve zekasının yerleşik akla ve analitik bir işleyişe sahip olmaya başladığı anda Türk Devletinin olgunlaşamaya başladığından söz edebileceğiz. Yerleşik ve göçebe olmayan aklın en temelde analitik olduğunu ileri sürmek mümkündür.

Yani Başbakan ve Bakan düzeyindeki insanlar Türkiye’de yaşayan Çerkes halkının tarihi hakkında en temel verileri bile bilmiyorsa ve Başbakan “Şimdi de Çerkesler başladı!” diyorsa, ya da Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın dediği gibi “Çerkeslerin bir sorunu varsa gidip Ruslara anlatsınlar!” denilebiliyorsa orta da analitik bir devlet aklının var olduğundan söz etmek mümkün değil demektir.

Türk Devleti Toplumu Değil Kendisini Tedavi Ediyor:

Çünkü buna ihtiyacı var. Türk Devleti Cumhuriyetin kurulduğu günden bu yana bazı temel sorunlarla mücadele halindedir ve bu sorunların bazıların en temelde müsebbibi de kendisi olmuştur. Bunlar Kürt sorunu, Alevi sorunu, ekonomik kalkınamamışlık başlıkları altında toplanabilir. Buna bir de en geniş kitleyi oluşturan Süniü Türk çevrenin Kemalist-Laik merkezle yaşadığı sonu gelmez gerilimleri eklemek yerinde olacaktır. Sonuçta Türk devletinin sürgit bu temel problemlerle mücadele etmesi düşünülemezdir.

Buna bir de dış dünyada yaşanan hızlı dönüşüm ve gelişme ve “küreselleşme”yi eklediğinizde aslında Türk devleti için zamanın daraldığını görmek mümkün. Yeni sistemin lordlarının dünyaya yeni bir düzen vermek için sürekli bir şekilde çalıştığını ve kendi içinde bir bütünlük arz etmeyen ve ekonomik anlamda kendisine yetemeyen her ülkeyi birkaç parçaya bölmeye çalıştıklarını görmek için dâhi olmaya gerek yok.

Devlet Türkiye Çerkeslerine Karşı Külte Çekim Kanununu İşletmekten Vazgeçsin!: İşte şimdi iktidarda olan hükümet bir anlamda devleti de kendi ihtiyaçlarına uygun olan her alanda dönüştürürken en temelde kendi canını yakan sorunları çözmeye eğilmiş görünmektedir. Kürt ve Alevi sorunları ve Cemaatler ve Sünni ortalama dokunun laik jakoben devletle yaşadığı sorunları çözmeye çalışması bu bağlamda anlaşılabilir bir şeydir.

Ne var ki Çerkeslerin Türk Devletiyle kronikleşen bir sorunu ya da bir çeşit kan davası olmaması Türkiye Çerkeslerinin sorunları olmadığı anlamına gelmez. İşte tam da bu noktada yeni dönemin devlet aklı Türkiye Çerkeslerine siyasette, ekonomide ve entelektüel alandaki özgül ağırlığıyla orantılı biçimde yaklaşmaktadır. Konu siyaset ise, kaç oyunuzun olduğu, ya da hangi sokakta kaç molotof patlattırabildiğiniz gibi ölçülebilir veriler, devleti daha çok enterese etmektedir. Ne var ki günümüz Türkiye’sinde “cıngar” çıkaracak potansiyeliniz yoksa ve bu hissediliyorsa siz de yoksunuz demektir. Bu ise güncel siyasetin ne kadar anti demokratik ve şiddet eksenli yürüdüğünün işaretlerini bize vermektedir. AKP 51-49’dan büyüktür politikasına saplanmamalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye Çerkesleri için Türk Devleti’nin sandığından daha önemlidir ve daha gerçek bir ilişki taraflar arasında kurulabilmelidir… Bu aynı zamanda Suriye’den Kafkasya’ya kadar tüm Çerkes dünyası içinde hayati önemdedir.



2989 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Нарт Лъэпщ и Нэгъуджэр Лъэпщ и Тепщэгъуэмрэ и Гъуэгуанэмрэ - II - 17/12/2016
уэ 1уэхур нахри гъэщ1эгъуэн зыщ1ыр Азтэкхэми Маяхэми ямейуэ, гъэ мин аджэ ипэ ящ1ауэ, ауэ зыщ1ари дымыщ1э мывэ гуэрхэм ящ1ы1уми Кецалкоатл и сурэтыр къагъуэтахэщ, ахэми нэгъуджэ 1улъу ик1ий жьак1э тету. Нэгъуджэр уеблэмэ оптикым и щ1эныгъэр пасэ лъэх
Нарт Лъэпщ и Тепщэгъуэмрэ и Гъуэгуанэмрэ - I - 01/12/2016
Гъэщ1эгъуэнращи нобэ къасыху Кассит-Урарту-Хьаттихэм я Тещупк1э зэджэ тхьэпэлъытэр ди Нарт Сосрыкъуэу щытам зыми гу лъитакъым. Касситхэм Тещуп псалъэм крагъэк1ир Жьыбгъэ Кьезгъэпщэ жи1у аращ.
УСЭНШЭУ ДЫКЪАНЭМЭ! - 09/10/2016
Ди хэку дахэр, си уорейда ПщIэ имыIэу дгъэкIуэдай, ДызгъэкIуэдам, си уорейда КIуэдыкIейри къыхукIуэ.
Bugün Ben Mutlu Bir İnsanım! - 02/06/2015
Keşke Çerkes halkının yoğun olarak yaşadığı diğer illerden de adaylarımız olabilseydi. Ama o da olacak yakında. Buna eminim. Bu adı geçen illerde adaylarımızın Çerkes halkı tarafından benimsendiğini görmek beni herşeyden çok mutlu ediyor.
Heredot Cevdet, Recep Tayip Erdoğan ve Ahmet Duvutoğlu! - 22/05/2015
Cumhurbaşkanımız Putin'in Ermeni Soykırımını resmen tanıyor olmasına, “Putin'e darıldım!” diyerek karşılık vermişti. Demek ki cidden çok darılmış olacak ki daha kendisine gelememiş.
Gerekeni Gerektiği Zaman Yapmak; Ya da Labedeslerin Kaderi! - 12/05/2015
2015 Genel seçimlerine 25 gün falan kaldı. Bahaneler ve gerçekler arasındaki birçok Çerkes bu seçimde ÇDP’nin bağımsız Çerkes adaylarını mı destekleyecek; yoksa en rasyonal bahanenin arkasına mı saklanacak.
Uzunyayla'nın Son Klasik Kuşağı Hareketleniyor - 01/05/2015
Kendi kişisel kurtuluşunu elde etmekle yetinmeyen, halkına geri dönen bir kuşak bu kuşak. Köy köy gezen, kendi insanına şehirlerde kasabalarda ve ilçelerde ulaşmaya çalışan bu insanlar birlikte başarabilmenin imkanlarını arıyorlar.
Kronik bir Aydın Hastalığı Olarak : Sözlük ve Alfabe -I- - 26/04/2015
Sözlük ve alfabe hazırlamak ve bunun üzerinden kendini gerçekleştirmek Tanzimat döneminden kalma bir aydın saplantısıdır
Boyunun Ölçüsünü Vermekten Korkmak! - 20/04/2015
Orta yere çıkmak, boyunun ölçüsünü vermek ve alınan ölçüyü de bilmek zorunda olduğumuz bir yerdeyiz artık. Yani artık eskisi gibi iktidar ya da muhalefet partisinde es kazara bir iki Çerkes milletvekili var diye bu işten sıyrılmak mümkün değil.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi