• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi29
Bugün Toplam411
Toplam Ziyaret1062402
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Erol Kılıç Kutelia
erolkutalia@hotmail.com
Geldik, Geliyoruz, Geleceğiz…
16/09/2013

Dış güçlerin de acımasızca müdahil olduğu Suriye’deki iç savaş nedeni ile tarafsız kalıp sonra da tarihi toprakları Abhazya Cumhuriyeti’ne  dönen Abhazlara yönelik Gürcistan'nın yazılı, görsel ve sanal medyasında birkaç aydır hep aynı başlıkları görüyoruz:

''Suriye'den Abhazya'ya gelenlere, Gürcülerin evleri veriliyor!''

Önce şunu belirtmek gerekir, Abhazya Cumhuriyeti Anayasası’na göre tüm topraklar Abhazya Devleti’ne aittir. Dolayısıyla Gürcistan’ın saldırısı ile başlayan Abhaz - Gürcü savaşı nedeni ile Abhazya topraklarını terk eden veya terk etmek zorunda kalan insanların bir kısmının Abhazya’da sadece evleri vardır, toprakları yoktur.

Abhazya gibi birçok ülkede de anayasaları gereği topraklar kişilerin değil devletindir. Böyle yüzlerce devlet var. Bu devletleri, Avrupa, Amerika, Afrika, Asya ve Uzak Doğu bölgelerinde görebilmekteyiz.

Şimdi sormak gerekir: Biz Abhazlar  Gürcistan’ın Tiflis, Rustaveli, Poti, Gori, Zugdidi, Kutaisi şehirlerindeki mevcut topraklara, yani onların babalarının, dedelerinin toprakları üzerine gelip ev yaparsak bu topraklar bizim olabilir mi?

Aynı şey 1864 ve 1878 yıllarında oldu. O yıllarda zorla sürgün edildiğimiz o ata topraklarımız işgal edildi ve sizler demografik yapıyı değiştirmek amacıyla kolonize edildiniz.

Bizim bırakmak zorunda kaldığımız evlerde yaşadınız ama biz sizden ev de, ahır da, kümes de istemedik.

Abhaz -Gürcü savaşında çok kişi mağdur oldu ancak en çok mağdur olanlar da sizin “bunlar Gürcüdür'' diye asimilasyon politikalarını üzerlerinde acımasızca uyguladığınız Megreller oldu.

Gerek Suriye'den, gerek Türkiye'den, gerek diğer Orta Doğu coğrafyasından gelen Abhazlar, Megrel halkının yaşadığı Gal bölgesine, bir başka deyişle tarihi Samurzakan topraklarına yerleştirilmedi, yerleştirilmiyor.

Çünkü Abhazya Cumhuriyeti çağdaş demokratik bir ülkedir; bu ülkede çağdışı bir politika olan “asimilasyona” yer yoktur.

Yeryüzünde, sıcak savaş ortamından çıkmış, ardından 60 binin üzerinde insanı ülkesine tekrar kabul etmiş Abhazya gibi bir başka ülke gösteremezsiniz.

Abhazya 60 bin üzerinde Megrel’i kabul etti, çünkü Megrelleri kardeş halk olarak gördü, görüyor ve gelecekte de görecek...

Şunu herkesin bilmesini istiyoruz:

Bugün Abhazlar, diasporada 50'den fazla ülkede yaşıyor. Kuşlar nasıl yuvalarına dönüyorsa, sular nasıl mecralarında akıyorsa, biz de atavatanımız Abhazya'ya dönüyoruz.

Kutsal ata topraklarımıza geldik, geliyoruz, geleceğiz...

Öç ve intikam almak için değil; ata topraklarımız olduğu için geliyoruz.

Çünkü o topraklarda tarihimiz var,

Kültürümüz var,

Dilimiz var ve o topraklarda dedelerimizin mezarları var.

Geldik, geliyoruz ve geleceğiz…

Çünkü Abhaz olarak var olmak istiyoruz.

Ulusal kimliğimizi koruyup “APSUA” gibi “APSUVARA” ile yaşamak istiyoruz.



3533 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ABHAZYA’DA APARTMAN YASASINA ALTERNATİF DEVRE MÜLK YASASI OLABİLİR Mİ? - 09/08/2023
‘’Apartman Yasası’’ teklifine alternatif olarak Abhazya’da ‘’Devre Mülk’’ Yasası çıkartılabilirse, Abhazya’nın hassas olan demografik dengesine zarar vermeyeceği gibi, demografik yapısına süreç içinde olumlu katkısı olabilir.
3. ULUSLARASI ÇERKES KONFERANSI’NIN ARDINDAN… - 06/07/2022
Kafkas Dernekleri Federasyonu, Çerkes Dernekleri Federasyonu, Abhaz Dernekleri Federasyonu, Birleşik Kafkasya Dernekleri Federasyonu bir araya gelip, konu birliği, eylem birliği, takvim birliği için bir konfederasyon oluşturmalıdırlar.
SOSYAL MEDYA VE KUZEY KAFKAS HALKLARI - 16/01/2022
Sosyal medya günümüzde sadece bir iletişim aracı değil aynı zamanda bir sosyal baskı aracıdır. Bunun yanında kamuoyu oluşturma özelliği vardır.
GÖRDÜKLERİMİZ DUYDUKLARIMIZ YAŞADIKLARIMIZ - 15/12/2021
Bu ülkede zaman zaman milliyetçilik adı altında ırkçılık yapıldığını da gördük ve görüyoruz.
DÜĞÜNLERİMİZ SİLAH ATILAN POLİGON DEĞİLDİR! - 26/08/2021
Köy düğünlerinde silah atan magandalar artık kentlere de ulaşmış bulunmakta, hergün yeni bir yaralanma, ölüm haberi almaktayız.
AFGANİSTAN’DA ÖLEN ABHAZLAR VE MEGRELLER - 17/08/2021
Gürcistan çok dilli, çok kültürlü, çok inançlı bir ülke olmasına rağmen Kartvel kozunu sürekli oynayıp, homojen bir Gürcistan yaratma, diğer halkları pasifize etme peşinde.
DİASPORALARIN GÜCÜ - 01/05/2021
Abhazya'nın özgürlük ve bağımsızlık savaşında Türkiye diasporasında yaşayan 5 milyondan fazla Kuzey Kafkasyalı birlik ve beraberlik içinde hareket ettiler.
SUNİ DEVLET SINIRLARI SAVAŞ DAVETİYESİ DEĞİL Mİ? - 10/10/2020
Pergel ve cetvelle ülkelere suni sınırlar çizen emperyal devletlerin faşist yöneticileri, günümüz demokrasi ve insan hakları anlayışına göre savaş suçlusudur.
ABAZA KİMLİĞİ - ABAZALAR / ABHAZLAR: TEK MİLLET, ÜÇ DİYALEKT, İKİ AYRI ALFABE - 06/08/2020
Habze ve Apsuara’da kadınlar için söylenen bazı yaklaşımlar şöyledir. - Kadın evin kan damarıdır. - Evi ev, akrabayı akraba yapan kadındır. - Kadının olduğu yerde bıçak çekilmez
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi