• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam48
Toplam Ziyaret1053744
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.185534.3225
Euro37.021537.1698
Semerkew
Erol Kılıç Kutelia
erolkutalia@hotmail.com
Demografya ve Satranç
25/06/2013

Bazı ülkeler, yürüttükleri demografik ayak oyunlarında satranç oyununun kurallarını uygularlar.  Bu konuda Gürcistan’nın dünden bugüne devam ede gelen engin bir tecrübesi vardır.

İngur Nehri’nden Rion Nehri’ne kadar tarihsel topraklar Megrelya adını taşır. Megrel ve Lazlar’ı birleştiren Guriya bölgesiydi. Zan halkını ikiye bölmek, aynı kökenden gelen Megrel ve Laz halkının münasebetlerini kesmek için doğudan Kartvel halkını getirip bu aradaki bölgeye yerleştirdiler. Böylelikle dillerinde deniz sözcüğü olmayan Kartveller’i deniz sahiline indirdiler.

Gürcistan, bu demografik ayak oyunlarını oynarken, etnik, dini, zaman zaman mezhep faktörü, coğrafik ve stratejik konumları dikkate alır.

Büyük Kafkas sürgününden sonra Megrelya’daki Megrel nüfusunu azaltmak, Abhazya’da Abhaz nüfusu azınlığa düşürmek için binlerce Megrel’i zorla Abhaz topraklarına iskân ettiler.

Gürcistan topraklarında yaşayan Grek halkından binlercesini de Orta Asya’ya sürgün ettiler.

Batum civarında Güneyde yaşayan Müslüman Hemşinliler’le yine Müslüman Kürtleri Kazakistan ve Kırgızıstan’a sürdüler.

Ahıska bölgesinde yaşayan Türk kökenli Ahıskalılar’ı etnik ve dini inanç gerekçesi ile Orta Asya’ya sürdüler. Halen Ahıskalılar’ın bu trajedisi devam etmekte. Gürcistan devleti, uluslararası taahhütte bulunmasına rağmen Ahıskalılar’ın Gürcistan’ın Ahıska bölgesine dönüp yerleşmeleri için hiçbir somut uygulamada bulunmamakta, Ahıskalılar’ın trajedileri devam etmektedir.

Bugün Türkiye’de yaşayan Acara halkı da sırf Müslüman oldukları için Acaristan’dan sürülmüşlerdir. Bu sürgünü Ruslara mal ettikleri görülüyorsa da Rusların bu konuda direkt bir payı yoktur. Çünkü sürgün öncesi Rusya ve Gürcistan arasında bir savaş olmamıştır.

Bugün yine Türkiye’de bir Gürcü Musevi kolonisi yaşamaktadır. Bunlar da İstanbul’a dini bir gerekçe ile sürgün edilmişlerdir.

İstanbul’da bir de Gürcü Katolik cemaati vardır. Bunlar da Hıristiyan ama Katolik inancını taşıdığı için sürgünden paylarını almışlardır.

İkinci dünya savaşından sonra Svan halkı da Gürcistan’ın bu demografik ayak oyunlarından nasibini almıştır. Sürgün edilerek Orta Asya’ya sürülen Karaçay ve Balkar halkının topraklarına zorla Svan halkı yerleştirilmiştir. Karaçay ve Balkar halkı sürgünden tarihsel topraklarına döndükten sonra buraya yerleştirilen Svan halkı ikinci bir mecburi göçü yaşamak zorunda bırakılmıştır.

Sovyetler Birliği dağılınca Gürcistan’da yaşayan Musevi Gürcüler’in İsrail’e yollanmasına Gürcistan büyük destek vermiş, bu konuda oluşturulan komitenin başına bir Gürcü getirilmiş ve binlerce Musevi İsrail’e yollanmıştır.

Orta Asya’ya sürgün edilip daha sonra Gürcistan’a dönebilen Greklere de Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Yunanistan’a gitmeleri için baskı uygulamış ve bu baskı nedeni ile binlerce Grek Yunanistan’a göçmüştür.

Kartveller’in bu demografik satranç oyunundan, Gürcistan’da yaşayan Kartveller dışında hemen hemen her halk etkilenmiştir.

Bir Kolhida halkı olan, Abhaz, Megrel, Laz ve Svanlar bu demografik ayak oyunlarında piyon olarak kullanıldı.

Bugün Gürcistan’da uygulanan resmi ideoloji “Her şey Kartveller için ama Ortodoks olmak kayıt ve şartı ile” mottosu üzerine kurulmuştur.

Çok etnikli, çok dinli, çok dilli, çok kültürlü bir Gürcistan’ı, sırf Kartveller’in birinci sınıf vatandaş olarak yaşadığı homojen bir devlet haline getirmek mümkün değildir.

Artık yeni bir dünya var. Bu coğrafyada yaşayan yeni bir insan profili ve düşüncesi var.  Gürcistan’ın, Kartveller için inşa ettiği resmi devlet ideolojisi bir daha dirilmemek üzere tarihin derinliklerine gömülmelidir.

Bu, hem barış için gerekli; hem Gürcistan’da yaşayan diğer halklar için gerekli; hem de Kartveller için gereklidir.

Gürcistan’da yönetime gelen her iktidar “okyanusta tatlı su aramakta” ve bundan vazgeçememektedir. Halbuki bu coğrafyada homojen bir toplum oluşmaz, oluşamaz. Bu eşyanın tabiatına aykırıdır.



3494 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ABHAZYA’DA APARTMAN YASASINA ALTERNATİF DEVRE MÜLK YASASI OLABİLİR Mİ? - 09/08/2023
‘’Apartman Yasası’’ teklifine alternatif olarak Abhazya’da ‘’Devre Mülk’’ Yasası çıkartılabilirse, Abhazya’nın hassas olan demografik dengesine zarar vermeyeceği gibi, demografik yapısına süreç içinde olumlu katkısı olabilir.
3. ULUSLARASI ÇERKES KONFERANSI’NIN ARDINDAN… - 06/07/2022
Kafkas Dernekleri Federasyonu, Çerkes Dernekleri Federasyonu, Abhaz Dernekleri Federasyonu, Birleşik Kafkasya Dernekleri Federasyonu bir araya gelip, konu birliği, eylem birliği, takvim birliği için bir konfederasyon oluşturmalıdırlar.
SOSYAL MEDYA VE KUZEY KAFKAS HALKLARI - 16/01/2022
Sosyal medya günümüzde sadece bir iletişim aracı değil aynı zamanda bir sosyal baskı aracıdır. Bunun yanında kamuoyu oluşturma özelliği vardır.
GÖRDÜKLERİMİZ DUYDUKLARIMIZ YAŞADIKLARIMIZ - 15/12/2021
Bu ülkede zaman zaman milliyetçilik adı altında ırkçılık yapıldığını da gördük ve görüyoruz.
DÜĞÜNLERİMİZ SİLAH ATILAN POLİGON DEĞİLDİR! - 26/08/2021
Köy düğünlerinde silah atan magandalar artık kentlere de ulaşmış bulunmakta, hergün yeni bir yaralanma, ölüm haberi almaktayız.
AFGANİSTAN’DA ÖLEN ABHAZLAR VE MEGRELLER - 17/08/2021
Gürcistan çok dilli, çok kültürlü, çok inançlı bir ülke olmasına rağmen Kartvel kozunu sürekli oynayıp, homojen bir Gürcistan yaratma, diğer halkları pasifize etme peşinde.
DİASPORALARIN GÜCÜ - 01/05/2021
Abhazya'nın özgürlük ve bağımsızlık savaşında Türkiye diasporasında yaşayan 5 milyondan fazla Kuzey Kafkasyalı birlik ve beraberlik içinde hareket ettiler.
SUNİ DEVLET SINIRLARI SAVAŞ DAVETİYESİ DEĞİL Mİ? - 10/10/2020
Pergel ve cetvelle ülkelere suni sınırlar çizen emperyal devletlerin faşist yöneticileri, günümüz demokrasi ve insan hakları anlayışına göre savaş suçlusudur.
ABAZA KİMLİĞİ - ABAZALAR / ABHAZLAR: TEK MİLLET, ÜÇ DİYALEKT, İKİ AYRI ALFABE - 06/08/2020
Habze ve Apsuara’da kadınlar için söylenen bazı yaklaşımlar şöyledir. - Kadın evin kan damarıdır. - Evi ev, akrabayı akraba yapan kadındır. - Kadının olduğu yerde bıçak çekilmez
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi