Kenan Kaplan
meretukokenan@hotmail.com
Çerkesler Olarak Ömrümüz Hep Aynı Hatalara Düşerek mi Geçecek?
19/06/2013 Çerkesler
olarak tarihimizi objektif bir gözle değerlendirecek olursak her zaman yanlış
ata oynadığımızı ve yok oluşumuza yol açacak her türlü adımı pervasızca atarak,
soykırıma , sürgüne zemin hazırlayan süreçlere kendi ellerimizle zemin
hazırladığımızı açıkça görürüz . Bu durum Osmanlı sonrası Cumhuriyetin kuruluş
döneminde de devam etmiş , Türk Ulusalcılığına verilen destek '' Hain Çerkes
Ethem '' söylemiyle ödüllendirilmiş , asimilasyonla taçlandırılmıştır . Son Taksim
Gezi Parkı olaylarında Çerkeslerin tavırlarına baktığımızda da bugün de değişen
bir şey olmadığını, net olarak görebiliyoruz . Meydanlara
çıkanların amaçlarını ve söylemlerini değerlendirecek olursak şunları görüyoruz
: -
Kemalistler çıkmışlar, ellerinde Mustafa Kemal posterli bayraklarla ''Mustafa
Kemal'in Askerleriyiz '' sloganları atarak, asimilasyoncu , ulusalcı Kemalist
ideolojiyi yeniden devlet ideoloji haline getirmeye çalışıyorlar . - Ulusalcı
solcular çıkmışlar askeri göreve çağırarak vesayet rejimi adına darbeye davet
ediyorlar. - CHP'liler
çıkmışlar , sandıkta elde edemedikleri iktidarı bulanık suda balık avlayarak
elde edebilir miyiz diye hayaller kuruyorlar . - Ergenekoncular,
Balyozcular, 28 Şubatçılar çıkmışlar, süreci nasıl tersine çeviririz diye
hesaplar yapıyorlar. - Bir kısım
Kürtler çıkmışlar , fırsattan istifade daha fazla ne gibi tavizler
alabileceklerinin hesabını yapıyorlar. - Aleviler
çıkmışlar, yıllarca nemalandıkları ve sahibi haline geldikleri ulusalcı
Kemalist devlet ideolojisinin tasfiyesini engellemeye ve karşısında oldukları İslami
anlayışı temsil eden AK Parti iktidarını yıkmaya çalışıyorlar . - Bir takım
örgütler çıkmışlar fırsattan istifade kendilerince devrim yapıyorlar . Ve tüm
bunları gerçek amaçlarını gizleyerek 300 - 500 samimi çevreciyi istismar ederek
yapıyorlar. Kısacası Taksim'de alanlara çıkanların hepsinin bir amacı ve bir
beklentisi var . Ancak şurası
bir gerçek ki bu eylemlerin 300 - 500 çevreci dışında çevreyle, yeşille,
demokrasiyle bir ilgisi yok. Evet,
iktidarın ve Başbakanın söylemlerinde, bazı icraatlarında tenkit edilecek pek
çok unsur olabilir ama unutulmamalıdır ki vasayet rejimini tasfiye eden bu
iktidardır, demokratik yeni bir anayasa sözü veren bu iktidardır. Türkler
dışındaki tüm etnik unsurların varlığını tanıyan ve Türkiye'nin etnik
sorunlarını çözmek ve iç barışı sağlamak için adım atan bu iktidardır. İktidarı
devirmek için meydana çıkanlar ise ulusalcı Kemalist statükonun bekçileridir.
Çünkü onlar halkın vermediği iktidarı darbelerle ele geçirmiş, devleti soymuş, yapmadıkları
işkenceyi bırakmamış, halkları yok sayarak asimilasyon politikaları
uygulamışlardır. Onlar
çevreci olamazlar; çünkü kimliğini inkar etmek istemeyen Kürt halkına karşı
yürüttükleri mücadelede ormanları yakan, köyleri yakan ve boşaltan onlardır. Onlar
demokrasiden ve insan haklarından bahsedemezler; çünkü köylüsüne dışkı yediren,
orasına burasına cop sokan, cinsel uzuvlarına elektrik veren, insanlık dışı
işkenceleri yapanlar onlardır. Binlerce
insanını öldüren ya da öldürülmesine sebep olanlar onlardır . Başbakanı
diktatörlükle suçlayanlar sahiplendikleri ulus devlet ideolojisinin kurucu
babalarının İstiklal Mahkemeleri’nde , Dersim'de ve darbe süreçlerinde
yaptıklarına bakacak olurlarsa gerçek diktatörleri görecekler, aslında
kendilerinin de ''darbe şakşakçısı küçük Kemalist dikdatörcükler ''
olduklarını anlayacaklardır . *** Peki
tüm bu gerçekler ortada iken bazı Çerkesler niçin Taksim meydanında idi?
Bu soruyu bir kaç başlıkta cevaplandırabiliriz: - Bunlardan
çok az bir kısmı çevre duyarlılığı adına gitti . - Yine
bunlarda çok az bir kısmı alkol kullandığı için 'Başbakanın ''bir kadeh içen
bile ayyaştır ''sözünden alındığı ve başbakanın özel hayata müdahale
ettiğini düşündüğü için gitti. - Bir kısmı
kimliğini inkar ettiği ve Mustafa Kemal'in askeri olduğu için gitti. - Bir kısmı
ulusalcı, Kemalist vesayet düzenine sahip çıkmak için gitti . - Bir kısmı
İdeolojisini, kimliğinin ve halkının çıkarlarının önünü koyduğu için gitti . Kısacası bu
kardeşlerimiz hangi amaçla gitmiş olurlarsa olsunlar başkalarının değirmenine
su taşımış oldular ve Çerkes halkının varlığını tanımayan, hain ilan eden ulus
devlet ideolojisine yeniden hayat vermek isteyen faşist ulusalcılara alet
oldular . İşin herkes tarafından sorgulanması gereken bir yanı da anti
emperyalist geçinen ulusalcı kalkışmaya en büyük desteği veren ülkelerin
Amerika, Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya gibi emperyalist ülkeler ve bu
ülkelerin medyalarının olması idi. Bu eylemlere
katılan Çerkes kardeşlerimizden çevreci olanları ve Başbakanın sözlerinden
incinenleri çıkaracak olursak, diğerlerinin Çerkeslerin varlık mücadelesi
kapsamında yapılan hiç bir eyleme katılmadıklarını, hatta engel olmaya
çalıştıklarını görürüz. Taksim’de kahramanlık taslayan bu kardeşlerimizi ne
Ankara Mitingi’nde, ne İstanbul Mitingi’nde, ne Kayseri Mitingi’nde, ne Ahlat Mitingi’nde
, ne Çerkes Çalıştayı’nda, ne de her ayın 21'inde İstanbul Rus Konsolosluğu
önünde yaptığımız Soçi Olimpiyatları karşıtı gösterilerde yanımızda göremedik. Unutmadan
ekleyelim bu kardeşlerimiz 28 Şubatçı, Türkçü, ulusalcı cumhuriyet mitinglerine
de katılmışlar ve destek vermişlerdi . Taksim gezi
parkı olayları Çerkes Halkı üzerinde bir turnusol kağıdı görevi yapmış,
içimizdeki gerçek Çerkesleri ve Türkçü, ulusalcı dikta heveslisi kimliğini
inkar etmiş Çerkesleri ayrıştırmış, kimliğini statükoya pazarlayanları
ortaya çıkarmıştır. Çerkes halkının kimlik mücadelesi bundan sonra daha
sağlıklı bir zeminde yürüyecektir, çünkü içimizdeki zayıf halkalar apaçık
ortaya çıkmıştır. İnşallah
Çerkes Halkı olarak bundan sonra geçmişte düştüğümüz tarihi hatalara düşmez,
başkalarının senaryolarında figüran olmayız . Soruyorum
Taksime çıkan kardeşlerime: Mevcut iktidar devrilip askeri vesayete dayalı
Türkçü, ulusalcı Kemalizm devlete hakim olursa, Türkiye daha demokrat mı
olacak, etnik unsurlar daha mı özgür olacak, Türkiye'ye demokrasi mi gelecek? Elbette her Çerkes
siyasi iktidarı ve Başbakanı icraatları nedeniyle eleştirebilir, eylem
yapabilir; ancak, Çerkesler adına ülkeye ulusalcı vesayet düzenini getirmek
için eylem yapamaz. Eylem yapacaksa dili için, kültürü için, kimliği için,
varlığını geleceğe taşımak için, paylaşım düzeninden payını almak için,
demokrasi için, anayasa için, özgürlükler için, insan hakları için mücadele
etmelidir. Kendi önceliklerimiz dururken başkalarının menfaat ve paylaşım
mücadelesinde figüran olmak halkımıza ihanetle eşdeğerdir ve halkımıza zarar
verir. Tarihimiz böylesine acı tecrübelerle doludur. Tarihten
ders almayan halkların tarih sahnesinden silinmesi kaçınılmazdır. Umarım
Çerkes Halkı olarak yaşananlardan ders çıkarır, kendi senaryomuzu yazmayı
başarabilir, kendi senaryomuzun aktörleri haline geliriz. Varlığımızı korumamız
bunu başarabilmemize bağlıdır. Vorepsov
Adiğağer!
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ÇERKESLERİN VAROLUŞ MÜCADELESİ - 24/01/2022 |
Devletimiz, Çerkeslerin varlıklarını yaşatmak, geleceğe taşımak ve atavatanlarına sahip çıkabilmek adına farklı arayışlar içine girmelerine yol açabilecek bir duyarsızlık içinde olmamalıdır. |
Çerkes Soykırımının 150. Yılında “Asimilasyona Hayır” Diyen Çerkesler ÇDP’yle “Biz de Varız” Diyecek - 01/06/2014 |
İnanıyoruz ki hayalini kurduğumuz geleceğin Türkiye’sinde Çerkes Halkı ve ÇDP belirleyici unsurlar olacaklardır. |
Sevgili Faruk Dok, - 14/04/2014 |
Son telefon görüşmemizde, “Çerkesleri dilinden, kültüründen, kimliğinden, tarihinden, anavatanından soyutlamayı amaçlayan, Çerkes Halkına iradesi dışında başkalarınca belirlenen, sınırları çizilmiş bir yaşam tarzını kabullenemiyorum” demiştin. |
Sayın Süleyman Soylu, - 02/02/2014 |
Bundan sonra da bu görmezden gelme tavrı devam edecek olursa Türkiye'nin en büyük üçüncü etnik unsuru olan Çerkes Halkı’nın politik tercihlerinin de buna göre şekilleneceğinin bilinmesi gerekiyor. |
Kimliğimizi Ne Cemaatlere, Ne De Başka Bir Etnik Kimliğe Feda Etmeyeceğiz! - 15/01/2014 |
Çerkes Halkı; kendi dili, kültürü, kimliğiyle eşit vatandaş olmak, varlığını geleceğe taşımak istiyorsa Türkiye’de ki en büyük üçüncü etnik unsur olarak siyasal gücünün farkına varmalıdır. |
Çoğulcu Demokrasi Hareketi - 20/11/2013 |
Çerkes Halkının kendine olan inancı ve geleceğine olan güveni tamdır. Halkımız geleceğin Türkiye’sinde kendi dili, kültürü ve kimliği ile eşit vatandaşlar olarak yaşama iradesini ortaya koymuştur. |
Toplumsal Hastalıklarımız - 11/11/2013 |
Çerkes halkının gerçek evlatları artık inisiyatifi ele almalıdır. Umudumuz ve geleceğimizi inşa edecek olanlar onlardır. |
Demokratik Açılım Paketi Çerkeslere Ne Diyor? - 02/10/2013 |
Açıkça görülüyor ki; devlet ve siyasi iktidar, varlıklarının ve taleplerinin mücadelesini verenleri muhatap alıyor ve haklarını veriyor; varlık mücadelesi vermeyenleri ve talep etmeyenleri Türk sayıyor, yok sayıyor. |
Sayın Başbakan’a Duyurulur ! Çerkeslerin de Demokratikleşme Paketinden Beklentileri Var. - 27/09/2013 |
Ama artık Çerkes halkı, siyasal yaşamda kendisini temsil edecek bir yapı ortaya çıkarabilecek siyasal bilince ve olgunluğa erişmiştir. En kısa zamanda organize olmak ve göz ardı edilen hassasiyetlerini siyasal platformlara kendisi taşımak zorundadır. |
Devamı |