• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi16
Bugün Toplam216
Toplam Ziyaret1062207
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
Çerkes Soykırımı, 21 Mayıs ve Medet Önlü Suikastı Üzerine
28/05/2013

Çerkes Soykırımı,21 Mayıs ve Medet Ünlü Suikastı Üzerine  

Çerkes meselesi uluslararası bir sorundur. Ancak Çerkes muhalefeti, mevcut sorunu uluslar arası anlamda bilinen, görünen ve kabul edilen bir düzeye getirememiştir.

Bunun için yapılması gereken, daha çok mücadele etmek, daha çok çalışmak, daha çok terlemek, daha fazla kaynağı bir araya getirmek, daha çok dostlar kazanmak, daha fazla kitleselleşebilmek, daha fazla risk almaktır.

Halkı için mücadele edenler onurlandırılmalı, teşvik edilmeli, desteklenmeli, yanlarında olunmalı yüreklendirilmelidirler.

Çerkes meselesi için mücadele etmenin bugünkü dünyada, siyasi, maddi ve kariyer olarak bir karşılığı yoktur. Tamamen gönülden, hiçbir karşılık beklemeden, Çerkes halkı için mücadele yürütenleri karalamak, çelmelemeye çalışmak ve dedikodular üretmek tek kelimeyle ahlaksızlıktır.
Çerkes toplumunun ne geçmişte, ne de bugün politik bir önderlik yaratamamış olmasının nedeni bireycilik ve toplumsal anlamda bir şeyler yapmaya çalışmış insanlarını boğup yok etmede gösterdiği beceridir. Bu habis hastalığımızı kesip yok etmediğimiz sürece alabileceğimiz fazla bir yol yoktur. Bu hastalığımız yüzünden davamızı her gün büyüteceğimize, ısrarla ve inatla küçültüyoruz.

Dünyada hiçbir devletin ciddiye almadığı Çerkesleri, sadece Rusya -negatif etkileme anlamında- çok fazla ciddiye almaktadır. Kurumlarımızı manuple ederek yanlış hedeflere yöneltmekte, karartmalar yapmaktadır. 21 Mayıs son dönemde anavatanda "Kafkas Savaşlarında ölenleri anma” şekline dönüştürüldü. Ne demek "Kafkas savaşlarında ya da Kafkas-Rus savaşlarında ölenleri" anmak?

Kafkas savaşlarında Çerkes kabileleri birbirlerini mi öldürdü de onları anacağız? Yoksa Kafkas-Rus savaşında işgalci ve soykırımcı Rus askerlerini de mi anacağız?

Bunlar soykırım gerçeğini gizlemek için Rusya’nın uydurduğu yeni argümanlardır.

Hiç kimse bu yalanlara itibar etmemeli, bu yalanlar söyleyenlerin yüzüne çarpılmalı ve dünyaya haykırılmalıdır.

Hayat bazen insanlara ve uluslara beklemedikleri fırsatlarda sunar. 2014 Soçi Kış Olimpiyatları da Çerkesler için böyle fırsatlardan biridir. 2014 yılı Çerkes Soykırımının 150. yılıdır aynı zamanda. Çerkesler öncelikle kendilerinin de yeni yeni öğrenmeye başladıkları "Çerkes Soykırımı" gerçeğini bütün dünyaya anlatabilirler. Önümüzde 7 aylık bir süre var. Bu süreci çok iyi değerlendirip Çerkes meselesini bütün dünyaya anlatabiliriz.

Rusya’yı Soçi’de olimpiyat yaptığına da, yapacağına da pişman edebiliriz.

Bununla ilgili olarak ÇHİ, başlatmış olduğu "Her ayın 21'i saat 21de Rusya konsolosluğu önünde” protesto eylemlerini ısrarla büyüterek sürdürecektir. Hiçbir kurum ve grup ayırmaksızın, tüm duyarlı Çerkesleri ve Çerkes dostlarını bu eylemlere destek vermeye davet ediyoruz.

2014’ün Ocak ayında Taksim’e “Soçi soykırım çadırı”nı kuracağız. Ve en az bir milyon protesto bildirisini İstanbul’a dağıtacağız.

Hayat insanlara ve uluslara bazen beklemedikleri fırsatlar sunar demiştik. Bu 21 Mayıs’ta Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı sürgün anıtının açılışına mesaj gönderdi. Oysa aynı Başbakan iki buçuk yıl önce “şimdide Çerkesler başladı” diyordu. Ana muhalefet partisinin başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 21 Mayıs’taki grup toplantısında “Çerkeslerin acılarını paylaştığını” açıklıyordu. Daha geçen yıl CHP grup başkanvekili Muharrem İnce, “Bırakın bu işleri “diyordu. BDP’nin, “Bu Meclis’in sıralarına Çerkes kimliğiyle bir milletvekili taşıyacağız” açıklaması ve meclise soykırımla ilgili önerge vermesi başlı başına bir öneme sahiptir. Ayrıca Çerkeslerin düzenledikleri en küçük sürgün ve soykırımı anma toplantılarına dahi Belediye başkanlarının ve siyasi parti temsilcilerinin katılıyor olması da son derece önemlidir. Çerkesler soykırımı uluslararası boyuta taşıyamadılar ama Türkiye ölçeğinde bundan sonra Çerkeslerin de denklemde yer alacağının sinyallerini verdiler. Ancak bu gelişmeler kendiliğinden olmamıştır. Çerkes davasının politikleştirilmesi ve görünür kılınma çabalarının sonucudur bu geldiğimiz nokta. Bundan sonra da bu çabalar aynı kararlılıkta arttırılarak sürdürülecektir.

Bütün bunlar yaşanırken Çerkes Kurumları ve örgütlenmeleri de, birbirinin enerjisini tüketme, birbirini yok farz etme, kendi yapmadığını görmeme, kendi düşünmediğini düşünceden saymama üzerine kurdukları argümanlarla Çerkes Davasını küçültmeye devam ediyorlar. Politika üretmenin, hele Çerkeslerin politikasını üretebilmenin çok zor, meşakkatli ve uzun soluklu bir yolculuk olduğunu bilmeyenler, küçük olsun benim olsun mantığıyla hareket ediyorlar.

18 Mayıs tarihinde İstanbul’da üç ayrı 21 Mayıs etkinliği gerçekleştirildi. Doğrusu her bir etkinliğe onbinlerin, yüzbinlerin katılmış olmasını canı gönülden isterdim. Ama neyazık ki Kafkasya Forumu’nun başı çektiği eylemde eyleminde 500-600 kişi, Kaffed’in etkinliğinde 300-500 kişi, Çerkesya Yurtseverlerinin eyleminde de birkaç yüz kişi vardı. Yani herkesin sitelerinde gerinerek ve şişinerek fotoğraflarını paylaştığı eylemler bu kadardı.

İstanbulda yapılan anketlerde halkın % 6.2’sinin kendini Kafkas kökenli olarak tanımladığını biliyoruz. Bu rakam bir milyon kişiye tekabül ediyor.

Bu mudur İstanbul’da yaşayan Çerkesler?

Bu mudur örgütlülüğümüzün gücü?

Kral çıplak beyler!

Herkes aklını başına almalıdır !

Ben en büyüğüm, benden başkasını tanımam, benden başkasıyla konuşmam, ben en önde yürürüm, bir şey yapılacaksa ben yaparım anlayışı ve çocuklukların Çerkes halkını düşürdüğü zavallı durumu görmemekte inat edenlere, Çerkes Halkı dersini de boyunun ölçüsünü de verecektir.

21 Mayıs 2013 günü “Her ayın 21’i, saat 21de Rusya Konsolosluğu önünde” eylemlerinin dokuzuncusu gerçekleştiriliyordu. ÇHİ dokuzuncusu gerçekleştirilen eylemin ÇERKES-FED Çerkes Dernekleri Federasyonu öncülüğünde yapılmasını memnuniyetle kabul etti. Ve ÇERKES-FED’in pankartı arkasına geçerek ÇHİ bin civarında her görüşten ve gruptan Çerkesi ve Çerkes dostunu toplamayı başardı. Tabi olması gereken ve gönlümüzden geçen çok daha kitlesel bir eylemdi. Ancak biz başlatmış olduğumuz eylemi ve hareketi ölçülebilir bir biçimde büyüttüğümüzü biliyoruz ve görüyoruz.

Kim ki Çerkes Halkının mücadelesinin ve birliğinin önünde engel olacak tavırlarını devam ettirecek olursa tasfiye olacaktır!

Artık oyunun şekli ve oyuncular değişmiştir!

Herkes hesabını buna göre yapsın!

 VE MEDET ÜNLÜ SUİKASTI ÜZERİNE.

 İnsan plan yaparmış hayat gülermiş.

23 Mayıs Perşembe sabahı işe gitmeden önce sabah haberlerini dinlerken birden dondum kaldım. ”Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Fahri Konsolosu Medet Önlü işyerinde gerçekleştirilen suikast sonucu öldürüldü” diyordu haberlerde.

Hemen filmi geriye sardım. En son ne zaman görüşmüştük sevgili dostumuzla?

2011 yılının şubat ayında ÇHİ oluşturulduğunda Çeçenlerin de sürece destek vermesi anlamında ilk aklımıza gelen isim Medet Önlü’ydü. Bir Çeçen arkadaş grubuyla Ankara’da görüşmüştük. Ellerinden geleni yapacaklarını ve yanımızda olacaklarını söylemişlerdi. Rahmetliyle son görüşmemizmiş demek ki.

Soğukkanlı olmamız ve hızlı hareket etmemiz gerekiyordu. Arkadaşlarımızla telefonlaştık. Bir protesto bildirisi hazırlayıp sitemizde yayınladık. Hükümet, emniyet, siyasi partiler ve medya nezdinde girişimlerde bulunarak olayın takipçisi olacağımızı belirttik.

Hızla hareket geçerek Ankara Kocatepe Camiindeki cenaze namazına yetişmeye çalıştık. Ancak uçağın kalkışındaki gecikme yüzünden namaz bitip cenaze kaldırılırken yetişebildik. Ve maalesef şehidimizin cenazesi Büyük Birlik Partililerin siyasi şovuna dönüşmüştü. Cenazede başından beri bulunan KAFFED yönetimini bu tutuma karşı tavır geliştirmeyişi inisiyatif alamaması ibret vericiydi.

Cenaze Maraş’ın Çardak Beldesi’ne götürüldü. Biz de ÇHİ heyeti olarak Maraş’ın Çardak Beldesi’ne hareket ettik. Burada da cenazenin BBP’lilerin ve ülkü ocaklarının propaganda zeminine dönmesi ihtimali vardı. Yaptığımız girişimler sonucu bu durumu engelledik.

Cenazeevi önünde oluşturulan taziye merasiminde, Çerkes Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri Kenan Kaplan ve Londra’dan telefonla bağlanan Çeçen İçkeriya Cumhuriyeti Başbakanı Zakayev’in şehidimizi ve davasını anlatan konuşmaları ona layık bir cenaze töreni olmasını sağladı.

Medet Önlü’ye yapılan suikast tarihsel bir dönemeci ifade etmektedir. Rusya ilk defa TC vatandaşı olan bir Çeçeni hedef almıştır. Dolayısıyla sıkılan kurşun hepimizedir. Ve devamının gelmesi beklenmelidir.

Sıkılan kurşun yükselen tüm Kafkasya ve Çerkes muhalefetinedir. Ve olayın 21 Mayıs’a denk getirilmesi çok manidardır. Rusya kaba tehditlerini cinayete dönüştürmüştür.

Rusya’ya karşı karnından konuşup net tavır almayanlar da akıllarımı başlarına almalıdır. Rusya bu cinayeti işleyerek yangına benzin sıkmıştır. Bu yangın Rusya’yı yakar ve artık korkması gereken Rusya’dır, biz değil.



3796 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. - 19/08/2024
Çerkes Diaspora tarihinde Balıkesir’in Gönen ve Manyas Çerkeslerine uygulanmış asimilasyon, inkar ve imha politikaları anlaşılmadan Türkiye Çerkesleri’nin neden bu kadar yoğun bir biçimde yok olduklarını anlamak mümkün değildir.
SÜRGÜNDEKİ ETHEM’İN HATIRATI DOLAYISIYLA TÜRK ORDUSUNA YAZDIĞI BİLDİRİ - 27/07/2024
Bizlere kitaplarda Kurtuluş Savaşı, ya da İstiklal Harbi diye öğretilen şey aslında bir iç savaştır. Bu savaşta Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar, verilen iç savaşın yanında bir ayrıntıdan ibarettir.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR-3 - 01/07/2024
Çerkeslerin “Met Çunatuko İzzet” (Bilgin İzzet) dediği Yusuf İzzet Paşa, rafları kitap dolu bir odada Ethem beyi kabul etti. Solgun, halsiz görünüyordu. Heyecanlıydı, kalkarak Ethem beyi karşıladı, —“Memleketi bir felaketten daha kurtardın" dedi.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR – 2 - 14/06/2024
Ticaret basımevini satın alarak kurduğu Yeni Dünya gazetesini başyazarlıkla birlikte Arif Oruç beyin buyruğuna vermişti. Yeni Dünya, sırtını Ethem beyin askeri gücüne, ününe dayayarak komünizmi savunuyordu.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR - 03/06/2024
Ethem Bey’in iyi bir eğitimi olmadığı için onu eleştirenler, onun üstün meziyetlerinin farkında değildirler.
KIZILORDU KOROSU’NA GEÇİT YOK! - 25/04/2024
Her şeye rağmen bu konserlerin yapılmasında ısrar edilirse, Kızılordu Korosu'nu her şekilde protesto edeceğimizi ve pişman edeceğimizi de bilin!
ETHEM, CELAL BAYAR’A YAZDIĞI MEKTUPTA KÜRTLER İÇİN ÖZERKLİK, ÇERKESLER İÇİN AZINLIK HAKKI İSTEDİ. - 20/04/2024
Ethem meselesi bir çelişkiler yumağıdır. Ondan bir hain çıkarmaya çalışan güruh, onlarca kitap yazmasına rağmen henüz bunu başaramamıştır. Ondan bir kahraman çıkarmaya çalışanların eli de T.C. yasaları ve saldırıları nedeniyle bağlıdır.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİNE BİR BELGE DAHA - 13/04/2024
Çok net şekilde Şark-i Karibcilerin bunak paşalar diye suçladığı Çerkes Teavün Cemiyeti’nin, istisnalar hariç, Çerkeslik için hiç bir gelecek tasavvurunun olmadığını görüyoruz.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİ - 07/04/2024
Osmanlı döneminde Çerkesler iki önemli Cemiyet oluşturdular. Bunlardan birincisi 1908 yılında Çerkes Osmanlı paşaları tarafından kurulmuş olan “Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”dir. İkincisi 1921'de“Şark-ı Karib Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyeti"dir.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi