Çerkes Hakları İnsiyatifi ilk kez varlığını deklare ettiğinde ve Çerkes halkını Ankara’da mitinge çağırdığında, “ Eğer bu miting gerçekleşirse bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” demiştik. Öyle de oldu. Allah’a çok şükür, 12 Mayıs 2013 Pazar günü itibariyle Çerkes Hakları İnsiyatifi’yle dördüncü Çerkes Mitingini de Ahlat’ta görmüş olduk.

Geçen sene Kayseri Çerkes Hakları Mitingi’nde ne kadar heyecanlı idiysek, bu sene de Ahlat’ta o kadar heyecanlıydık.

Havzanın bir çok yerinden insanlar geldi Ahlat Çerkes Mitingine. Muş’tan Çeçenler, Tatvan’dan, Adilcevaz’dan, Van’dan Çerkesler ve Kuşha’lar. İstanbul’dan uçakla gelen ÇHİ temsilcileri ve arkadaşlar. Ahlat’ın Türkmenleri ve Kürtleri’de destek verdi Ahlatın Çerkeslerine.

Oysa bundan iki yıl öncesine kadar Ahlat’ta Çerkeslerin yaşadığını bilen kaç kişi vardı ki aramızda?

Ama zaman çok hızlı değişiyor.

Ve artık hiçbir şey eskisi gibi değil.

Artık Türkiye Çerkesleri kendi sorunlarına çözüm bulmak için dernek köşelerini değil, sokakları ve demokrasiyi önceliyor.  Zamanla bu eylemler daha da artacak ve diasporanın içine girdiği yok oluş süreci tersine dönene kadar devam edecektir.

“Atılan bir taş dili olsaydı kendi rızasıyla yola çıktığını söyleyecekti!” demiş bir düşünür. Çerkesler kendi rızaları ve istekleriyle sokaklara çıkıyor ve haklarını anayasal ve yasal bağlamda elde etmeye çalışıyorlarsa bir gün gelir o taş hedefine ulaşır diye düşünüyorum.

Zamanın ruhu şimdilerde halklara göz kırpar gibidir. Belki de ilk defa Türkiye’de yaşayan insanlar darbe anayasalarından ve ara dönem politikalarıyla yönetilmekten kurtulacaklar.

Bir ters rüzgar esmez ve zaman halkların umutlarını boşa çıkarmaz ise Türkiye Cumhuriyeti bu içinde bulunduğumuz zamanlarda sancılı geçen kuruluş dönemini bitirecek ve büyüme dönemine girecektir.

Ahlat Çerkes Mitingi bir milattır. Ama aynı zamanda yüzbinlerce Çerkesi içerisinde barındıran Marmara, Karadeniz ve İç Anadolu (Kayseri hariç) illerinde yaşayan Çerkesler için de başlarını önlerine alıp düşünme zamanının geldiğinin habercisidir.

Kolaylıkla gerçekleşmedi tabi ki Ahlat Çerkes Mitingi. Ama devletin ve kolluk güçlerinin en ufak bir engellemesiyle karşılaşılmadı Ahlat’ta. Mitinge engel olmaya çalışanlar yine kendilerini Çerkes halkının temsilcisi sanan Demirel – Çiller - Doğan Güreş kuşağının yarattığı devletlû Çerkeslerdi… Ama çabaları bir işe yaramadı. Pompaladıkları korkular, hakaretler ve de yıldırma faaliyetlerinin hiç birisi Ahlat Çerkeslerini ana dillerine, kültürlerine ve tarihlerine sahip çıkmaktan alıkoyamadı…

Bir avuçtular ama yanyana gelebildikleri için bir güç haline geldiler ve bir çekim merkezi oluşturdular.

Heyacanlı insanlar doldurdu salonu, hatipler de güzel konuştular doğrusu.

Şimdi Ahlat Çerkesleri’nin bu çığlığını Hükümete ve Muhalefete duyurmak zamanıdır.

Bu ülkenin sadece Kürtler ve Türklerden ibaret olmadığını herkes öğrenecek…

İttihat ve Terrakki’nin ruhu yok olana kadar sokaklarda ve meydanlarda olacağız…

Geleceğimiz ve çocuklarımız için…

Kafkasya için…

Dünyanın heryerinde darmadağınık yaşayan Çerkes halkı için…