• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi14
Bugün Toplam296
Toplam Ziyaret1062287
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Balkar Selçuk
selcuk@ozgurcerkes.com
12 Mayıs’ta Miting Var Dolar’ları Görelim !
20/04/2013

Geçen sene Kayseri’de yapılan Çerkes Hakları Mitingi’nin üzerinden hemen hemen bir yıl geçti. Allah bize Ahlat’ta da bir Çerkes Mitingi ve Konseri görmeyi nasip eder mi acaba derken, Ahlat Kaymakamlığı’nın mitinge izin verdiği haberi geldi. Ziyadesiyle sevindim.

Yalnız geçen sene Kayseri mitingi öncesinde olduğu gibi bu sene de Ahlat mitingi öncesinde kabızlık çeken bir çok arkadaşın ilginç yazılarına ve tespitlerine şahit oldum.

Bir tanesi hayretler içerisinde sormuş : ”Ahlat’ Derneğini de nerden buldunuz da nasıl ikna ettiniz..vs” . Gidemediğin yer senin değildir demişler. Ahlat’a siz gitseydiniz, derdinizi anlatsaydınız. Size de bir cevap verilerdi herhalde.

Kimse Ahlat Çerkeslerini ya da Ahlat Kafkas Derneği yönetimini “ikna odaları”nda ikna etmiş değil. Kaldı ki herkesin aklı var, fikri var. Siz ne sandınız bu milleti?

Biz ve dostlarımız bu etkinlik için heyecanlıyız. Ancak bir çoklarının Çerkes oldukları halde bu heyecanımızı paylaşamadıklarını hatta duydukları andan itibaren nefretle kınadıklarını da görüyoruz. Ziyanı yok. Biz doğru olduğuna inandığımız şeyi yapacağız.

Ahlat Çerkeslerini ikna odalarında hipnotize edip o kafayla evrak imzalattığımızı sanan bu zevatın Çerkes Hakları İnsiyatifine olan yaklaşımları da aynı düzeyde.

Onlara göre Çerkes Hakları İnsiyatifi “Beni finanse edin sizin için eylem koyayım” diye ortalıkta gezen taşeron bir örgüt. Kendisini pazarlamak için yer arıyor.

Öyle değil ama. Kendimize kod adları verip, Filistin kamplarında gerilla eğitimi almış falan değiliz. Ayrıyeten ABD uşaklığımız gereği Gürcistan sınırından çarpışarak Rusya’ya girmek ve orada ADB yanlısı bir devlet kurmak amacı falan da gütmüyoruz!

Böyle bir amacımız varsa bile benim haberim yok. Örgütte yeniyim ya, daha bana açıklamadılar. İleride lider kadromuz uygun görürse bennde asıl amacımızı öğrenirim herhalde.

ÇHİ’nin kurucuları olan Kenan, Murat ve Erol arkadaşların biri İslamcı, biri eski MHP’li, biri eski solcu oldukları halde böylesi manidar bir zamanda bir araya gelebiliyor olmalarını şöyle yorumluyorlar: Gizli hücre uyandırıldı.

Normalde, ideolojik ayrılıkları gereği birbirlerini doğramaları gereken(!) ve asla bir araya gelemeyecek bu üç kişiyi ancak ABD’nin bir araya getirebileceği gibi bir kanaat oluşmuş.

Diğer bir argüman ise ABD merkezli düşünce kuruluşlarıyla düşüp kalktıkları, emperyalist memleketlerde baş köşelere kuruldukları ve lanet Amerikan kapitalizminin satılık uşağı oldukları yönünde verdikleri izlenim.

Yani kim ki Türkiye’de kurulmuş bir STK’dır olur da bir Amerikan düşünce kuruluşunun davetine katılır ve orada bir makale okur, ya da Türkiye’de bir panel düzenler ve bu panele bir ABD’li akademisyen çağırır; işte o kişi bir Amerikan uşağı, satılık haindir! ÇHİ bu büyük günahları alenen işlediğinden dolayı ABD işbirlikçisi olduğu tescillenmiş bir örgüttür; genel algı bu.  

“Ya bu arkadaşların hepsinin içinde bir yerlerde bir Banu Avar var, ya da ruhlarına Doğu Perinçek sinmiş!” diyesiniz gelir. O düzeyde komplo teorileri var bu arkadaşlar hakkında. Bütün komploları ise lanet ABD ve onun işbirlikçi STK’ları üzerine. Kimse kendilerine DÇB ve FSB ve Rusya kelimelerini hatırlatmadığından herhalde, esip duruyorlar.

Utanmasalar Çerkes Soykırımını ABD yaptı diyecekler!

Çimdi ÇERKES-FED kuruldu ya tabii eleştirinin dozu biraz daha arttı.

Oysa bu kadar komplo teorisine ne gerek var. Bu bir toplumsal muhalefet. Ve Türkiye’nin her alanında ve sektöründe olduğu gibi Çerkesler’de de İstanbul ekolü Ankara’nın üstünü çiziyor. Tıpkı Merkez Bankası neden İstanbul’a taşınıyorsa, aynı nedenle Türkiye Çerkeslerinin de merkezi İstanbul’a kaymak zorunda kalıyor.

Bu er ya da geç olacaktı, biraz geç oldu ama oldu çok şükür.

Yoksa siz  ABD’yi Kadir’i Mutlak falan mı sanıyorsunuz?

Yalnız 12 Mayıs’ta Ahlat Çerkes Mitingi var daha bizim dolarlar gelmedi…

Zalımsın sosyal medya!

 

         “Lan seni bir daa bu maalede göriim…!”

Ahlat Çerkes Mitinginde TRT Çerkesçe talebimizi yineleyeceğiz. Çünkü buna ihtiyacımız var. Çünkü televizyon Çerkes halkının asimilasyonunda ve Çerkesçe’nin yok olmasında en büyük etkenlerden birisidir.

0-5 yaş arası çocuklarımızı Çerkesçe’den koparan ve Çerkesçe bilmeden büyümelerine neden olan en önemli etken televizyon yayınlarıdır. Ve buna karşı durmanın tek yolu Çerkesçe yayın yapan bir televizyondur.

TRT Çocuk’ta yayınlanan Pepee adlı çizgi film çok masum görünse de yeryüzündeki en asimilasyonist propaganda tekniklerinden daha etkili bir dile ve üsluba sahiptir.

Mesela tam 2.5 yıldır kendi çocuğuma Çerkesçe tek bir ninni bile öğretememe rağmen aynı çocuk her gün izlediği TRT Çocuk’taki “Pepee” adlı çizgi film sayesinde şu anda en az 4 tane ninniyi okuyabiliyor ezberden.

Rasyonel değil belki ama Pepee adlı çizgi film başladığında içimde televizyona kafa atmak geliyor. Ama ne yapsam boş, bu şeytan, bu hınzır sıpa beni ve benim 2.5 yıllık emeklerimi mahvetti. İçimden, karikatürdeki tehditleri gerçekleştirmek geçiyor Pepee’ye karşı.

 

        Başkaları ne der ne düşünür bilmem ama ben Ahlat Çerkes Mitingine kendi çocuklarım için gidiyor olacağım.

Hükümet Çerkeslere “lolo” yapmayı bıraksın da açsın şu TRT Çerkesçe’yi…diye…

 

Akillere İlk Saldırı Kayseri’den!

“Akillere Memleketti Dar Ettiler”, “Onları Kayseri’den Böyle Kovdular! diye Kayseri’nin yerel gazeteleri manşete taşıdı olayları. Kayserililer en son böyle gaza getirildiklerinde 40 ölü 300 yaralı çıkmıştı Kayseri’den. Şaka değil açın bakın gazeteleri 1967 olaylarında bir futbol müsabakasında tam 40 kişi öldürüldü Kayseri’de.

Akil adamlara otel odasında bağıran, çağıran küfreden bu insanlar benim aklıma bu Kayseri Katliamını  getirdi nedense.

Kayseri’de yerel gazetelerde yangına körükle gitmeyi ihmal etmediler sağ olsunlar. Otelden sonra Şehid Derneği’ni ve Şehid ailelerini ziyaret eden Akillere ise küfürlerini ve hakaretlerini eksik etmedi Kayseri’nin insanı.    

Ahmet Taşgetiren “Bunlar gerçek Kayserili değil!” gibi laflar ederek durumu toparlamaya çalıştı. Oma onlar gerçek Kayserililerdi.

            Akil adamların yaşadığı şaşkınlık ve korku yüzlerinden okunuyordu. Tabi onlarca yıldır “İç Anadolu’nun parlayan Yıldızı Kayseri” sloganlarıyla yaratılan Kayseri imajına aldandılar her halde Akiller. Ama o iş öyle değil.

            Kayseri’de her şey olabilir ama bir kent kültürü ve sorunlarını konuşarak çözme kültürü henüz yok. Ondandır ki hiç birisi terörün müsebibi olmayan ve “Barışın” demek için şehirlerine gelen bu gazetecilere, akademisyenlere ve yazarlara küfürlerini hakaretlerini, hücumlarını ve saldırılarını eksik etmedi Kayserililer.

            Ağızları dolu dolu küfredenler, hücuma kalkan erkekler ve kadınlar, öfkesinden olduğu yerde zıplayanlar, zorla millete İstiklal Marşı okutmaya çalışıp hır çıkartanlar. Sanırsınız ki Conk Bayırından aşağıya Anzak kovalıyorlar!

            Burası mı Mimar Sinan’ın şehri, burası mı Elia Kazan’ın şehri, burası mı kalkınmış ve gelişmiş İç Anadolu’nun yıldızı olan şehir?

Aslında sorun çok basit; Türklerin büyük bir kısmı Kürtlerle eşit olmak istemiyor. Saldırılarının ana motivasyonu bu. Kürtlere diz çöktürüp yalvartamadıkları için kızgın ve öfkeliler.

İki tarafta kendi içerisinden çıkan faşist gurupları frenleyemez ise bu barış olmayacak zaten. PKK Bağımsız Kürdistan kuramadı ve Öcalan üniter devlete razı olmak zorunda kaldı. Devlet ise PKK’yı askeri operasyonlarla bitiremedi. Şimdi iki taraf da barış yapmak zorunda hissediyor kendisini. Ama anlaşılan Türk milliyetçileri tam ve kesin bir zafer kazanamadıkça barışa yanaşmayacaklar. Ama bu zaferi kazanmak için daha ne kadar savaşmaları gerektiği konusunda en ufak bir fikirleri bile yok. Bu yeni savaş Kayseri’ye gelen bir avuç Akil adama saldırıp kovmak kadar kolay olmayacaktır.

 

Kayseri’de Çerkesler Akil Adamlara Sahip Çıktı!

Kayseri’de Akil adamlara karşı yapılan bu saldırılara karşılık Kayseri'deki Çerkes Dernekleri Kaffed, Birkaffed, Dostluk Kulübü ve Talas Kafkas Derneği yetkilileri, saldırganların oteli terk etmesinin ardından Akilleri ikna ederek toplantıya devam edilmesini sağladılar.
Kayseri Çerkes Derneklerini kutluyorum...


4732 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Нарт Лъэпщ и Нэгъуджэр Лъэпщ и Тепщэгъуэмрэ и Гъуэгуанэмрэ - II - 17/12/2016
уэ 1уэхур нахри гъэщ1эгъуэн зыщ1ыр Азтэкхэми Маяхэми ямейуэ, гъэ мин аджэ ипэ ящ1ауэ, ауэ зыщ1ари дымыщ1э мывэ гуэрхэм ящ1ы1уми Кецалкоатл и сурэтыр къагъуэтахэщ, ахэми нэгъуджэ 1улъу ик1ий жьак1э тету. Нэгъуджэр уеблэмэ оптикым и щ1эныгъэр пасэ лъэх
Нарт Лъэпщ и Тепщэгъуэмрэ и Гъуэгуанэмрэ - I - 01/12/2016
Гъэщ1эгъуэнращи нобэ къасыху Кассит-Урарту-Хьаттихэм я Тещупк1э зэджэ тхьэпэлъытэр ди Нарт Сосрыкъуэу щытам зыми гу лъитакъым. Касситхэм Тещуп псалъэм крагъэк1ир Жьыбгъэ Кьезгъэпщэ жи1у аращ.
УСЭНШЭУ ДЫКЪАНЭМЭ! - 09/10/2016
Ди хэку дахэр, си уорейда ПщIэ имыIэу дгъэкIуэдай, ДызгъэкIуэдам, си уорейда КIуэдыкIейри къыхукIуэ.
Bugün Ben Mutlu Bir İnsanım! - 02/06/2015
Keşke Çerkes halkının yoğun olarak yaşadığı diğer illerden de adaylarımız olabilseydi. Ama o da olacak yakında. Buna eminim. Bu adı geçen illerde adaylarımızın Çerkes halkı tarafından benimsendiğini görmek beni herşeyden çok mutlu ediyor.
Heredot Cevdet, Recep Tayip Erdoğan ve Ahmet Duvutoğlu! - 22/05/2015
Cumhurbaşkanımız Putin'in Ermeni Soykırımını resmen tanıyor olmasına, “Putin'e darıldım!” diyerek karşılık vermişti. Demek ki cidden çok darılmış olacak ki daha kendisine gelememiş.
Gerekeni Gerektiği Zaman Yapmak; Ya da Labedeslerin Kaderi! - 12/05/2015
2015 Genel seçimlerine 25 gün falan kaldı. Bahaneler ve gerçekler arasındaki birçok Çerkes bu seçimde ÇDP’nin bağımsız Çerkes adaylarını mı destekleyecek; yoksa en rasyonal bahanenin arkasına mı saklanacak.
Uzunyayla'nın Son Klasik Kuşağı Hareketleniyor - 01/05/2015
Kendi kişisel kurtuluşunu elde etmekle yetinmeyen, halkına geri dönen bir kuşak bu kuşak. Köy köy gezen, kendi insanına şehirlerde kasabalarda ve ilçelerde ulaşmaya çalışan bu insanlar birlikte başarabilmenin imkanlarını arıyorlar.
Kronik bir Aydın Hastalığı Olarak : Sözlük ve Alfabe -I- - 26/04/2015
Sözlük ve alfabe hazırlamak ve bunun üzerinden kendini gerçekleştirmek Tanzimat döneminden kalma bir aydın saplantısıdır
Boyunun Ölçüsünü Vermekten Korkmak! - 20/04/2015
Orta yere çıkmak, boyunun ölçüsünü vermek ve alınan ölçüyü de bilmek zorunda olduğumuz bir yerdeyiz artık. Yani artık eskisi gibi iktidar ya da muhalefet partisinde es kazara bir iki Çerkes milletvekili var diye bu işten sıyrılmak mümkün değil.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi