• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi30
Bugün Toplam566
Toplam Ziyaret1062557
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Kuşha Faruk Özden
farukozden35@hotmail.com
Çerkeslerin Don Kişotları
09/12/2012

Belki bazılarının garibine gidebilir ama değerli sütun komşularım Sayın Murat Özden, Sayın Kenan Kaplan ve Sayın Erol Karayel için başka sıfat bulamıyorum.

Sizlerin yaptığı Donkişotluk değil de nedir?

Yalnız Donkişot’tan farkınız, siz canavar veya dev diyerek yel değirmenlerine saldırmadınız. Karşınızda gerçek bir dev vardı: Rusya Federasyonu Başkanı Putin.

Yer ve zaman açısından sesinizi duyurmak için bundan daha iyi bir fırsat yakalayamazdınız. Çocuklar, akşam haberlerinde, Putin aleyhtarı gösteri yapan “üç Çerkesin” gözaltına alındığını haberinin verildiğini söyleyince, “aferin gençlere” dedim kendi kendime.

Ama öğrendim ki eylemi koyanlar gençler değil, yürekleri en az gençler kadar hızlı atan ”ŞHAŞHUE”, yani kır saçlı gençlermiş. Doğrusu ben böyle bir eylemi gençlerden beklerdim; yani yaşı yirmili olanlardan. Çünkü insanın en gözü kara olduğu, neredeyse düz duvara tırmanacak eylemlere kalkıştığı dönemdir o yaşlar. Görünen o ki, enerjilerini ‘Cumhuriyetin değerlerini korumak için yumurta atmak’ gibi ‘ulvi idealler’ uğruna tüketen bazı ”Çerkes” gençlerinin, Putin’i protesto etmek için pankart açmak gibi ‘sıradan’ eylemlere de biraz vakit ayırmaları gerekiyor.

Cervantes, Mançalı Don Quijote romanı ile Batı Edebiyatında nasıl bir çığır açtı ise ve bu romanı asırlardır nasıl bir başyapıt olarak değerini koruyor ise, inanıyorum ki Çerkeslerin Dokişotları da yarınlara mal olacak, gelecek kuşaklar tarafından saygıyla anılacaklardır.

Bizim kuşak, yani yaşları 50 ve üstünde olanlar halen eylemlerde ön sıralardalar. Feodal köylü kültürü ile yetişmiş bizim yaş grubu Çerkesler her ne kadar ayrı siyasi geleneklerden geliyor olsalar da, yeri geldiğinde “Çerkes” şemsiyesi altında birleşebilmektedir.

En azından benim gözlemim öyle.

Acaba çok mu iyimserim?

***

Çocukluğumun Uzunyayla yazlarında uzun harman günleri hiç sevmediğim işlerdendi. Günlerce aynı tempoda rutin bir şekilde devam ederdi öküzlerle düven sürmek.

Önce düvenden söz edelim: uçları hafifçe yukarı kıvrık kalın iki tahta yan yana çakılıydı. Altında sert taşlardan dişleri bulunan ve hayvanlar tarafından çekilerek tahıl tanelerini saptan ayırmaya yarayan ilkel bir tarım aracıydı. Düveni çeken öküzlerin yavaş hareket etmeleri, o güneşin altında harmanı biz çocuklara bir eziyet haline getiriyordu. Sap getirmeye gidenler bizi de götürseler diye gözlerinin içine bakar kendilerinden teklif beklerdik. Evet, sap getirmeye götürülmek büyük bir ödüldü bizler için.

Çocukluğumuzdaki harmanlardan bahsedildiğinde hep Namık İsmail’in “Harman“ isimli resmi canlanır gözümün önünde. Namık İsmail’in Çerkes olduğunu hepiniz biliyorsunuz.

Belki de asırlarca harman işlemi aynı yöntemlerle devam etti. Ta ki tarım makineleşinceye kadar. Makineleşmeyle birlikte, ilk etapta düveni çeken hayvanların yerini traktörler aldı. İki düven yan yana çakıldı ve iki düvende birdaha çakılıp zincirle arkasına bağlandı traktörün, üzerine de ağırlık olarak taş veya başka şeyler kondu. Daha sonra düvenler tedavülden kalktı ve yerini kara patoslar aldı.

***

Diyeceğim şu ki, her şey değişiyor; değişmeyen ise insanların her zaman doğru bildikleri yolda yürümeleri…



3475 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kayseri Mitingi Ayıbı Hepimizin - 22/09/2018
Uzunyayla’da doğan ve o ortamdan gelen birisi olarak, yapılacak eylemi yaşlılara götürüp “Nahıj ohu” (yaşlılar işi) olarak meselenin formalitesine uygun yapılmamasını öncelikli hata olarak görüyorum.
Kayseri’de Omuz Omuza Verme Zamanı - 12/09/2018
Anavatanda anadilde eğitimin kısıtlanması nasıl ortak sorunumuzsa, TRT’de sürekli Çerkesçe yayın yapacak bir kanalın kurulması da halkımızın hayati bir ihtiyacıdır. Zaman kaybetmeden bunun sağlanmasını istemek hakkımızdır.
Bir Direniş Sembolü… - 24/10/2017
Bir tarafta Ğuaşo RUSLAN mücadelenin ve direnmenin sembolü olurken, bazıları da Ruslarla birleşmenin 460. yılı kutlamalarına katılır ve kimileri de onların peşinden koşar. Aynen fener alayında geçen askerlerin arkasından koşan çocuklar gibi.
Bütün Dünyada Milliyetçilik Yükselirken !? - 28/09/2017
Bütün dünyada milliyetçilik yükselirken bizim Çerkesler’de gerilemesinin nedenini araştırmak da başlı başına akademik tez konusu olur.
Asalet Kanda Değil, Duruş ve Davranıştadır - 17/08/2017
Siyasi kamplaşmanın en yoğun yaşandığı 80 öncesi dönemde Devrimci Çerkesler, Dindar Çerkesler ve Ülkücü Çerkesler olarak kamplaşmış olsak dahi “Çerkeslik” şemsiyesi altında bir araya gelebiliyorduk.
Türkiye Panoraması ve Biz Çerkesler - 24/07/2017
İttihat ve Terakki’nin günahlarını örtmek için Ermenilere uygulanan mezalimi bugün dahi inkâr etmenin nedenini iyi irdelemek gerekir. Acaba gasp edilen Ermeni malları ile bir alakası var mıdır? Menfaatlenenlerin dolduruşuna geliniyor olmasın?
Çerkesçe Tv İstemiyor muyuz Yoksa? - 20/05/2017
21 Mayıs’ı yılda bir gün hatırlayıp farklı günlerde farklı yerlerde etkinlik, anma veya nasıl yapacağını bilmeden bir güne sıkıştırma yerine “ÇERKES SOYKIRIM VE SÜRGÜNÜ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ” çalışmalarına bir an önce başlanması dileğiyle.
Uzunyayla’da Kar Yolları Kapardı; Ya Şimdi? - 14/03/2017
Duyduk ki DÇB temsilcileri Kaffed ile barış yapmak için Ankara’ya elçiler göndermiş. Kaffed de yelkenler suya inmiş.Bu kadar çabuk pes edecektiniz de kopardığınız yaygara neyin nesiydi?
Kurbanlar ve Kurbanlıklar - 23/09/2016
Bereket ki halkın iradesini kırabilecek bir plan yapmayı becerecek kadar zeki değiller. Hepimize büyük geçmiş olsun.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi