• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam48
Toplam Ziyaret1053744
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.185534.3225
Euro37.021537.1698
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
“Ya Akılları Yok, Ya da Yürekleri...”
31/08/2012

Değerli insan hakları savunucusu, Nalçik İnsan Hakları Derneği  Başkanı büyük vatansever Hatajuko Valeri ÇHİ’nin Kayseri Mitingi’ni desteklemek için Türkiye’ye gelmeden önce, yakın tarihte kaybettiğimiz büyük yazar ve şair Nalo Zavur’u  ziyaret ediyor. Türkiye Çerkesleri’nce miting düzenlediğini, kendisinin de destek vermek için Türkiye’ye gideceğini söylüyor ve mitingin amaçlarını açıkladıkatan sonra ekliyor: "Ancak Türkiye’de bazı çevreler bu mitinglerin yapılmasına  karşı çıkıyor" diyor.
Bunun üzerine büyük yazar, "O karşı çıkanların ya akılları yok, ya da yürekleri. Eğer sağlığım elverseydi ben de seninle mitinge destek olmak için Türkiye’ye gelirdim. Selamlarımı ve başarı dileklerimi ilet lütfen" diyor.
Nalo Zavur’un bu sözleri, ÇHİ mitinglerine katılan herkesin göğsünde bir şeref madalyası olarak asılı durmaktadır. Ama ÇHİ’nin bu eylemlerine karşı çıkanlar için söyledikleri de onların kuyruklarında birer teneke olarak bağlı durmaktadır. Ne kadar boş ve gereksiz gürültü çıkardıklarını bu büyük yazar iki cümleyle özetlemiş ve hepsinin kaydını tarihe geçmiştir.

 ***
İşte bu yüreksiz, korkak ve tırsık zihniyet her yerde sinsice karşımıza çıkmaya devam ediyor. ÇHİ mitingleri süresince bazı kesimlerin el altında ve bel altından yapmaya çalıştıkları vuruşlar maalesef bazı kesimler üzerinde etkili oldu. Ama çok büyük bir kesim üzerinde tam tersi etki yaparak iftiracıların itibarsızlaşmasına sonucunu doğurdu.

***
Geçtiğimiz Ramazan Bayramı’nın birinci günü Kayseri Pınarbaşı’nın Kılıçmehmet (Kılişbi Hable)
Köyü’nde bir silahlı saldırı gerçekleşti. Bu saldırının kınanması, saldırıya uğrayanlara sahip çıkılması ve olayın kamuoyuna mal edilmesi konusunda Uzunyayla gençleri ve ÇHİ aktivistlerinin çabasına karşı, bu yüreksiz zihniyet devreye girip eylemliliğin önünü kesmeye çalıştı. Saldırganları tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakan yargıyı ve zihniyeti kınamak üzere Pınarbaşı Adliyesi’nin önünde yapılacak basın açıklaması thamate geçinen bazı kişiler tarafından engellendi.
Oysa bir Çerkes atasözünde thamate şöyle tarif edilir:


Zavom yi çate,
xasem yi uate
pzivubşırer
ti thamate.

Savaşta kılıcı
mecliste sözü
keskin olan
Thamatemizdir. (Önderimizdir)

Bu atasözünde belirtildiği gibi thamate olarak kesinlikle yaşlı olanlar tarif edilmemektedir. Yürekli  olan, bilgili olan, yetenekli olan thamate olarak tarif edilmektedir.
Kayseri Pınarbaşı’nda uğranılan saldırıyı örtbas etmek ve mülki otoritelerin karşısına çıkarak haklarını savunmayıp risk almaktan korkanlar, kesinlikle thamate unvanını hak etmemektedirler.
Bu anlamda, mülki amirlerle ve belediye başkanıyla görüşüp, saldırganların köyden çıkarılması için
her türlü girişimi yapan ve mağdur olan köylülerimize sahip çıkan aralarında ÇHİ aktivistlerinin de  bulunduğu o yiğit Çerkesler Kayserinin gerçek thamateleridir.
Bu menfur saldırının üzerinden tam on iki gün geçmiş bulunuyor. Ancak şu ana kadar hiçbir Çerkes
kurumunun, kuruluşun, oluşumunun, sitesinin bu olayı görememiş olmasını, iki kelam edecek
duyarlılığı ve yürekliliği gösterememiş olması da ayrıca ele alınması gereken bir durumdur.

ÇHİ olarak Kılışbi Hableliler’in acısını paylaşıyor, maddi ve manevi olarak yanlarında olduğumuzu deklare ediyoruz.
Halkımıza geçmiş olsun.



4089 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. - 19/08/2024
Çerkes Diaspora tarihinde Balıkesir’in Gönen ve Manyas Çerkeslerine uygulanmış asimilasyon, inkar ve imha politikaları anlaşılmadan Türkiye Çerkesleri’nin neden bu kadar yoğun bir biçimde yok olduklarını anlamak mümkün değildir.
SÜRGÜNDEKİ ETHEM’İN HATIRATI DOLAYISIYLA TÜRK ORDUSUNA YAZDIĞI BİLDİRİ - 27/07/2024
Bizlere kitaplarda Kurtuluş Savaşı, ya da İstiklal Harbi diye öğretilen şey aslında bir iç savaştır. Bu savaşta Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar, verilen iç savaşın yanında bir ayrıntıdan ibarettir.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR-3 - 01/07/2024
Çerkeslerin “Met Çunatuko İzzet” (Bilgin İzzet) dediği Yusuf İzzet Paşa, rafları kitap dolu bir odada Ethem beyi kabul etti. Solgun, halsiz görünüyordu. Heyecanlıydı, kalkarak Ethem beyi karşıladı, —“Memleketi bir felaketten daha kurtardın" dedi.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR – 2 - 14/06/2024
Ticaret basımevini satın alarak kurduğu Yeni Dünya gazetesini başyazarlıkla birlikte Arif Oruç beyin buyruğuna vermişti. Yeni Dünya, sırtını Ethem beyin askeri gücüne, ününe dayayarak komünizmi savunuyordu.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR - 03/06/2024
Ethem Bey’in iyi bir eğitimi olmadığı için onu eleştirenler, onun üstün meziyetlerinin farkında değildirler.
KIZILORDU KOROSU’NA GEÇİT YOK! - 25/04/2024
Her şeye rağmen bu konserlerin yapılmasında ısrar edilirse, Kızılordu Korosu'nu her şekilde protesto edeceğimizi ve pişman edeceğimizi de bilin!
ETHEM, CELAL BAYAR’A YAZDIĞI MEKTUPTA KÜRTLER İÇİN ÖZERKLİK, ÇERKESLER İÇİN AZINLIK HAKKI İSTEDİ. - 20/04/2024
Ethem meselesi bir çelişkiler yumağıdır. Ondan bir hain çıkarmaya çalışan güruh, onlarca kitap yazmasına rağmen henüz bunu başaramamıştır. Ondan bir kahraman çıkarmaya çalışanların eli de T.C. yasaları ve saldırıları nedeniyle bağlıdır.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİNE BİR BELGE DAHA - 13/04/2024
Çok net şekilde Şark-i Karibcilerin bunak paşalar diye suçladığı Çerkes Teavün Cemiyeti’nin, istisnalar hariç, Çerkeslik için hiç bir gelecek tasavvurunun olmadığını görüyoruz.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİ - 07/04/2024
Osmanlı döneminde Çerkesler iki önemli Cemiyet oluşturdular. Bunlardan birincisi 1908 yılında Çerkes Osmanlı paşaları tarafından kurulmuş olan “Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”dir. İkincisi 1921'de“Şark-ı Karib Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyeti"dir.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi