Erol Karayel
erolkarayel26@gmail.com
Bu Uygulama Çözüm Değil!
15/06/2012 Açılım süreci dura kalka, ağır aksak devam ediyor. Geçtiğimiz hafta içinde hükümet üyeleri eğitim sistemi içinde anadili öğrenimine yer açılmasıyla ilgili önemli açıklamalar yaptılar. Bir gün önce Beşir Atalay’ın CNN Türk’te ilk sinyalleri vermesinden sonra Salı günü AK Parti grubunda konuyu biraz daha açan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “… öğrencilerimiz Farklı Dil ve Lehçelerin Öğrenilmesi Hakkında Kanun kapsamında, ‘Yaşayan diller ve lehçeler’ adı altında, yerel dil ve lehçeleri öğrenme imkanına kavuşuyorlar. Örneğin, yeterli sayıda öğrenci bir araya geldiğinde, Kürtçe bir seçmeli ders olarak alınabilecek, öğretilecek ve öğrenilecek. İhtiyaç ve talep durumuna göre farklı anadillere sahip vatandaşlarımız bu kapsamda dillerini geliştirebilecekler” dedi. Ardından Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer de 4+4+4 eğitim yasasını hayata geçiren taslak ders çizelgesinde ikinci 4'te haftada iki saatlik "yaşayan diller ve lehçeler" adıyla seçmeli ders olacağını açıkladı. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, bir seçmeli dersin açılması için 10-12 kişilik talep gerekeceğini ve isteğe bağlı olarak Kürtçe, Zazaca, Abhazca, Çerkesce, Lazca, Boşnakça gibi dersler olabileceğini belirtti. M.E.B. Talim Terbiye Kurulu’nun, tüm seçmeli derslerin program ve müfredatlarına dair çalışmayı bu ay sonuna kadar bitireceği de belirtildi. *** Konu açık, onun için uzatmadan fikrimi söyleyeyim: Bütün bu açıklamalar Türkiye’nin geleceği için umut verici olabilir ama kesinlikle bizim sorunumuzu çözen açıklamalar değil. Niçin? Çünkü belirtilen haliyle, yani haftada iki saatlik anadili öğrenimi arzulanan sonucu vermekten çok uzak. Haftada iki saat eğitimle kimse dil filan öğrenemez. Hükümet üyelerinin, “Vermezsek olmaz, bari istenenin en azını verelim” diye düşünmüş oldukları geçiyor aklımızdan. *** Çerkesler için çözüm olabilecek tek uygulama anadili öğreniminin anaokullarında başlamasıdır. Çünkü Çerkesler toplu yaşam alanlarını neredeyse tamamen kaybetmiş durumda ve çağın getirdiği yenilik/meşgaleler de ev içinde dahi bu dilin yeni nesillere aktarımına izin vermez haldedir. Çerkes çocukları bundan sonra dillerini ancak anaokullarında uygulamaya koyulacak bilinçli programlarla öğrenebilirler. Bizim için olmazsa olmaz uygulama da budur. İlköğretimde alınacak derslerin faydalı olması için çocukların okula başladıklarında yaşlarına uygun düzeyde Çerkesçe biliyor olmaları gerekir. İlköğretimde ise anadili öğreniminin en geç ikinci sınıftan itibaren başlatılması ve haftalık ders saatinin de 6’dan az olmaması gerekir. İlk sınıflarda ait olduğu anadilde önce okuma yazma ve yine anadili öğrenimi dersleri; ilerleyen sınıflarda ise anadilde “Dil ve edebiyat”, “Kültür ve Sanat” ve “Tarih” derslerinin okutulması gerekir. Çerkesler bunun dışında bir sisteme rıza gösteremezler. Gösterirlerse de kendilerini kandırmış olurlar. *** Evet, bu ülkenin resmi dili Türkçedir, çocuklarımız bu dili muhakkak öğrenmeli, buna bir itirazımız yok. Ama çocuklarımızın, babalarının, analarının dillerini de bu eğitim sistemi içinde öğrenmeye hakları vardır. Onun için “öğretiliyormuş gibi” yapılmamalı, düzenlemeler “samimiyetle öğretmeye” yönelik olmalıdır. Hangi düşüncede olunursa olunsun, bu talebin akli, ilmi, insani, vicdani, dini… referansları çok sağlamdır, ki bu da anlatıldığında geniş kesimlerin desteğini vaat eder. Hükümet bu gerçeği göz ardı etmeden gereğini samimiyetle yapmalıdır. Mücadelemiz tüm insani haklar elde edilinceye kadar sürecektir. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
“DİPLOMASİNİN” DEĞİL, “KAMUOYU BASKISININ” ZAFERİ veya “SELDEN KÜTÜK KAPMAK”… - 28/04/2024 |
“DİPLOMASİNİN” DEĞİL, “KAMUOYU BASKISININ” ZAFERİ veya “SELDEN KÜTÜK KAPMAK”… |
SEÇİM SONUÇLARI NE ANLATIYOR? - 03/04/2024 |
Gözden kaçırılmaması gereken husus, partilerin seçmenlerini kemikleştirmek ve dinamik tutmak için toplumu özellikle kutuplaştırdıkları, siyasi bir öfke ve nefreti bile isteye arttırdıklarıdır. |
VERECEĞİMİZ OYUN HALKIMIZA BİR YARARI OLSUN! - 26/03/2024 |
Partimiz insanlarımızın mevcut siyaseten parçalanmışlığını dikkate alarak bu bataklığa girmeyecek; dikey değil yatay siyaset yapacaktır. |
SEÇİMLER BİZİM İÇİN NE ANLAM İFADE EDİYOR? - 14/02/2024 |
Sivil toplumumuzun yanında, iyi çalışan bir siyasal toplumumuzun da olması gerektiğini herkesin anlaması ve bu süreçlere samimiyetle destek vermesi gerekir. |
ADALET DUYGUSU KÖRELMİŞ BİR UKRAYNALI VEKİL - 02/10/2022 |
Goncherenko ile iş tutacak dostlara hatırlatmak isterim: Kendi adalet duygunuzdan taviz vermeden, adalet duygusu körelmiş biriyle işbirliği yapamazsınız. |
POLİTİK BİLİNÇ - 29/01/2022 |
Sorunu olan toplum kesimlerinin, örgütlenerek sorunlarını siyasi platforma taşıyıp, devlet yönetimini bu sorunları çözme yönünde etkileyecek güç oluşturmaları demokratik bir haktır. ÇDP işte bu hakkı kullanmak istiyor. |
AZINLIK TOPLULUKLAR İÇİN ‘SİYASAL KÜLTÜR’ NİÇİN ÖNEMLİDİR? - 30/08/2021 |
“Varlık mücadelesini devletin meselesi haline getirecek olan siyasal toplumun embriyosunu içinde barındırıyor olmasından dolayı “siyasal kültür” oluşturmak çok ama çok önemlidir” |
PUTİN’İN YENİ ANAYASASI “RUSLAR EFENDİ, DİĞERLERİ KÖLE” DİYOR - 26/04/2020 |
Putin son derece sinsi bir politika uyguluyor. Gerçek amacını gizliyor ve günü geldiğinde hızla icra ediyor. |
ETNİSİTE, SİYASET, ÇDP, V.S. - 19/07/2019 |
ÇDP’ye “etnik parti olmaz” argümanıyla karşı çıkanların “etnik derneklerde” icra-i faaliyette bulunuyor olması da tam bir kara mizah örneğidir. |
Devamı |