• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi14
Bugün Toplam165
Toplam Ziyaret1062156
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
Artık Hergün 21 Mayıstır
13/05/2012

Sevgili Halkım!
Soyunun kırılıp, anavatanından zorla sürülüşünün üzerinden tam 148 yıl geçti.
Yani birbuçuk asır.
Yüzelli yıl insanlık tarihinde uzun bir süre olmamakla birlikte, kısa bir zaman da değil.
Bu sürede kendine dair yaptıklarının karnesi çok zayıf sevgili halkım.
Yıllar yılı başına gelenlere bir isim bile koyamadın.
Belki de geleneğin gereği başına geleni söylemeye utandın

“Biz göç ettik” dedin.
Sözde thamatelerimiz öyle bildirdiler.
Çünkü, soykırımcıların ve asimilasyoncuların çıkarları öyle gerektiriyordu.
Çünkü, uluslararası hukukta, göç edenlerin hak talep edecek bir dayanağı yoktu.
Ama sürgün ve soykırım bir insanlık suçuydu.
Bu suçu işleyenlere bedel ödetiyorlardı.
Onun için, içinden çıkan işbirlikçiler ısrarla sürgün ve soykırım demeni engellemeye çalışıyorlar utanmadan !
Bu işbirlikçiler sersem ettiler seni sevgili halkım.
Rusyanın bir suçu yokmuş(!)
Osmanlının bir suçu yokmuş(!)
Türkiyenin bir suçu yokmuş(!)
Bu durumda suçlu sen oluyorsun sevgili halkım.
Ruslar bizi öldürdüyse, biz de onları öldürmüşüz, onun için suçluymuşuz.
Seni Yugoslavya’dan Irak’a kadar dağıtıp, hemen cephelere sürüp, ayakbastı parasını kan olarak tahsil eden Osmanlı’nın da hiçbir suçu yokmuş.
Okullarını, derneklerini kapatıp dilini yasaklayan, köylerini süren, sana hain damgası vurup aşağılayan, asimile edip yok eden Türkiye’nin de hiçbir suçu yokmuş.
Yıllar yılı kandırdılar seni sevgili halkım.
Büyük felaketin üzerinden 125 yıl geçtikten sonra ancak sürgün diyebildin.
Sonra birileri Kefken’de sürülenler için anıtmezar yapmaya çalışırken, bazıları buna şiddetle karşı çıktılar.
Daha sonra Kızkulesi’nin karşısından denize karanfiller atılmaya başlandı, birileri buna da şiddetle karşı çıktılar.
Sonunda yürekli gençler gerçek muhatap olan Rusya’nın yüzüne haykırmaya başladılar suçlarını.
Önce birkaç kişi, sonra yüzler, sonra binler haykırmaya başladı 21 Mayıslarda.
Taksimden Rus Konsolosluğuna yürüyüp haykırmak, protesto etmek, hesap sormak, haklarının peşine düşmek, dirilişin ve mücadelenin bayrağını yükseltmek 21 Mayısların anlamı haline geldi.
Ama bu protestoları küçültmeye çalışanlar, Rusya’nın yüzüne haykırmaya korkuyorlar. Onun için seni sahil kenarlarına yönlendirerek, cürmün sahibine görünmeden, onu incitmeden “durumu idare etmeye” çalışıyorlar.
Hayatın canlandığı Mayıs ayı Çerkes Halkı için yas ayı, ölüm ayı, sürgünde ölenleri anma ayı ve günü olamaz!
Artık 21 Mayıslar mücadelenin işaret fişeğidir !
Direnişin ve mücadelenin sembolüdür 21 Mayıslar !
Ama sevgili halkım, diğer diyasporik halklara göre sen henüz çok gerilerdesin.
Aradan 150 yıl geçtikten sonra soykırım diyebilip, mücadele ateşini yeni yaktın.
Sadece 21 Mayıslarda protesto edip, 364 gün beklemek yetmez.
Artık 7 gün, 24 saat, 365 gün 21 Mayıstır.
Bize artık hergün 21 Mayıstır.
Bize artık her yer Çerkesya’dır.
Bundan sonra korkması gerekenler soykırımcılar ve asimilasyonculardır.
Siyasallaşmış Çerkes hareketi, dünyanın heryerinde Rusya’ya meydanı dar edecektir.
21 Mayıslar mücadele ateşi olarak yakılmış ve bundan artık geriye dönüş yoktur!
20 Mayıs, saat 13.00’de kol kola, omuz omuza Taksim’deyiz!

Yaşasın Çerkes  Kalma mücadelemiz!



4435 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. - 19/08/2024
Çerkes Diaspora tarihinde Balıkesir’in Gönen ve Manyas Çerkeslerine uygulanmış asimilasyon, inkar ve imha politikaları anlaşılmadan Türkiye Çerkesleri’nin neden bu kadar yoğun bir biçimde yok olduklarını anlamak mümkün değildir.
SÜRGÜNDEKİ ETHEM’İN HATIRATI DOLAYISIYLA TÜRK ORDUSUNA YAZDIĞI BİLDİRİ - 27/07/2024
Bizlere kitaplarda Kurtuluş Savaşı, ya da İstiklal Harbi diye öğretilen şey aslında bir iç savaştır. Bu savaşta Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar, verilen iç savaşın yanında bir ayrıntıdan ibarettir.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR-3 - 01/07/2024
Çerkeslerin “Met Çunatuko İzzet” (Bilgin İzzet) dediği Yusuf İzzet Paşa, rafları kitap dolu bir odada Ethem beyi kabul etti. Solgun, halsiz görünüyordu. Heyecanlıydı, kalkarak Ethem beyi karşıladı, —“Memleketi bir felaketten daha kurtardın" dedi.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR – 2 - 14/06/2024
Ticaret basımevini satın alarak kurduğu Yeni Dünya gazetesini başyazarlıkla birlikte Arif Oruç beyin buyruğuna vermişti. Yeni Dünya, sırtını Ethem beyin askeri gücüne, ününe dayayarak komünizmi savunuyordu.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR - 03/06/2024
Ethem Bey’in iyi bir eğitimi olmadığı için onu eleştirenler, onun üstün meziyetlerinin farkında değildirler.
KIZILORDU KOROSU’NA GEÇİT YOK! - 25/04/2024
Her şeye rağmen bu konserlerin yapılmasında ısrar edilirse, Kızılordu Korosu'nu her şekilde protesto edeceğimizi ve pişman edeceğimizi de bilin!
ETHEM, CELAL BAYAR’A YAZDIĞI MEKTUPTA KÜRTLER İÇİN ÖZERKLİK, ÇERKESLER İÇİN AZINLIK HAKKI İSTEDİ. - 20/04/2024
Ethem meselesi bir çelişkiler yumağıdır. Ondan bir hain çıkarmaya çalışan güruh, onlarca kitap yazmasına rağmen henüz bunu başaramamıştır. Ondan bir kahraman çıkarmaya çalışanların eli de T.C. yasaları ve saldırıları nedeniyle bağlıdır.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİNE BİR BELGE DAHA - 13/04/2024
Çok net şekilde Şark-i Karibcilerin bunak paşalar diye suçladığı Çerkes Teavün Cemiyeti’nin, istisnalar hariç, Çerkeslik için hiç bir gelecek tasavvurunun olmadığını görüyoruz.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİ - 07/04/2024
Osmanlı döneminde Çerkesler iki önemli Cemiyet oluşturdular. Bunlardan birincisi 1908 yılında Çerkes Osmanlı paşaları tarafından kurulmuş olan “Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”dir. İkincisi 1921'de“Şark-ı Karib Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyeti"dir.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi