• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi21
Bugün Toplam429
Toplam Ziyaret1062420
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Kenan Kaplan
meretukokenan@hotmail.com
Demokratik Açılım mı, Kürt Açılımı mı?
17/04/2012

 ''Dört günlük Çin ziyaretinin son gününde iç politikaya ilişkin önemli mesajlar veren Erdoğan Osmanlıca ve Kürtçe’nin seçmeli ders olacağını açıkladı."

Evet, Başbakan Erdoğan'ın basına yaptığı açıklama medyada bu başlıkla yer alıyordu. Bu talihsiz açıklama açıkça gösteriyor ki, hükümetin tüm Tükiye'yi ve Türkiye halklarını kucaklayan, sorunlarını çözmeyi amaçlayan bir demokratik açılım projesi yoktur. Hükümetin açılım sürecinin başında aslında “Kürt açılımı” diyerek gerçek niyetini ortaya koyduğu, eleştiriler ve baskılar sonucu  “demokratik açılım” demek zorunda kaldığı, aslında Kürtlerle sınırlı sembolik bir açılım dışında gerçek manada bir demokratik açılım projesinin olmadığı bu açıklamayla birlikte hiç bir soru işaretine yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkmıştır.

Çerkes Hakları İnisiyatifi olarak daha açılım sürecinin başında, “Bu süreç Türk-Kürt, Alevi-Sünni ekseninde gelişiyor. Türkiye bu eksende yeniden yapılandırılıyor ve Çerkesler bu süreçte gönüllü asimile olmuş bir halk olarak kabul edilip dikkate alınmıyor. Eğer, meydanlara çıkıp biz de varız, dilimizi, kültürümüzü, kimliğimizi talep ediyoruz demezsek yok sayılacağız. Türkiye yeniden yapılandırılıyor ve bu denklemde Çerkesler olarak biz yokuz. Bu denkleme dahil olmazsak yok olup gideceğiz” diyerek harekete geçtiğimizde bizleri eleştiren, suçlayan, mitinglerimizi engellemeye çalışanlara, “gözünüz aydın, Başbakan Erdoğan Çerkesleri yok saydı, mutlu oldunuz mu?” diye sormak gerekiyor.

Ancak, Çerkes Hakları İnisiyatifi olarak bizler haklarımızı alana kadar tüm demokratik yöntemleri kullanarak mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizler samimi olarak inanıyoruz ki, hiç bir güç halkımızın var olma iradesini yok edemeyecek, Çerkes dilini, Çerkes kültürünü, Çerkes etnik kimliğini yok etmek isteyenler ve onların içimizdeki uzantıları hezimete uğrayacaklardır.

Çerkes halkının varlık mücadelesini yok sayanlar ve sabote etmek isteyenlere rağmen halkımız 29 Nisan Kayseri mitingine akın akın katılacak; Türkiye siyasetine ve Başbakan Erdoğan'a, “Bizi yok sayamazsınız, bizim yok sayıldığımız bir Türkiye’de  'demokrasiden, kardeşlikten ve iç barıştan söz edilemez '' mesajını gür bir sesle verecektir

AK Parti ve siyasi iktidar da Çerkesler’in demokratik duruşunu çok iyi değerlendirmek ve taleplerini dikkate almak zorundadır. Eğer bunu yapmayacak olurlarsa Çerkeslerde oluşacak algı; ''  demokratik hak arama yöntemlerinin kaale alınmadığı, demokrasi dışı yöntemlerle hak arayışının sonuç verdiği '' şeklinde olacaktır ki, bu da halkımızın hiç de arzu etmeyeceği bir durumdur.

Sayın Erdoğan artık şapkasını önüne koyup düşünmek zorundadır; “TRT 6'i açtık, Şimdi de Kürtçeyi seçmeli ders haline getiriyoruz,  'Çerkesler de istiyor' demiştim ama, onlara ne televizyon kanalı açtık, ne de Çerkesçeyi seçmeli ders haline getirdik, acaba Çerkesler hakkımızda ne düşünüyorlar?” diye.

Hiç de iyi şeyler düşünmüyorlar Sayın Başbakan, Çerkesler seçimleri bekliyorlar.

İktidar partisi ve hükümet  Kürt açılımı anlayışından, demokratik açılım anlayışına dönmeyecek olursa, tüm halkları kucaklayan bir demokratik açılım bekleyen halk yığınlarının desteğini kaybedecektir. AK Parti iktidarı, güçlendikçe demokratikleşmeden uzaklaşmanın, demokratik talepleri görmezden gelmenin kendi sonunu hazırladığını görmek zorundadır. AK Parti’ye yüzde ellilik halk desteği demokratik taleplerin görmezden gelinmesi için verilmemiştir.

Çerkes Halkının da Sayın Erdoğan'ın bu açıklamasından çıkarması gereken bir ders vardır: Demokrasilerde talep etmeden, mücadelesini vermeden hiç bir hak elde edilemez. Güçlü bir şekilde taleplerinizin arkasında durmazsanız sonuç alamazsınız. TRT 6 açılır, Kürtçe seçmeli ders olur, biz de ağzımız açık seyrederiz.

Çerkes halkı bir yol ayrımındadır; bu coğrafyada ve devlet yapısı içinde kendi dilimiz, kendi kültürümüz, kendi kimliğimizle onurlu ve eşit vatandaşlar olarak var olmak istiyoruz diyenler 29 Nisan Kayseri mitingine destek verecekler, destek vermeyenler ise bir gün tarih önünde hesap vermek zorunda kalacaklardır.

Tüm Çerkesler, Çerkes dostları, demokrasiden, insan haklarından yana tavır koyan onurlu insanlar, hepinizi 29 Nisan’da Kayseri’ye bekliyoruz.
 
VOREPSOV ADİĞAĞER!



3367 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ÇERKESLERİN VAROLUŞ MÜCADELESİ - 24/01/2022
Devletimiz, Çerkeslerin varlıklarını yaşatmak, geleceğe taşımak ve atavatanlarına sahip çıkabilmek adına farklı arayışlar içine girmelerine yol açabilecek bir duyarsızlık içinde olmamalıdır.
Çerkes Soykırımının 150. Yılında “Asimilasyona Hayır” Diyen Çerkesler ÇDP’yle “Biz de Varız” Diyecek - 01/06/2014
İnanıyoruz ki hayalini kurduğumuz geleceğin Türkiye’sinde Çerkes Halkı ve ÇDP belirleyici unsurlar olacaklardır.
Sevgili Faruk Dok, - 14/04/2014
Son telefon görüşmemizde, “Çerkesleri dilinden, kültüründen, kimliğinden, tarihinden, anavatanından soyutlamayı amaçlayan, Çerkes Halkına iradesi dışında başkalarınca belirlenen, sınırları çizilmiş bir yaşam tarzını kabullenemiyorum” demiştin.
Sayın Süleyman Soylu, - 02/02/2014
Bundan sonra da bu görmezden gelme tavrı devam edecek olursa Türkiye'nin en büyük üçüncü etnik unsuru olan Çerkes Halkı’nın politik tercihlerinin de buna göre şekilleneceğinin bilinmesi gerekiyor.
Kimliğimizi Ne Cemaatlere, Ne De Başka Bir Etnik Kimliğe Feda Etmeyeceğiz! - 15/01/2014
Çerkes Halkı; kendi dili, kültürü, kimliğiyle eşit vatandaş olmak, varlığını geleceğe taşımak istiyorsa Türkiye’de ki en büyük üçüncü etnik unsur olarak siyasal gücünün farkına varmalıdır.
Çoğulcu Demokrasi Hareketi - 20/11/2013
Çerkes Halkının kendine olan inancı ve geleceğine olan güveni tamdır. Halkımız geleceğin Türkiye’sinde kendi dili, kültürü ve kimliği ile eşit vatandaşlar olarak yaşama iradesini ortaya koymuştur.
Toplumsal Hastalıklarımız - 11/11/2013
Çerkes halkının gerçek evlatları artık inisiyatifi ele almalıdır. Umudumuz ve geleceğimizi inşa edecek olanlar onlardır.
Demokratik Açılım Paketi Çerkeslere Ne Diyor? - 02/10/2013
Açıkça görülüyor ki; devlet ve siyasi iktidar, varlıklarının ve taleplerinin mücadelesini verenleri muhatap alıyor ve haklarını veriyor; varlık mücadelesi vermeyenleri ve talep etmeyenleri Türk sayıyor, yok sayıyor.
Sayın Başbakan’a Duyurulur ! Çerkeslerin de Demokratikleşme Paketinden Beklentileri Var. - 27/09/2013
Ama artık Çerkes halkı, siyasal yaşamda kendisini temsil edecek bir yapı ortaya çıkarabilecek siyasal bilince ve olgunluğa erişmiştir. En kısa zamanda organize olmak ve göz ardı edilen hassasiyetlerini siyasal platformlara kendisi taşımak zorundadır.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi