• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi28
Bugün Toplam455
Toplam Ziyaret1062446
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Kuşha Faruk Özden
farukozden35@hotmail.com
29 Nisan'da Fuarönü'ndeyiz; Çocuklarımız İçin...
17/03/2012

Çocukluğumuzun Uzunyaylası'nda bir oyun oynardık yaz geceleri. Toplanma işaretimiz olan ıslığın duyulması ile evlerden fırlar, koşarken ayakkabılarımızdan çıkan "pata" "pata" sesleriyle yankılandırırdık köy sokaklarını. Ve oyun için hemen iki gruba ayrılırdık. İki grubun da birer lideri veya öncüsü olurdu. Taktikleri o verir, stratejiyi o geliştirirdi. Oyunun adı “khafi”, yani “ıslık çal”dı. Grubun birisi saklanır, ikinci grubun kendilerini bulması için ıslık çalardı. İkinci gurup ise hareket merkezinde birini bırakarak, grup halinde diğerlerini aramaya çıkardı.

Saklananların lideri grubu bir yöne gönderir, “filan yerde buluşacağız, sessizce gidin” der, kendi ters yöne giderek ıslıkla takip edenleri yanlış yöne yönlendirmeye çalışırdı. Saklananlar bu uygulamayı birkaç defa tekrar ederek takip edenleri şaşırtır ve onlardan önce hareket merkezlerine ulaşarak oyunu kazanırlardı. Oyunda strateji ve kurnazlık çok önemli idi.

***

Bu günlerde tekrar çocukluk günlerime döndüm sanki ve sürekli ”Khafi” oynuyoruz adeta.

Aslında oyuna gerek yok. Ben düşündüklerimi direkt söylüyorum.

“En iyisini ben bilirim” jakobenizmi bir kesimimizin bütün hücrelerini sarmış vaziyette. Bazı olumlu eylemlerini takdir etsek dahi, genel olarak “benim kesmediğim mundar” zihniyeti hakim bu kesimde. Sürekli “düşünülecekse biz düşünürüz”, ”eylem konulacaksa biz koyarız” modundalar. Hani Cumhuriyet Halk Fırkalılar'ın meşhur sözü var ya, “Komünist Partisi kurulacaksa da biz kurarız” diye, aynı öyleler. Bunun adı jakobenizm; halk adını dilinden düşürmeden, halkçı görünüp, aslında halkı küçük görmek...

***

Uzunyayla da gitmediğim 5 köy var: Kavak, Çukuryurt, E. Yassıpınar, Y. Boran ve Kırkgeçit.

Bunlardan Kavak, E. Yassıpınar, Y. Boran ve Kırkgeçit'te bildiğim kadarı ile Çerkes kalmadı.

Bütün Uzunyayla köylerinin sokaklarında veya düğün yapılan ağıllarında ayak izlerim vardır. Her köyde tavanı daha yüksek olan, sonbahar ve kış gecelerinde düğün yapılan ağıllar.

Uzunyayla dışında Sivas ve Göksun köylerinde de sonbahar ve kış düğünleri ağıllarda yapılırdı iklim şartları gereği.

Artık köy düğünleri pek yapılmıyor maalesef. Bilenler bilir, oralardaki düğünlerin tadı bir başka olurdu.

Mızıkacı kız tek ise hapı yutmuştu. En az 2-3 gece düğün yapılır, o da mızıka çalardı. Buna ne can dayanırdı, ne de bilek. Arada bir dinlendirmek için arkada duran eskiden çalmış kadınlardan birisine verilirdi mızıka da  ancak istirahat edebilirdi.

Derken kızlar mızıka yerine akordeon öğrendiler. Daha sonra güçlü delikanlılar devraldı görevi.

Sabaha karşı terk ettiğimiz düğünlerin yapıldığı köylerde oturan ve o günleri hatırlayanlar veya onların çocukları sizlere sesleniyorum:

Buruk, tadı damağımızda kalan ağıl düğünlerini belki bir daha hiç göremeyeceğiz. Ama onun ruhunun doğduğu kültürü yaşatabiliriz. Eğer “Çerkes kalmak istiyorum” diyorsanız 29 Nisan'da mutlaka Kayseri Fuarönü Miting Meydanı'na gelin.

Gelin ki hep birlikte umudumuzu büyütelim.

Bizim umudumuz çocuklarımızdır.

Onların geleceğinin daha güzel olması için,

Çerkes olarak kalabilmeleri için,

Uzunyayla'nın tek yürek olduğunu göstermek için...

Haydi 29 Nisan'da Kayseri Fuarönü'nde Çerkes Hakları Mitingi'nde buluşalım.

Ha Marje!



3825 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kayseri Mitingi Ayıbı Hepimizin - 22/09/2018
Uzunyayla’da doğan ve o ortamdan gelen birisi olarak, yapılacak eylemi yaşlılara götürüp “Nahıj ohu” (yaşlılar işi) olarak meselenin formalitesine uygun yapılmamasını öncelikli hata olarak görüyorum.
Kayseri’de Omuz Omuza Verme Zamanı - 12/09/2018
Anavatanda anadilde eğitimin kısıtlanması nasıl ortak sorunumuzsa, TRT’de sürekli Çerkesçe yayın yapacak bir kanalın kurulması da halkımızın hayati bir ihtiyacıdır. Zaman kaybetmeden bunun sağlanmasını istemek hakkımızdır.
Bir Direniş Sembolü… - 24/10/2017
Bir tarafta Ğuaşo RUSLAN mücadelenin ve direnmenin sembolü olurken, bazıları da Ruslarla birleşmenin 460. yılı kutlamalarına katılır ve kimileri de onların peşinden koşar. Aynen fener alayında geçen askerlerin arkasından koşan çocuklar gibi.
Bütün Dünyada Milliyetçilik Yükselirken !? - 28/09/2017
Bütün dünyada milliyetçilik yükselirken bizim Çerkesler’de gerilemesinin nedenini araştırmak da başlı başına akademik tez konusu olur.
Asalet Kanda Değil, Duruş ve Davranıştadır - 17/08/2017
Siyasi kamplaşmanın en yoğun yaşandığı 80 öncesi dönemde Devrimci Çerkesler, Dindar Çerkesler ve Ülkücü Çerkesler olarak kamplaşmış olsak dahi “Çerkeslik” şemsiyesi altında bir araya gelebiliyorduk.
Türkiye Panoraması ve Biz Çerkesler - 24/07/2017
İttihat ve Terakki’nin günahlarını örtmek için Ermenilere uygulanan mezalimi bugün dahi inkâr etmenin nedenini iyi irdelemek gerekir. Acaba gasp edilen Ermeni malları ile bir alakası var mıdır? Menfaatlenenlerin dolduruşuna geliniyor olmasın?
Çerkesçe Tv İstemiyor muyuz Yoksa? - 20/05/2017
21 Mayıs’ı yılda bir gün hatırlayıp farklı günlerde farklı yerlerde etkinlik, anma veya nasıl yapacağını bilmeden bir güne sıkıştırma yerine “ÇERKES SOYKIRIM VE SÜRGÜNÜ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ” çalışmalarına bir an önce başlanması dileğiyle.
Uzunyayla’da Kar Yolları Kapardı; Ya Şimdi? - 14/03/2017
Duyduk ki DÇB temsilcileri Kaffed ile barış yapmak için Ankara’ya elçiler göndermiş. Kaffed de yelkenler suya inmiş.Bu kadar çabuk pes edecektiniz de kopardığınız yaygara neyin nesiydi?
Kurbanlar ve Kurbanlıklar - 23/09/2016
Bereket ki halkın iradesini kırabilecek bir plan yapmayı becerecek kadar zeki değiller. Hepimize büyük geçmiş olsun.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi