• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi22
Bugün Toplam559
Toplam Ziyaret1062550
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Kenan Kaplan
meretukokenan@hotmail.com
ÇHİ, Çerkes Halkının Diriliş Hareketidir
11/03/2012

Çerkes Hakları İnisiyatifi kendisini yok sayan ya da yok etmeye çalışanlara karşı var olma ve varlığını sürdürme iradesini güçlü bir şekilde ortaya koymayı amaçlayan Çerkes Halkının bağrından çıkardığı bir diriliş hareketidir.

Bundan sonra hiçbir güç Çerkesleri dernek binalarına hapsederek asimile edemeyecektir.

Statükoyla bütünleşerek efendilerine “her şey kontrolümüz altında”, “Çerkeslerin hiçbir talepleri yok”, “Varlığımızı Türk varlığına armağan ediyoruz” mesajı verenlerin Çerkes halkı üzerindeki hegomonyası artık sona ermiştir.

Çerkes halkı bundan sonraki süreçte dilini, kültürünü, etnik kimliğini yaşatacağı ve varlığını geleceğe taşıyabileceği hakları elde edinceye kadar demokratik yöntemlerle mücadele etmeye devam edecektir.

Halkının varlık mücadelesi için meydanlara çıkmaya yürekleri yetmeyenlerin artık Çerkes halkı adına söz söyleme ya da temsiliyet dönemi sona ermiştir. Çerkes Halkı kaderine el koyarak insiyatifi ele almıştır. Bu insiyatifin adı Çerkes Hakları İnisiyatifi'dir.

İşte bu nedenledir ki, içimizdeki bazı işbirlikçiler üstlendikleri misyon gereği ÇHİ'yi engellemek için ellerinden gelen her türlü ayak oyunlarını, entrikaları utanmadan sahneleyerek vuneut karakterlerinin gereğini yerine getiriyorlar.

Diyorlar ki, “Kim bu ÇHİ kurucuları?” sanki bilmiyorlarmış, sanki tanımıyorlarmış gibi. Gene de cevap verelim ÇHİ Yürütme Kurulu üyeleri Kenan Kaplan, Erol Karayel, Murat Özden ve Adnan Cankılıç, Çerkes Halkının özbeöz Çerkes evlatlarıdır.

Diyorlar ki, “Arkalarında kim var?”, akılları sıra halkımızda kuşku uyandıracaklar. Cevap veriyoruz, arkamızda mitinglerimize katılan ve Çerkes kalma iradesini gür bir sesle Türk ve dünya kamuoyuna haykıran halkımız var.

Diyorlar ki, “Bu değirmenin suyu nereden geliyor?”, öyle ya herkesi kendileri gibi sanıyorlar. Cebinde akrep olanlar, hayat boyu ellerini cebine sokmamışlar elbette bunu bilemezler. Merak etmeyin bu değirmenin suyu sizin beslendiğiniz fonlardan gelmiyor. Nereden mi geliyor? Çerkes Hakları İnisiyatifinin Türkiye genelinde organize olmuş olan İSTİŞARE KURULU'muzun fedakar üyelerinin bağışlarından. Yapılan tüm bağışlar ve harcamalar kuruşu kuruşuna kayıt altındadır. İstişare kurulumuz da konuyla ilgili gerekli açıklamayı yapacaktır.

Diyorlar ki, “Bunlar nasıl oluyor da yazılı ve görsel medyada böylesine yer alabiliyorlar?”. Söyleyelim; beyler, medyada sizin gibi vuneut ruhlu olmayan Çerkes kardeşlerimiz var. Onlar ÇHİ'ye ve söylemlerine inandıkları için, meslektaşlarının dikkatini Çerkes meselesine çekmek için kariyerlerini riske etmek pahasına her türlü samimi desteği veriyorlar.

Diyorlar ki, “Biz aylarca kapılarında dolaşıp randevu alamazken nasıl oluyor da bunlar hem siyaset kurumları, hem de hükümet nezdinde hüsnü kabul görüyorlar?”. Böyle bir soruyu özgüveni eksik, ezik ruhlu şahsiyetler sorar ancak. Devlet kapısında Vuneut - efendi ilişkisinin ruh halinden çıkamayanlarla, kendini eşitlerden biri görerek özgüvenle kapıları zorlayanlar arasındaki farktır bu. Kendinizi inkar ederek değil, eşitlerden biri olarak kendi kimliğinizle de hak ettiğiniz saygıyı görebileceğinizin ispatıdır bu aynı zamanda.

Diyorlar ki, “Siz kurum değilsiniz temsil yetkiniz yok!”. Soralım o zaman, dünyanın neresinde bir halkın “varlık mücadelesi” ve “siyasal taleplerinin mücadelesi” kültür dernekleriyle verilmiş.

Diyorlar ki, “ÇHİ kurumları hedef alıyor!”. Soruyorum, kurumları Çerkes Halkının var olma iradesinin önüne set çekmek için kullananlara; ÇHİ'nin    

anadili eğitimi, Çerkesce radyo- televizyon, Çerkes Kültür Merkezleri, soyadlarımızın ve köy adlarımızın iadesi, çocuklarımıza Çerkes tarihinin de öğretilmesi, tarih kitaplarından Çerkesleri aşağılayan ibarelerin çıkarılması, Çerkes Ethem Bey'in itibarının iade edilmesi gibi bazı talepleri dillendrmesi sizi rahatsız etmiyorsa, neden ÇHİ'yi bu taleplerin mücadelesini verdiği için kurumlara karşı mücadele etmekle suçluyorsunuz.

Diyorlar ki, “Niçin televizyonlara çıkıp tüm Çerkesleri temsil ediyoruz diyorsunuz?”. Yanılıyorsunuz, öyle demiyoruz. Üstüne basa basa “biz kimlik talebi olan Çerkesleri temsil ediyoruz” diyoruz. Üzülmeyin hiç bir yerde ya da televizyon kanalında vuneutları ve beyaz Çerkesleri temsil ettiğimizi söylemedik.

Diyorlar ki, “Arkalarında kim var?”. Bilinsin ki arkamızda vuneutler ve beyaz Çerkesler yok. Arkamızda yiğit Çerkes halkı var.

Diyorlar ki, “Böylesine farklı dünya görüşüne sahip insanlar nasıl bir araya geldi?”. Bir araya geldi çünkü, Çerkes halkı artık ideolojilerin, izmlerin ve inanç gruplarının kendilerini asimile etmek için nasıl bir işlev gördüklerinin farkına vardı.

ÇHİ'nin bundan sonra tek muhatabı Çerkes Halkıdır.

ÇHİ'nin bundan sonra Nasıl yapılanacağına ve izlenecek yol haritasına halkımız karar verecektir.

Önümüzdeki süreçte illerde il istişare kurulu toplantıları yapılacak, ardından da Türkiye istişare kurulları genel kurulu yapılarak alınan kararlar deklare edilip  hayata geçirilecektir.

ÇHİ Anayasa yapım sürecini en verimli şekilde değerlendirmek, Çerkes halkını ve taleplerini görünür kılmak için var gücüyle çalışmaktadır/çalışacaktır. Önümüzdeki en önemli gündem maddesi ise Kayseri Mitingidir. 29 Nisan Kayseri mitingi Çerkeslerin yeniden var olma ve diriliş tarihinde bir milat olcaktır. Çerkes halkı 29 Nisan'da önüne konulan tüm engelleri ve tabuları yıkarak var olma iradesini Türkiye'ye ve tüm dünyaya ilan edecektir.

ÇHİ 21 Mayıs' ta düzenlenecek etkinliklere de tüm gücüyle destek verecektir. Ancak, talebimiz şudur; bu etkinlikler Beşiktaş sahilinde geçmişe ağlaşma formatından çıkarılmalı, Rus konsolosluğu önünde ve Taksim'de soykırımın hesabını soran, Beşiktaş'ta şehitlerimizin anısına saygı duruşunda bulunulan bir formata dönüştürülmelidir.

Bazıları ÇHİ'den gerçekten rahatsız oluyor. Olmaya da devam edecekler. Diyorlar ki; “Yahu biz yıllardır -kimliğimizi dejenere edip folklorik bir öge haline getirerek- toplumda bir statü kazandık, şimdi siz kimlik siyaseti falan diyerek konumumuzu tehdit altına sokuyor, huzurumuzu kaçırıyorsunuz”. Kusura bakmayın Çerkes Halkı sizin rahatınız için kendini feda etmeyecek, günü geldiğinde yaptıklarınızın hesabını da tek tek soracaktır.

Tüm halkların kendi dilleri, kendi kültürleri, kendi kimlikleriyle eşit vatandaşlar olarak yaşadıkları geleceğin aydınlık Türkiye'sini kurmak için; Dilimiz için, kültürümüz için, kimliğimiz için;

Çerkes olarak kalmak için;

Yenide diriliş için, 29 Nisanda Kayseri'deyiz.

Tüm Çerkesler ve Çerkes dostları Türkiye'nin ve dünyanın neresinde olursanız olun, siz de o gün Kayseri'de olun.

VOREPSOV ADİĞAĞER!



5742 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ÇERKESLERİN VAROLUŞ MÜCADELESİ - 24/01/2022
Devletimiz, Çerkeslerin varlıklarını yaşatmak, geleceğe taşımak ve atavatanlarına sahip çıkabilmek adına farklı arayışlar içine girmelerine yol açabilecek bir duyarsızlık içinde olmamalıdır.
Çerkes Soykırımının 150. Yılında “Asimilasyona Hayır” Diyen Çerkesler ÇDP’yle “Biz de Varız” Diyecek - 01/06/2014
İnanıyoruz ki hayalini kurduğumuz geleceğin Türkiye’sinde Çerkes Halkı ve ÇDP belirleyici unsurlar olacaklardır.
Sevgili Faruk Dok, - 14/04/2014
Son telefon görüşmemizde, “Çerkesleri dilinden, kültüründen, kimliğinden, tarihinden, anavatanından soyutlamayı amaçlayan, Çerkes Halkına iradesi dışında başkalarınca belirlenen, sınırları çizilmiş bir yaşam tarzını kabullenemiyorum” demiştin.
Sayın Süleyman Soylu, - 02/02/2014
Bundan sonra da bu görmezden gelme tavrı devam edecek olursa Türkiye'nin en büyük üçüncü etnik unsuru olan Çerkes Halkı’nın politik tercihlerinin de buna göre şekilleneceğinin bilinmesi gerekiyor.
Kimliğimizi Ne Cemaatlere, Ne De Başka Bir Etnik Kimliğe Feda Etmeyeceğiz! - 15/01/2014
Çerkes Halkı; kendi dili, kültürü, kimliğiyle eşit vatandaş olmak, varlığını geleceğe taşımak istiyorsa Türkiye’de ki en büyük üçüncü etnik unsur olarak siyasal gücünün farkına varmalıdır.
Çoğulcu Demokrasi Hareketi - 20/11/2013
Çerkes Halkının kendine olan inancı ve geleceğine olan güveni tamdır. Halkımız geleceğin Türkiye’sinde kendi dili, kültürü ve kimliği ile eşit vatandaşlar olarak yaşama iradesini ortaya koymuştur.
Toplumsal Hastalıklarımız - 11/11/2013
Çerkes halkının gerçek evlatları artık inisiyatifi ele almalıdır. Umudumuz ve geleceğimizi inşa edecek olanlar onlardır.
Demokratik Açılım Paketi Çerkeslere Ne Diyor? - 02/10/2013
Açıkça görülüyor ki; devlet ve siyasi iktidar, varlıklarının ve taleplerinin mücadelesini verenleri muhatap alıyor ve haklarını veriyor; varlık mücadelesi vermeyenleri ve talep etmeyenleri Türk sayıyor, yok sayıyor.
Sayın Başbakan’a Duyurulur ! Çerkeslerin de Demokratikleşme Paketinden Beklentileri Var. - 27/09/2013
Ama artık Çerkes halkı, siyasal yaşamda kendisini temsil edecek bir yapı ortaya çıkarabilecek siyasal bilince ve olgunluğa erişmiştir. En kısa zamanda organize olmak ve göz ardı edilen hassasiyetlerini siyasal platformlara kendisi taşımak zorundadır.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi