• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam218
Toplam Ziyaret1062209
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Erol Karayel
erolkarayel26@gmail.com
Çerkes Çalıştayı, Muhalefet ve Hükümet
29/02/2012
25-26 Şubat'ta Derbent'te yapılan Çerkes Çalıştayı ile halkımızı görünür, sorunlarını bilinir kılacak önemli bir adım daha atıldı.
Türkiye entelijansiyasının seçkin simaları, Kocaeli Üniversitesi Derbent Uygulama Oteli'nde biraraya gelerek Çerkeslerin mevcut durumu ile sorun ve çözümlerini konuştular.
Verimli bir iki gün geçirdik diyebiliriz.
Hem bilgi dağarcığımızı doldurduk, hem de yeni dostlar edinmiş olarak ayrıldık Derbent'ten.
Program akışı hakkında bütün katılımcıların değerlendirmelerinin pozitif olması ise memnuniyet vericiydi. Hepsine emekleri, gayretleri için candan teşekkür ediyoruz.
***
Aslında, Çerkesler 'kol kırılır yen içinde' hesabı sorunlarını başkalarıyla konuşmayı sevmiyorlar. Onların kültürlerinde sızlanmak veya istemek yok çünkü. Böyle bir davranış kabalık ve bayağılık sayılıyor. Dışarıyla dertlerini değil, sadece folklorlarını (dansları, yemekleri, v.s.), dostluk ve sadakatlarını paylaşıyorlar. Ancak bir gerçek var ki bu “biz bizelik” hali artık aleyhimize eksi bakiye vermeye başladı. Bazı davranış kalıplarımızı acilen değiştirmemiz gerekiyor.
Çünkü Çerkeslerin iyice çetrefilleşmiş sorunları, tek başlarına  çözemeyecekleri kadar büyük. Çözülebilmesi bu sorunlarını sosyolog mütefekkirlerin, kamuoyu oluşturma gücüne sahip aydınların ve mutlaka siyasilerin ve devletlerin sorunu haline getirebilmelerine bağlı.
İşte Çerkes Çalıştayı'nın önemi de bu noktada ortaya çıkıyor. Bu çalıştayla birlikte Çerkesler, güncel sorunlarını kısa bir süreliğine de olsa ülkenin önde gelen aydınlarınının gündemine taşımayı başarmışlardır. Tabiî esas olan ise bunu daimi kılabilmektir.
***
Çalıştayı organize ederken salonda yer almasını istediğimiz ikinci ayak siyasilerdi; hem hükümet, hem de muhalefet ayağından siyasiler.
Ancak itiraf etmeliyiz ki bunu başaramadık.
Çalıştay öncesi yaptığımız ziyaretlerde geleceklerini söyleyen, ajandalarına notlar alan, çok ilgileniyormuş havası veren ana muhalefet ve hükümet kanadı salonda kendilerine ayırdığımız koltukları boş bıraktılar.
Salonda AK Parti'yi temsilen bir “Çerkes gelini” olduğunu söyleyen -ki biz de kendisini o kimliğiyle kabul ettik- Kocaeli Milletvekili Azize Sibel Gönül yer aldı.
   Bu önemli günümüzde bizi yalnız bırakmayan diğer politik sima ise BDP'nin delikanlı milletvekili Sırrı Süreyya Önder oldu.
   Her ikisine de kalpten teşekkür ediyoruz.
***
Önce ana muhalefet, sonra hükümetin tutumunu ele alacak olursak...
Ana muhalefet partisi CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı Emine Ülker Tarhan kendisine yapılan ziyarette CHP Kurultayı'na rağmen Çalıştay'ın ilk gününe yanında dört milletvekili ile katılacağını söylemiş, sonra da programa iki gün kala Kurultayı gerekçe göstererek katılamayacağını bildirmiştir. CHP'nin Abaza milletvekili Engin Özkoç da aynı şekilde davranmış ve son dakikada katılamayacağını iletmiştir.
Belirtelim ki CHP Kurultay'ı bizim nezdimizde geçerli bir mazeret değildir. Çünkü her iki isim de geleceklerine dair söz verirken ayın 26'sında Kurultay olduğu biliyorlardı ve programımızın Kurultay'dan bir gün önceki bölümüne katılacaklarını söylemişlerdi. Ancak ikisi de verdikleri sözün arkasında duracak iradeyi gösteremediler.
***
    Hükümet adına ise Demokratik Açılımın Koordinatörlüğünü üstlenen Devlet Bakanı Bekir Bozdağ'ı makamına heyet halinde yaptığımız ziyaretle bizzat davet ettik. Kendisi o gün orada bulunmak istediğini söylediği halde gelmediği gibi, yetkili birini de görevlendirmedi. Belli ki açılımla ilgili bir yol haritaları yok, belli ki kafaları hala net değil, belli ki korkular hala üzerlerinde egemen.
Ya Çerkesler de denklemin içine girecek diye korkuyorlar; veya Çerkesleri hafife alıyorlar. Ama her iki halde de hesaplarının boşa çıkacağını görecekler. İçinde Çerkeslerin olmayacağı bir açılım projesi asla istedikleri sonucu vermeyeceği gibi iç barışı da sağlayamayacaktır.
Devleti idare ediyor olabilirler ama bizi “idare edemeyeceklerini” iyi bilmeliler.
Şu kadarını söyleyelim ki, sorunlarımızı ciddiye alıp bu ülkenin sınırları içinde çözme iradesi gösteremezlerse, yarın uluslararası bir sorun olarak önlerinde bulacaklarından hiç şüpheleri olmasın.
Sonra feveran etmesinler “Kim var bunların arkasında?” diye.
Bilsinler ki böyle bir tablonun hazırlayıcısı bizzat kendi öngörüsüzlükleri olacaktır.


3814 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

“DİPLOMASİNİN” DEĞİL, “KAMUOYU BASKISININ” ZAFERİ veya “SELDEN KÜTÜK KAPMAK”… - 28/04/2024
“DİPLOMASİNİN” DEĞİL, “KAMUOYU BASKISININ” ZAFERİ veya “SELDEN KÜTÜK KAPMAK”…
SEÇİM SONUÇLARI NE ANLATIYOR? - 03/04/2024
Gözden kaçırılmaması gereken husus, partilerin seçmenlerini kemikleştirmek ve dinamik tutmak için toplumu özellikle kutuplaştırdıkları, siyasi bir öfke ve nefreti bile isteye arttırdıklarıdır.
VERECEĞİMİZ OYUN HALKIMIZA BİR YARARI OLSUN! - 26/03/2024
Partimiz insanlarımızın mevcut siyaseten parçalanmışlığını dikkate alarak bu bataklığa girmeyecek; dikey değil yatay siyaset yapacaktır.
SEÇİMLER BİZİM İÇİN NE ANLAM İFADE EDİYOR? - 14/02/2024
Sivil toplumumuzun yanında, iyi çalışan bir siyasal toplumumuzun da olması gerektiğini herkesin anlaması ve bu süreçlere samimiyetle destek vermesi gerekir.
ADALET DUYGUSU KÖRELMİŞ BİR UKRAYNALI VEKİL - 02/10/2022
Goncherenko ile iş tutacak dostlara hatırlatmak isterim: Kendi adalet duygunuzdan taviz vermeden, adalet duygusu körelmiş biriyle işbirliği yapamazsınız.
POLİTİK BİLİNÇ - 29/01/2022
Sorunu olan toplum kesimlerinin, örgütlenerek sorunlarını siyasi platforma taşıyıp, devlet yönetimini bu sorunları çözme yönünde etkileyecek güç oluşturmaları demokratik bir haktır. ÇDP işte bu hakkı kullanmak istiyor.
AZINLIK TOPLULUKLAR İÇİN ‘SİYASAL KÜLTÜR’ NİÇİN ÖNEMLİDİR? - 30/08/2021
“Varlık mücadelesini devletin meselesi haline getirecek olan siyasal toplumun embriyosunu içinde barındırıyor olmasından dolayı “siyasal kültür” oluşturmak çok ama çok önemlidir”
PUTİN’İN YENİ ANAYASASI “RUSLAR EFENDİ, DİĞERLERİ KÖLE” DİYOR - 26/04/2020
Putin son derece sinsi bir politika uyguluyor. Gerçek amacını gizliyor ve günü geldiğinde hızla icra ediyor.
ETNİSİTE, SİYASET, ÇDP, V.S. - 19/07/2019
ÇDP’ye “etnik parti olmaz” argümanıyla karşı çıkanların “etnik derneklerde” icra-i faaliyette bulunuyor olması da tam bir kara mizah örneğidir.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi