Hırant Dink davasında mahkemenin vicdanları tatmin etmeyen kararının ardından, bir Çerkes kardeşimiz aşağıdaki satırları kaleme alarak duygularını ifade etmiş. Şöyle diyor:

'' Halkı adına kanat çırpmaya çalışan ürkek güvercinler, altı delik ayakkabılarıyla soğuk kaldırımlarda can vermeyi göze alırken; yok olan kimliği için, yok olan dili için, yok olan kültürü için kılını bile kıpırdatmayan halkıma olan inancımı ve saygımı yitirmek istemiyorum.
Tüm halklar yoğun bir varlık mücadelesi içine girmişken, statükoyla bütünleşen, güçlüden yana olmayı alışkanlık haline getiren,kimliğini menfaatlerle trampe etmekten imtina etmeyen halkıma olan inancımı ve saygımı yitirmek istemiyorum.
Eğer bunu yapacak olursam, biliyorum ki, kendime olan inancımı ve saygımı da yitirmiş olacacağım. Hayatım anlamsız hale gelecek, kendimi kimliksiz ve kişiliksiz hissedeceğim.
Sabrediyorum. “Belki yarın” diyorum, “Belki yarın bir şeyler değişir”. “Belki” diyorum, “Belki bu sessizlik fırtına öncesinin, yeniden dirilişin, habercisi”. Umutsuz olmak istemiyorum. Gözlerim umut kıvilcımları arıyor, ruhumu ısıtacak.
Sonra o ürkek güvercin geliyor aklıma, soğuk kaldırımlarda yatan.

Sonra altı delik ayakkabısı.

Ruhum üşüyor.

Kim bilir, belki de huzura erdi diyorum.

Gözlerim yaşarıyor, hem ürkek güvercine ağlıyorum, hem kendi acınası halime.
Bir çözüm arıyorum.

Huzursuz ruhum daralıyor, sıkılıyorum, hayretler içinde kalıyorum. Başkalarına tapınırken birbirimizi sevmediğimizi anlıyorum.
''Kimliğimden istifa etsem'' diyorum, halkıma ve kendime olan inancımı ve saygımı yitirmeden.
Ardından, sabır diyorum, bekliyorum.
Nereye kadar?

Bilmiyorum. ''

 ***

Bu satırlar kimlik bilincine sahip duyarlı bir insanımızın yaşadığı hayal kırıklıklarını yansıtsa da, halkımızla ilgili genel değerlendirmelere katılmamız mümkün değildir. Zira, Çerkes halkı her dönemde ve her şart altında var olma iradesini güçlü bir şekilde ortaya koymuştur ve koymaya da devam etmektedir. 

Ankara ve İstanbul mitingleri, Çerkesler'i görmezden gelenlere karşı, Çerkes halkının “Varız ve var olmaya devam edeceğiz, haklarımızı talep ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz” mesajını güçlü bir şekilde tüm Türkiye'ye deklare ettiği eylemlerdir.

Yapılacak olan Eskişehir ve Kayseri mitinglerinde de Çerkes halkı var olma iradesini güçlü bir şekilde ortaya koyacaktır. Çerkes halkı hiç bir zaman kendine biçilen kadere razı olmamıştır, olmayacaktır.

Bize düşen görev, halkımıza küsmek değil, halkımızın kimlik bilincini ve kimlik talebini güçlendirmektir.

Bize düşen görev, ürkek güvercinlerin korkmadan uçabildiği, tüm halkların kardeşçe, eşit olarak kendi kimlikleriyle yaşayabilecekleri yeni Türkiye'yi kurmaktır.

Kısacası Çerkes Halkı geleceğin  Türkiyesi'nde kendi kimliğiyle, kendi diliyle, kendi kültürüyle var olacak, varlığını geleceğe taşımak için ne gerekiyorsa yapacaktır.

Şunu kesin olarak herkes bilmelidir ki; Çerkesler, ürkek güvercinler değillerdir. Kafkas Kartalları geçmişte olduğu gibi bundan sonra da kendi kimlikleriyle özgürce geleceğe uçmaya devam edeceklerdir.
Halkımıza inanıyor, insanımıza güveniyoruz.

Vorepsov Adiğağer.