• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi21
Bugün Toplam478
Toplam Ziyaret1062469
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Kenan Kaplan
meretukokenan@hotmail.com
İnsanın Haysiyeti Sorumluluk Şuuruyla Ölçülür
07/01/2012

Sorumluluk duygusu insanı insan yapan değerlerin başında gelir. Her bireyin başta kendisine karşı olmak kaydıyla pek çok sorumlulukları vardır. Bu sorumlululukları detaylandırmayacağım. Zira,bu yazımda bir Çerkes olarak halkımıza karşı olan sorumluluklarımızı ortaya koyarak, her Çerkes'in bu konuda kendisini sorgulama süreci başlatmasına bir katkı sunmak istiyorum.

***

Şimdi sormaya başlayalım: 
Bir Çerkes olarak çekinmeden kendimizi etnik kimliğimizle tanımlıyor muyuz?
Bir Çerkes olarak çekinmeden anadilimize ve kültürümüze sahip çıkıyor muyuz?
“Bu coğrafyada ve bu devlet yapısı içinde Çerkes Kimliğimizle eşit ve onurlu yurttaşlar olarak yaşamak ve varlığımızı geleceğe taşımak istiyoruz” diyor muyuz?
Bir Çerkes olarak devleti, etnik Türk unsurunun devleti olarak değil, Türkiye halklarının devleti olarak tanımlıyor muyuz?
Bir Çerkes olarak Bayrağı Türk etnik unsurunun değil, Türkiye halklarının kurduğu devletin bağımsızlık sembolü olarak tanımlıyor muyuz? 

Bir Çerkes olarak vatan  kavramını Türk etnik unsurunun yaşadığı coğrafya olarak değil, Türkiye halklarının yaşadığı coğrafya olarak tanımlıyor muyuz ?
Bu vatanı ve insanlarını sevmek için Türk olmamız gerekmediğini, Çerkes kimliğimizle bu vatanı ve insanlarını sevdiğimizi söylüyor muyuz?
Tüm etnik kimlikleri eşit gördüğümüzü, hiçbir etnik kimliğe biat etmediğimizi, hiçbir etnik kimlik için kendi kimliğimizi feda etmeyeceğimizi haykırıyor muyuz ?
“Bu devlet kurulurken kendi etnik kimliğimizle varolabilme adına diğer tüm etnik unsurlardan daha fazla mücadele ettik ve bedel ödedik” diyor muyuz? 
Tüm Türkiye halklarının eşit statüde, kardeşçe ve refah içinde birlikte yaşadığı, ileri demokrasi standartlarıyla yönetilen bir Türkiye hayali kuruyor muyuz?
Halkımız adına bir sorumluluk üstlenmemiz gerektiğinde çekinmeden ''varım'' diyor muyuz?
Bu sorulara evet diyebiliyor ve gereklerini yerine getirmek için, fobilerimizden sıyrılarak sorumluluk üstlenebiliyorsak ne mutlu bize.

Evet diyemeyenlere bir sıfatla seslenmek istemiyorum. Onlara söylenecek tek söz var:''UYAN EY ÇERKES! UYUMAK İÇİN ÖNÜNDE SONSUZLUK VAR''

*** 

Elbette halkı adına büyük sorumluluklar üstlenen haysiyet timsali insanlarımız da var. Bunlardan biri de Prof. Dr. Günsel Şurdum hanımefendi.

Halkı adına yaptığı özverili çalışmalarıyla tanıdığımız Günsel Hanım, Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti'ni hayata geçirerek halkımız adına çok büyük bir sorumluluk daha üstlendi. Son görüşmemizde gözleri uzaklara dalıyordu. O anda aklıma Benjamin Disraeli'nin şu sözü geldi:

''Gözleri uzaklara dalan birinin, yakınlarda olmayan bir hikayesi vardır. ''Evet, Günsel Hanım'ın da yakınlarda olmayan ve bugün de devam eden bir hikayesi vardı. Bu hikaye Çerkes Halkının hikayesiydi. Uzaklardaki anavatanında soykırıma ve zorunlu sürgüne tabi tutulan halkının hikayesi. Bu hikaye mutlu bitsin istiyor Günsel hanım. Halkı yok olmasın istiyor, dili yok olmasın istiyor, kültürü yok olmasın istiyor.

Düşlerine layık olmak istiyor.
Evet, Günsel Hanım Çerkes kadınlarına seslenecek: ''YA ÜMİT SİZSİNİZ, YA ÜMİTSİZSİNİZ''diyecek.

''YA BAŞLAMAMALI, YA DA BİTİRMELİ'' diyecek.

''YETERİ KADAR NEDENİNİZ VARSA, HERŞEYİ YAPABİLİRSİNİZ'' diyecek.

''ÜMİDİNİ KAYBETMİŞ OLANIN BAŞKA KAYBEDECEK BİR ŞEYİ YOKTUR'' diyecek.

''HEDEFİ OLMAYAN GEMİYE HİÇBİR RÜZGAR YARDIM EDEMEZ'' diyecek .

''BİR KAPININ KAPALI OLDUĞUNU ANLAMAK İÇİN O KAPIYI İTMEK GEREKİR” diyecek.

Bazıları yan çizecek, halkı adına dik duramayacak.  Zira, ''boş çuvalın dik durması zordur.''

Ancak o yılmayacak.

Hiçbir eleştiri onu halkı adına çalışmaktan alıkoyamayacak.

Çünkü o, Don Marguis'in: ''Eğer insanları düşündüklerine inandırırsanız, sizi severler. Gerçekten düşündürürseniz sizden nefret ederler'' sözüyle anlatmak istediklerini cemiyet hayatında birebir yaşamış bir insan.

''Kargalar ötmeye başlayınca bülbüller susar''derler ama, bundan sonra bülbüller susmadan hep birlikte ötecekler ve kargalar terk-i diyar etmek zorunda kalacaklar.
Çerkes Kadını artık halkının kaderine el koymuştur.

Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti varlık mücadelemizin dinamosu olacaktır. Kimileri bundan rahatsız olacak, kıldı, tüydü bahaneler üretmeye çalışacaklardır. Onlara Friedrich Habbel'in şu sözüyle seslenmek istiyorum: ''Bazılarının her çorbada bir kıl bulmalarının sebebi, çorbayı içerken devamlı olarak başlarını sallamalarıdır.''

Sakin olun ve izlemeye devam edin. Kendi kılınızı bulmanız size ve halkımıza hiçbir şey kazandırmaz.

''Körlerin ülkesinde tek gözlü kral olur" diyor Don Marguis. Çerkes halkı artık iki gözünü de açmış, gerçekleri bütün çıplaklığıyla görmüştür. Halkımızın artık tek gözlü krallara ihtiyacı kalmamıştır.

Şimdi devir-teslim zamanıdır.
Ne mutlu sorumluluk şuuruna sahip haysiyetli Çerkeslere.



3751 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

BAŞARILAR DİLİYORUM     15/01/2012 02:45

ELİMDEN GELDİĞİ KADARIYLA SONUNA KADAR BENDE VARIM
SEVİL AY

Yazarın diğer yazıları

ÇERKESLERİN VAROLUŞ MÜCADELESİ - 24/01/2022
Devletimiz, Çerkeslerin varlıklarını yaşatmak, geleceğe taşımak ve atavatanlarına sahip çıkabilmek adına farklı arayışlar içine girmelerine yol açabilecek bir duyarsızlık içinde olmamalıdır.
Çerkes Soykırımının 150. Yılında “Asimilasyona Hayır” Diyen Çerkesler ÇDP’yle “Biz de Varız” Diyecek - 01/06/2014
İnanıyoruz ki hayalini kurduğumuz geleceğin Türkiye’sinde Çerkes Halkı ve ÇDP belirleyici unsurlar olacaklardır.
Sevgili Faruk Dok, - 14/04/2014
Son telefon görüşmemizde, “Çerkesleri dilinden, kültüründen, kimliğinden, tarihinden, anavatanından soyutlamayı amaçlayan, Çerkes Halkına iradesi dışında başkalarınca belirlenen, sınırları çizilmiş bir yaşam tarzını kabullenemiyorum” demiştin.
Sayın Süleyman Soylu, - 02/02/2014
Bundan sonra da bu görmezden gelme tavrı devam edecek olursa Türkiye'nin en büyük üçüncü etnik unsuru olan Çerkes Halkı’nın politik tercihlerinin de buna göre şekilleneceğinin bilinmesi gerekiyor.
Kimliğimizi Ne Cemaatlere, Ne De Başka Bir Etnik Kimliğe Feda Etmeyeceğiz! - 15/01/2014
Çerkes Halkı; kendi dili, kültürü, kimliğiyle eşit vatandaş olmak, varlığını geleceğe taşımak istiyorsa Türkiye’de ki en büyük üçüncü etnik unsur olarak siyasal gücünün farkına varmalıdır.
Çoğulcu Demokrasi Hareketi - 20/11/2013
Çerkes Halkının kendine olan inancı ve geleceğine olan güveni tamdır. Halkımız geleceğin Türkiye’sinde kendi dili, kültürü ve kimliği ile eşit vatandaşlar olarak yaşama iradesini ortaya koymuştur.
Toplumsal Hastalıklarımız - 11/11/2013
Çerkes halkının gerçek evlatları artık inisiyatifi ele almalıdır. Umudumuz ve geleceğimizi inşa edecek olanlar onlardır.
Demokratik Açılım Paketi Çerkeslere Ne Diyor? - 02/10/2013
Açıkça görülüyor ki; devlet ve siyasi iktidar, varlıklarının ve taleplerinin mücadelesini verenleri muhatap alıyor ve haklarını veriyor; varlık mücadelesi vermeyenleri ve talep etmeyenleri Türk sayıyor, yok sayıyor.
Sayın Başbakan’a Duyurulur ! Çerkeslerin de Demokratikleşme Paketinden Beklentileri Var. - 27/09/2013
Ama artık Çerkes halkı, siyasal yaşamda kendisini temsil edecek bir yapı ortaya çıkarabilecek siyasal bilince ve olgunluğa erişmiştir. En kısa zamanda organize olmak ve göz ardı edilen hassasiyetlerini siyasal platformlara kendisi taşımak zorundadır.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi