• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi33
Bugün Toplam540
Toplam Ziyaret1062531
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Kenan Kaplan
meretukokenan@hotmail.com
ÇHİ'den İki Tarihi Adım: Çerkes Çalıştayı, Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti
01/01/2012
Çerkes Hakları İnisiyatifi 25 Aralık Pazartesi günü İstanbul Zübeyde Hanım Öğretmenevi'nde toplumumuzun tüm kesimlerinden temsilcilerin katılımıyla geniş tabanlı bir '' İSTİŞARE KURULU '' toplantısı düzenlemiştir. Bu toplantıda öncelikli olarak ÇHİ'nin bugüne kadar yaptığı çalışmalar değerlendirilmiş , ardından eleştiriler ve öneriler dile getirilmiştir.
Öncelikle ÇHİ'nin ''Yeni Anayasa İçin Çerçeve Önerisi'' masaya yatırılmıştır. Katılımcıların büyük çoğunluğu çerçeve önerideki tüm maddelere katılırken, bir kısmı ise 14 ve 15'inci maddelerin yanlış anlaşılmaya müsait olduğunu ifade ederek, bazı art niyetli kişi ve çevrelerin bu maddeler üzerinden ÇHİ'yi ve Çerkesler'i karalamaya ve yıpratmaya çalıştıklarına dikkat çekmişlerdir.
ÇHİ sözcüsü ise, bu maddelere ilişkin olarak yaptığı açıklamalarda; azınlıkların anadil ve anadilde eğitim sorunlarının merkeziyetçi, üniter ulus devlet anlayışıyla çözülemeyeceğini, merkeziyetçi devlet anlayışının bireyi ezerek değişim ve gelişim eğilimlerini yok ettiğini ve yetkilerin bir zorbalar gurubunun eline geçmesine yol açtığını söylemiş, bunun sonucu olarak yaşanan darbe dönemlerini hatırlatmıştır.
"Yerel yönetimlerin ağırlıklı olduğu ''Ademi Merkeziyetçi'' düzende esas ve temel ''bireyin özgürlüğü ve gücü"dür. Merkezi yönetimlerde ise memurlarla, askerleri siyaset dışında tutma imkanı yoktur. Ordunun siyaset dışında tutulması ancak yerel yönetimlerin ve bireyin ağırlık kazanmasıyla sağlanabilir diyen ÇHİ sözcüsü; "Ademi merkeziyetçilik ve '' Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'' bazılarının anladığı gibi bir devlet biçimi, devleti bölmek ve parçalamak değildir. Bu, merkezin yetki paylaşımıyla Türkiye'nin bir bütün olarak demokratikleşmesi uygulamasıdır. Çağdaş demokrasilerin iki temel özelliği; sınırlama ve uzlaşmadır. Sınırlama devletten başlar. Devleti, iktidar gücünü ve kurumlarını birey yararına sınırlandırmak suretiyle kişilerin, toplulukların ve AİDİYETLERİN hak ve özgürlüklerinin güvencesinin sağlanmasıdır. Onun için bütün toplumsal kesimlerin katıldığı genel bir uzlaşma kabulüne dayanırlar. İşte merkezi otoritenin sınırlanmasının en önemli boyutu, yerel demokrasinin özgürlükçü ve özerk bir yapıya sahip olmasıyla gerçekleşebilir. Türkiye Avrupa Konseyinin 1985 yılında kabul ettiği ve tüm Avrupa ülkelerinde uygulanan ''AVRUPA YEREL YÖNETİMLER ÖZERKLİK ŞARTI''nı 08.03.1991'de bazı maddeleri hariç kabul etmiştir.
Ayrıca iktidar partisi AKP va ana muhalefet partisi CHP de seçim beyannamelerinde Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nı olduğu gibi hayata geçireceklerini taahhüt etmişlerdir.
Kısacası hem bir Çerkes olarak, hem de demokrasiye inanan bireyler olarak 14 ve 15. maddelere sahip çıkmak hepimizin görevi olmalıdır. Bu maddelere karşı çıkarak çok kültürlülük ve anadil sorununu çözüme kavuşturmak mümkün olmayacaktır. Eğer bazı çekincelerle bu maddelere karşı çıkacak olursak özgürlükler ve demokratik yaşam hakkımızı yok saymış olacağız. Çerkes Halkı adına bunu yapma hakkımız var mıdır?" diyerek açıklamalarını tamamlamıştır.

*** 

ÇHİ ' istişare kurulu yine önemli bir tespitte bulunarak ; '' internet ortamındaki atışmaların toplumumuzda bölünmelere, kardeşi kardeşe düşman etmeye yol açtığını vurgulamış, ÇHİ'nin bu çirkin gidişin durdurulmasına öncülük etmesi istenmiştir. ÇHİ Yürütmesi olarak, İstişare Kurulu'nun bu önerisini hayata geçirerek, bundan sonra ÇHİ' yi yıpratmaya yönelik hiçbir eleştiriyi dikkate almayacak ve yanıtlamayacağız. Zamanımızı ve enerjimizi doğru olduğuna inandığımız projeleri gerçekleştirmek için kullanacağız. Kısacası '' internet üzerindeki atışmalara son verme misyonu'' gibi ulvi bir görevi de halkımız adına seve seve üstleneceğiz

*** 

ÇHİ İstişare Kurulunun oy birliğiyle hayata geçirilmesini önerdiği  ''ÇERKES ÇALIŞTAYI'' ise halkımızın varlık mücadelesi sürecinde alınmış devrim niteliğinde bir karardır. Şimdiden halkımız için hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum. İnanıyorum ki bu Çalıştay Çerkes Halkının var olma iradesinin en güçlü göstergesi olarak tecelli edecektir.

*** 

İstişare kurulunun önemle üzerinde durduğu diğer bir konu da işbirliğine açık kişi, gurup ve kurumlarla işbirliği yapılması olmuştur. ÇHİ Yürütmesi bu konuda da öncü rolü üstlenerek, işbirliği noktasında ayrım yapmadan, ötekileştirmeden, tüm kişi, gurup ve kurumlara en kısa sürede  işbirliği çağrısı yapacaktır.
 
İstişare Kurulu'nda gündeme gelen ve yeni yılın ilk iş gününde hayata geçirilecek olan en önemli proje ise  ''ÇERKES KADINLARI TEAVÜN CEMİYETİ ''olacak. Bu cemiyetin öncülüğünde açılacak anaokullarında Çerkes çocukları anadillerini öğrenme imkanına sahip olacaklar. Böylece anadilimizi yaşatma söylemi artık fiiliyata geçirilmiş olacak ve varlığımızı geleceğe taşıma yönünde tarihi bir adım atılmış olacaktır.

***

Yeni yılda gündeme gelecek başka müjdeli haberlerimiz de var. Zamanı geldiğinde bunlarda açıklanacak.
Ne mutlu halkı adına söyleyecek sözü olanlara,
Ne mutlu kendisini halkının varlık mücadelesine adayanlara,
Ne mutlu tarihe not düşenlere.

*** 

2012 yılının halkımızın diriliş yılı olması olması dileğiyle yeni yılınızı kutluyor, sağlık, başarı ve mutluluklar diliyorum.
 
VOREPSOV ADİĞAĞER.



2661 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ÇERKESLERİN VAROLUŞ MÜCADELESİ - 24/01/2022
Devletimiz, Çerkeslerin varlıklarını yaşatmak, geleceğe taşımak ve atavatanlarına sahip çıkabilmek adına farklı arayışlar içine girmelerine yol açabilecek bir duyarsızlık içinde olmamalıdır.
Çerkes Soykırımının 150. Yılında “Asimilasyona Hayır” Diyen Çerkesler ÇDP’yle “Biz de Varız” Diyecek - 01/06/2014
İnanıyoruz ki hayalini kurduğumuz geleceğin Türkiye’sinde Çerkes Halkı ve ÇDP belirleyici unsurlar olacaklardır.
Sevgili Faruk Dok, - 14/04/2014
Son telefon görüşmemizde, “Çerkesleri dilinden, kültüründen, kimliğinden, tarihinden, anavatanından soyutlamayı amaçlayan, Çerkes Halkına iradesi dışında başkalarınca belirlenen, sınırları çizilmiş bir yaşam tarzını kabullenemiyorum” demiştin.
Sayın Süleyman Soylu, - 02/02/2014
Bundan sonra da bu görmezden gelme tavrı devam edecek olursa Türkiye'nin en büyük üçüncü etnik unsuru olan Çerkes Halkı’nın politik tercihlerinin de buna göre şekilleneceğinin bilinmesi gerekiyor.
Kimliğimizi Ne Cemaatlere, Ne De Başka Bir Etnik Kimliğe Feda Etmeyeceğiz! - 15/01/2014
Çerkes Halkı; kendi dili, kültürü, kimliğiyle eşit vatandaş olmak, varlığını geleceğe taşımak istiyorsa Türkiye’de ki en büyük üçüncü etnik unsur olarak siyasal gücünün farkına varmalıdır.
Çoğulcu Demokrasi Hareketi - 20/11/2013
Çerkes Halkının kendine olan inancı ve geleceğine olan güveni tamdır. Halkımız geleceğin Türkiye’sinde kendi dili, kültürü ve kimliği ile eşit vatandaşlar olarak yaşama iradesini ortaya koymuştur.
Toplumsal Hastalıklarımız - 11/11/2013
Çerkes halkının gerçek evlatları artık inisiyatifi ele almalıdır. Umudumuz ve geleceğimizi inşa edecek olanlar onlardır.
Demokratik Açılım Paketi Çerkeslere Ne Diyor? - 02/10/2013
Açıkça görülüyor ki; devlet ve siyasi iktidar, varlıklarının ve taleplerinin mücadelesini verenleri muhatap alıyor ve haklarını veriyor; varlık mücadelesi vermeyenleri ve talep etmeyenleri Türk sayıyor, yok sayıyor.
Sayın Başbakan’a Duyurulur ! Çerkeslerin de Demokratikleşme Paketinden Beklentileri Var. - 27/09/2013
Ama artık Çerkes halkı, siyasal yaşamda kendisini temsil edecek bir yapı ortaya çıkarabilecek siyasal bilince ve olgunluğa erişmiştir. En kısa zamanda organize olmak ve göz ardı edilen hassasiyetlerini siyasal platformlara kendisi taşımak zorundadır.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi