• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi19
Bugün Toplam556
Toplam Ziyaret1062547
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Semerkew
Kuşha Faruk Özden
farukozden35@hotmail.com
Bütün Bunlar Asimilasyon İçin Değilse Ne İçin?
01/01/2012
Çocukluğumun Uzunyaylası'nda, Karahalka hariç, Kayseri'ye bağlı bütün Çerkes köylerinde okul vardı. Bir tek Karahalka'da yoktu ki, ya unutulmuştu veya adı pek Çerkes Köyünü çağrıştırmadığı için bilerek es geçmişlerdi. Bizim esas köyümüz Karahalka'dır. Sonradan Kırkpınar'a göçtük. Karahalka'da okul açılması ise 1960 sonrasını bulmuştur.
1950 öncesi Uzunyayla'nın köylerinden toplanan çocuklar Pazarören Köy Enstitüsü'nde düzenin muhafızı olmak üzere devşirilirlerdi. Devşirilen Köy Enstitülüler, öğretmen olarak Çerkes Köylerine atandıklarında öğrencilerin Çerkesçe konuşmamaları için terör estirirlerdi. Görevlendirdikleri öğrencilere geceleri evleri dinletirler, Çerkesçe konuşanlara sıra dayağı uygularlardı.
Civar Türk köylerinde okul yokken 1950 öncesi Çerkes Köylerine okul açılması, Köy Enstitülerinde devşirilen Çerkes çocukları aracılığı ile Türk dilini etkin kılma uygulamaları, yani ulus-devlet inşa programı gereği yapılan bütün bunlar sanki asimile için yapılmamıştı.
Ermeni Tehciri, Rum Mübadelesi ve Dersim'den bahsetmiyorum.
Sayın Bakan Fatma Şahin, "Biz tarih boyunca asimilasyon uygulamamış bir milletiz" diyor.
Sayın Bakan ya asimilasyonun ne olduğunu bilmiyor, ya da son bir asırdır yapılan uygulamaları vaka-i adiyeden sayıyor.
T.C. Anayasasına "vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür" tanımı her halde Türk olmayan vatandaşların aşağılık kompleksine kapılmamaları için ihdas edildi.
30'lu yıllarda Belediyeler Kanunu'na dayanarak Türkçe konuşmayanlardan para cezası alınması, yine herhalde belediyelere maddi kaynak bulmak içindi.
Nüfusun büyük çoğunluğu Türkçe konuşmayan Müslümanlardan oluşmuştu. Türkçe bilmeyen Müslüman nüfusun çokluğu İsmet İnönü tarafından da kabul edilmişti ki, Lozan Antlaşmasının 39. Md. 4. fırkasında "Türkçe bilmeyen Müslümanların mahkemelerde kendi dillerini kullanabileceği" zikredilmişti.
Bizim çocukluğumuz ve ilk gençlik yıllarımızda nüfus sayımlarında anadili sorusu vardı. 1970 sonrası, kendisi de Çerkes asıllı olduğu söylenen Devlet Bakanı Mustafa Kemal Erkovan tarafından kaldırıldı. Erkovan'ın Çerkes asıllı olduğu doğru ise tam da devşirmelere yakışır bir davranış diyeceğim.
Türkiye'de resmi tarihe göre Çerkes=Hain, Ermeni=Katil, Rum=Kahpe, Kürt=Bölücü.
Peki geriye ne kaldı?
Tarih boyunca asimilasyon uygulamayan milletin tepesindekiler, ulus-devleti inşa için Çerkesleri istedikleri formata getirdiler.
Ermenileri önce sürdüler ve katlettiler, kalan çok azının da başını alıp gitmesini sağladılar.
Rumlardan mübadele ile kurtuldular.
Yahudileri baskılarla kaçırdılar ve Kürtlerle on yıllardır süren silahlı çatışmaya girdiler.
Sayın Fatma Şahin, sahi bütün bunlar asimilasyon için değilse ne için?


3890 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kayseri Mitingi Ayıbı Hepimizin - 22/09/2018
Uzunyayla’da doğan ve o ortamdan gelen birisi olarak, yapılacak eylemi yaşlılara götürüp “Nahıj ohu” (yaşlılar işi) olarak meselenin formalitesine uygun yapılmamasını öncelikli hata olarak görüyorum.
Kayseri’de Omuz Omuza Verme Zamanı - 12/09/2018
Anavatanda anadilde eğitimin kısıtlanması nasıl ortak sorunumuzsa, TRT’de sürekli Çerkesçe yayın yapacak bir kanalın kurulması da halkımızın hayati bir ihtiyacıdır. Zaman kaybetmeden bunun sağlanmasını istemek hakkımızdır.
Bir Direniş Sembolü… - 24/10/2017
Bir tarafta Ğuaşo RUSLAN mücadelenin ve direnmenin sembolü olurken, bazıları da Ruslarla birleşmenin 460. yılı kutlamalarına katılır ve kimileri de onların peşinden koşar. Aynen fener alayında geçen askerlerin arkasından koşan çocuklar gibi.
Bütün Dünyada Milliyetçilik Yükselirken !? - 28/09/2017
Bütün dünyada milliyetçilik yükselirken bizim Çerkesler’de gerilemesinin nedenini araştırmak da başlı başına akademik tez konusu olur.
Asalet Kanda Değil, Duruş ve Davranıştadır - 17/08/2017
Siyasi kamplaşmanın en yoğun yaşandığı 80 öncesi dönemde Devrimci Çerkesler, Dindar Çerkesler ve Ülkücü Çerkesler olarak kamplaşmış olsak dahi “Çerkeslik” şemsiyesi altında bir araya gelebiliyorduk.
Türkiye Panoraması ve Biz Çerkesler - 24/07/2017
İttihat ve Terakki’nin günahlarını örtmek için Ermenilere uygulanan mezalimi bugün dahi inkâr etmenin nedenini iyi irdelemek gerekir. Acaba gasp edilen Ermeni malları ile bir alakası var mıdır? Menfaatlenenlerin dolduruşuna geliniyor olmasın?
Çerkesçe Tv İstemiyor muyuz Yoksa? - 20/05/2017
21 Mayıs’ı yılda bir gün hatırlayıp farklı günlerde farklı yerlerde etkinlik, anma veya nasıl yapacağını bilmeden bir güne sıkıştırma yerine “ÇERKES SOYKIRIM VE SÜRGÜNÜ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ” çalışmalarına bir an önce başlanması dileğiyle.
Uzunyayla’da Kar Yolları Kapardı; Ya Şimdi? - 14/03/2017
Duyduk ki DÇB temsilcileri Kaffed ile barış yapmak için Ankara’ya elçiler göndermiş. Kaffed de yelkenler suya inmiş.Bu kadar çabuk pes edecektiniz de kopardığınız yaygara neyin nesiydi?
Kurbanlar ve Kurbanlıklar - 23/09/2016
Bereket ki halkın iradesini kırabilecek bir plan yapmayı becerecek kadar zeki değiller. Hepimize büyük geçmiş olsun.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi