• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi13
Bugün Toplam270
Toplam Ziyaret1061583
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.425434.5633
Euro36.250536.3957
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
Aydının Asıl Görevi Çarpıtılmış Gerçeklere Karşı Mücadele Etmektir
27/09/2011

Bilmeyen ahmak, bilip de dile getirmeyen suçludur.

Fransız Atasözü

Çerkesler, okumuş ve eğitim görmüş insan sayısı bakımından Türkiye toplum ortalamasından oldukça üsttedir. Elimizde bir istatistik olmamasına rağmen, bizdeki kadar avukatı, doktoru, mühendisi, gazetecisi, öğretim görevlisi, öğretmeni, maliyecisi, subayı, polisi bol bir toplum daha yoktur. Okumak, sınıf atlamanın ve yoksulluktan kurtulmanın en garantili yollarından biri olarak görüldü hep. Beyaz yakalı emekçi olmak, rahat yaşama yolunu açan bir anahtardı Çerkesler için.
Bunun en bariz örneklerinden birini Maykop Devlet Hastanesi'nde gözlemledik geçtiğimiz günlerde.
Maykop Devlet Hastanesi'nin, personel, doktor, hemşire ve idari kadrosunun % 80'i Adığelerden oluşuyor.

Bilindiği gibi Adığeler, Adıgey Özerk Cumhuriyeti nüfusunun ancak % 22'sini oluşturuyor. Normalde hastanedeki oranın da buna paralel % 20'ler civarında olması gerekmez mi?

Evet ama öyle değil işte.

Tek örnekten hareketle sonuca gidilmez ama toplumumuzu tanıyan geniş kesimlerin kanaatinin de bu yönde olduğunu bildiğimizden, bu örnekten hareketle okuma ve eğitim görme konusunda Çerkeslerle ilgili yapacağımız genelleme çok da yanlış bir kapıya çıkmaz.

Anavatanda yaptığımız bu gözlem diyaspora için de üç aşağı-beş yukarı aynıdır.

...
Yalnız şu var ki, okumuş olmak, bir üniversite bitirmiş olmak, bir konuda eğitim görmüş olmak cahilliği gidermiyor; kişiyi aydın yapmıyor...

Toplumda şöyle kabaca bir gözlem yaparsanız, kalp cerrahlarından bilgili motor ustalarını; cilt hastalıkları uzmanından bilgili kaportacıları; göz doktorundan bilgili oto elektrikçileri... görürsünüz.

Okumuş olmak sadece bilgiye ulaşmanın yollarını açar insana.

Çarpıtılmış bilgileri düzeltme ve gerçeklere ulaşmada öncülük rolü okumuş insana düşer.

Bu kadar okumuş, eğitim görmüş insanı olan bir halkın içinden, çarpıtılmış gerçeklere karşı mücadele edecek aydınların çıkamaması ne kadar acıdır?  
Çerkeslerin en önemli sorunu kimliklerinin yok edilmesi, asimile edilmeleri ve kimliksizleştirilmeleridir.  
Çerkes kurumları, aydınları, siyasi grupları bu basit tespiti yapıp, bu olguya karşı bir mücadele politikası, proje ve strateji geliştiremiyor.  
Politika geliştirmek şöyle dursun, geliştirmeye çalışanlara karşı canla başla mücadele bayrağı açıyorlar, ki insanı esas kahreden de budur.  
ÇHİ (Çerkes Hakları İnisiyatifi) sürecinde yaşadığımız olaylarla bu gerçekle bir kez daha yüzleştik.

Unutmayalım, tarih her yapılanı da, yapılmayanı da kaydeder.  
Bugün ufukta Çerkesler için, Çerkes meselesini bir problem olarak Türkiye ve dünya kamuoyuna taşımak, politika geliştirmek ve siyasallaştırmak dışında bir yol görünmüyor.

Son derece haklı, içten ve temel insan haklarını kapsayan ÇHİ'nin talepleri Çerkesler ve demokrat kamuoyunda büyük ilgi ve destek gördü. Ancak en büyük direnç ve karşı çıkışı da yine Çerkeslerden gördü. Bu, psikolojik savaş ve korkutma tekniklerinden Çerkeslerin ne denli etkilendiklerinin bir kanıtıdır. Bu kadar çok okumuş ve eğitilmiş insanı olan bir toplumda, "Bizi kürtlerle aynı kefeye koyduracaksınız" diye saldırıya uğruyoruz. Oysa Çerkeslerin yok olmasının nedeni ne Kürtlerdir, ne Ermenilerdir, ne Rumlardır, ne de Alevilerdir.  
Çerkeslerin yok olmasının asıl nedeni "Türkiye Cumhuriyetinin inkar, imha ve asimilasyon politikalarıdır."
Bunu bimemek ahmaklık, bilip de dile getirmemek ise suç ve ihanettir !



3692 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. - 19/08/2024
Çerkes Diaspora tarihinde Balıkesir’in Gönen ve Manyas Çerkeslerine uygulanmış asimilasyon, inkar ve imha politikaları anlaşılmadan Türkiye Çerkesleri’nin neden bu kadar yoğun bir biçimde yok olduklarını anlamak mümkün değildir.
SÜRGÜNDEKİ ETHEM’İN HATIRATI DOLAYISIYLA TÜRK ORDUSUNA YAZDIĞI BİLDİRİ - 27/07/2024
Bizlere kitaplarda Kurtuluş Savaşı, ya da İstiklal Harbi diye öğretilen şey aslında bir iç savaştır. Bu savaşta Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar, verilen iç savaşın yanında bir ayrıntıdan ibarettir.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR-3 - 01/07/2024
Çerkeslerin “Met Çunatuko İzzet” (Bilgin İzzet) dediği Yusuf İzzet Paşa, rafları kitap dolu bir odada Ethem beyi kabul etti. Solgun, halsiz görünüyordu. Heyecanlıydı, kalkarak Ethem beyi karşıladı, —“Memleketi bir felaketten daha kurtardın" dedi.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR – 2 - 14/06/2024
Ticaret basımevini satın alarak kurduğu Yeni Dünya gazetesini başyazarlıkla birlikte Arif Oruç beyin buyruğuna vermişti. Yeni Dünya, sırtını Ethem beyin askeri gücüne, ününe dayayarak komünizmi savunuyordu.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR - 03/06/2024
Ethem Bey’in iyi bir eğitimi olmadığı için onu eleştirenler, onun üstün meziyetlerinin farkında değildirler.
KIZILORDU KOROSU’NA GEÇİT YOK! - 25/04/2024
Her şeye rağmen bu konserlerin yapılmasında ısrar edilirse, Kızılordu Korosu'nu her şekilde protesto edeceğimizi ve pişman edeceğimizi de bilin!
ETHEM, CELAL BAYAR’A YAZDIĞI MEKTUPTA KÜRTLER İÇİN ÖZERKLİK, ÇERKESLER İÇİN AZINLIK HAKKI İSTEDİ. - 20/04/2024
Ethem meselesi bir çelişkiler yumağıdır. Ondan bir hain çıkarmaya çalışan güruh, onlarca kitap yazmasına rağmen henüz bunu başaramamıştır. Ondan bir kahraman çıkarmaya çalışanların eli de T.C. yasaları ve saldırıları nedeniyle bağlıdır.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİNE BİR BELGE DAHA - 13/04/2024
Çok net şekilde Şark-i Karibcilerin bunak paşalar diye suçladığı Çerkes Teavün Cemiyeti’nin, istisnalar hariç, Çerkeslik için hiç bir gelecek tasavvurunun olmadığını görüyoruz.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİ - 07/04/2024
Osmanlı döneminde Çerkesler iki önemli Cemiyet oluşturdular. Bunlardan birincisi 1908 yılında Çerkes Osmanlı paşaları tarafından kurulmuş olan “Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”dir. İkincisi 1921'de“Şark-ı Karib Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyeti"dir.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi