• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi13
Bugün Toplam1720
Toplam Ziyaret1255644
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar42.628742.7995
Euro50.002050.2024
Semerkew
Ali İhsan Aksamaz
aksamaz@gmail.com
[Lazca-Türkçe masallar-2]
08/11/2025

 

 

[Lazca-Türkçe masallar-2]: “Tövbekâr eşkıya”

 Bir eşkıya çok günah işlemiş. Doksan dokuz kişiyi öldürmüş.

Bir gece yatmadan önce Allah’a dua etmiş:

--Ne olur Allah’ım, bu günahlarımdan nasıl kurtulacağımı bana rüyamda göster!

O gece rüyasında aksakallı ihtiyar bir adam görmüş. İhtiyar adam şöyle demiş:

--Falanca yerde bir dükkân inşa et! Dağda bir yeri temizleyip aç. Bir şeftali fidanı dik! Bu fidan büyüyüp çiçek açınca günahlarından arınmış olacaksın.

Eşkıya sabahleyin kalkar kalkmaz, rüyasındaki aksakallı ihtiyar adamın tarif ettiği yere gitmiş. Dağdaki o yeri temizleyip açmış. Bir dükkân inşa etmeye başlamış. Şeftali fidanını da dikmiş. Derken dükkânın inşaatını bitirmiş. Oradan gelip geçen herkese yemek ikram ediyormuş. Gel gör ki o şeftali ağacı bir türlü çiçek açmıyormuş.

Bir gün yoldan bir atlı geçiyormuş. Eşkıya, bu adamı durdurup çok yalvarmış ama atlı acelesi olduğunu söyleyerek kendisine ikram edilen yemeği yememiş. Eşkıya çok kızıp adamı tüfeğiyle öldürmüş. Sonra da pişman olup endişelenmiş:

--Ben ne yaptım böyle?!

Bütün gece boyunca gözüne uyku girmemiş:

 --Yüzüncü adamı da öldürdüm. Günahım daha da arttı!

Ancak sabaha karşı uykuya dalabilmiş. Eşkıya, rüyasında yine o aksakallı ihtiyar adamı görmüş:

--Sen dert etme! Aslında çok iyi bir iş becerdin! O öldürdüğün adam, birbirlerini seven oğlan ile kızı ayıracaktı. Onların düğününü bozmak istiyordu. Sen o kötü adamı öldürmekle iyi bir işe vesile oldun. Böylece de bütün günahların affedildi.

Eşkıya uykusundan fırlayıp pencereden dışarı bakmış. Şeftali ağacının çiçek açtığını görmüş. Çok sevinmiş:

--Çok şükür, günahlarımdan kurtuldum!

Bundan sonra da her zaman hayır hasenat işleri yapmaya başlamış.

[Görüyorsunuz, bir insan, başkalarının kaderine, evlilik işlerine karışırsa, bozarsa, bu insan öldürmekten bile kötüdür; büyük bir günahtır.]

 *******

 “Ar eşkiaşi ambai”

 Ar eşkias dido gyunaxi uğut̆u xveneri. Otxeneçdovit̆onçxovro [99] k̆oçi uqount̆u qvileri.

Ar seis onciapaşa Trangis oxveǯu:

--Mu iqven, Trangi çkimi, izmoce komoǯii, aya gyunaxepe muç̆o moiǯk̆aya.

Em seis izmoces ar badi kožiu. Aya badik uǯuki:

--Astei, astei yeis ar dukani dok̆idi, daği donç̆vai do ar ant̆amaşi nergi kodorgia. Aya nergina irdas do ipukias, gyunaxi moǯk̆ei gaqvenya.

Ç̆umanişina iselustei, badikna nogu yeişa igzalu. Daği donç̆vau, dukani ok̆idus kogyoç̆k̆u. Ant̆amaşi nergiti kodorgu. Dukani dik̆idu. Mitxani mik̆ilat̆u mtelis gyai çapt̆u, hama ant̆ama xolo va ipukiu.

Ar dğas ar k̆oçi ʒxeniten nit̆u. K̆oçis eşkiak oxveǯu hama gyai vaç̆k̆omu acele voe yado. Eşkias komeşvabğu do t̆ufeğiten k̆oçi doqvilu.

Derdis kodololu, aya mu mağoduya. Mteli sei va unciun: “Oş k̆oi dop̆ilia, ar gyunaxi çkva komomanžinuya.”

Ç̆umanik̆ele kodvanciu. Žiops izmoces xolo aya badi, “derdi mo ikipya, si aǯi dido k̆ai dulya qvia, ina qvili k̆oçik qoopeli biç̆i do k̆ulani ok̆oǯk̆asint̆u. Entepeşi dugunişi ok̆oxu unt̆u, hama si aya k̆ai dulyas xe nuǯqvia, p̆at̆i k̆oçi doqvilia do mteli gyunaxi kamuiǯk̆ia,” u3’u badik.

K̆oçi yeʒxont̆u do pencereşen gamiǯk̆edu. Gamiǯk̆eduşi, ant̆ama dipukieleen. Dido k̆ai aǯonu gyunaxepe kamomaǯk̆uya do. Emuşk̆ule mteli sebabişi dulyape ikumt̆u ya k̆oçik.

 [Xoş žiopt, igbalişi, oçilu-okimocuşi dulyapesna k̆oçi ak̆atas do ok̆oxvas aya dulya dido gyunaxi yen, k̆oçi oqviluşen dido p̆at̆i dulya yen.]
[Kaynak kişi: K̆ak̆e Memedis Asuli Doliže- Narak̆ize, 1919 doğumlu, Sarpi Köyü, Batum, (Kaynak kitap: Ʒiala Narak̆iže, “Lazuri T̆ekst̆ebi”, Gamomʒemloba “Batumis Şota Rustavelis Saxelmʒ̆ipo Universit̆et̆i, Batumi, 2015, (Gürcü Alfabesinden Latin Alfabesine çevriyazı, düzenleme ve Lazcadan Türkçeye çeviri: Ali İhsan Aksamaz, İstanbul, 2020)]

aksamaz@gmail.com



323 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

[Lazca-Türkçe Masallar-6] - 13/12/2025
Bir zamanlar adamın biri dağlık bir yerde ateş yakmış. Ateş, etrafa da yayılmış. Derken ateş bir ağacı da sarmış. O ağacın üstünde bir yılan oturuyormuş. Yılan, yanan ağaçtan kaçamamış. Orada sıkışıp kalmış. Haykırmaya başlamış.
[Lazca-Türkçe Masallar-5] - 06/12/2025
Mulava Emmi, o yıl Budiati adlı yerde yeni bir tarla açmış. Bu yeni açılmış tarlada çok iyi de mısır yetişiyormuş. Gel gör ki mısırların körpe zamanında tarlaya ayı ve domuz dadanmış.
[Lazca-Türkçe Masallar-4] - 29/11/2025
Bir varmış, bir yokmuş, bir dev varmış. Bu dev, köy halkının dereden su almasına izin vermiyormuş. Su almak için illa her gün bir genç kızı o deve verecekmişsin, işte o zaman dereye gitmene izin veriyormuş.
[Lazca-Türkçe masallar- 3] - 23/11/2025
Kader, Akıl ile karşılaşıp sormuş: --Sen mi daha iyisin, yoksa ben mi? Akıl şöyle demiş: --İnsanoğluna sor, o sana söyler. Kader, bütün dünyayı dolaşmış. İnsanlara kulak vermiş; kimin bu konuda ne düşündüğünü anlamak istiyormuş.
[Lazca-Türkçe masallar-1] - 25/10/2025
Bir padişah, milletinin bazı konulardaki fikirlerini anlamak için tebdîli kıyafetle köyleri dolaşıyordu. Aynı gün diğer bir köye giderken gece yarısı oldu. Fakat padişah hâlâ yoluna devam etti. Yolda üç adamla karşılaşıp sordu: --Siz kimsiniz?
LÂZCA-TÜRKÇE SÖZLÜ TARİH -15 - 22/09/2025
--Adın ne? --Ğalibi. --Nerede doğdun? --1910 yılında Arhavi’de doğdum. --Anne ve baban var mı? --Hayır, onlar 1917 yılında Ünye’de vefat ettiler ...
LÂZCA-TÜRKÇE SÖZLÜ TARİH -14 - 17/09/2025
Cihan Harbi sırasında bu çocuk beş yaşındaydı. Ailesiyle beraber [Arhavi] Çarmati köyünden muhacir çıkıp [Atina/] Pazar kentine gitti.
LÂZCA-TÜRKÇE SÖZLÜ TARİH -13 - 09/09/2025
Şimdi, evimi nasıl inşa ettiğimi anlatacağım! Uzun zamandır bir ev inşa etmek istiyordum. Evi inşa etmek için lazım olan bütün ahşap malzemeye biz kereste diyoruz. Keresteyi de âdet olduğu üzere dağdan temin edecektim.
LÂZCA-TÜRKÇE SÖZLÜ TARİH -12 - 31/08/2025
Hopa küçük bir şehir. Dört uzun sokağı var. Şehirde fırın var, bakkal var, çeşit çeşit mallar satan dükkânlar var, demirciler var, kalaycılar var. Sahan, tava, güğüm, kazan, tepsi, kepçe yapıp satan bakırcılar var...
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi