Ahmet Altunok
BELEDİYE OTOBÜSÜNDEKİ DENSİZ
16/07/2022 90'lı yıllardı... İstanbul’un Bayrampaşa semtinde Uzunyaylalı bir arkadaşımızın işletmekte olduğu kıraathane vardı. Fırsat buldukça gidip gelenlerle laflardık. Hafta içi dahil ne zaman uğrasak birkaç arkadaşımızı bulabiliyorduk. Birbirinden duyan hemşehrilerin de katılımıyla aynı dili konuşan, aynı kültürden gelen bir grup oluşmuştu kahvede. Yolu o tarafa düşen mutlaka buraya uğrardı. Benim işyerim yakın olduğu için günde 1-2 defa uğrar, oyun oynamasam da bir çay içer, sohbetlere katılır, tekrar işime dönerdim. Yine bir hafta içi uğradığımda oyun oynayan arkadaşlarımız ile yanlarında oturan birkaç kişiyi bir arada buldum. Ben de oturdum. Çerkes olan işletmecimiz Ahmet abi ‘’Çay içer misin?’’ dedi Çerkesce, ben ‘’Tabii ki isterim’’ dedim. Bu sırada yan tarafta oturmuş bizi dikkatlice dinleyen temiz yüzlü bir adam bize doğru seslenerek, ‘’Siz Çerkes misiniz?’’ diye sordu. Ben, yaşça da bizden büyük olduğu için hemen ayağa kalktım ve ‘’Evet amca, Çerkesiz. Buyrun masamıza’’ dedim. ‘’Hayır” dedi, “Buyrun birlikte şu yan masada oturalım, müsaitseniz sizlerle biraz sohbet etmek isterim.’’ Arkadaş bize iki çay getirdi ve sohbete başladık. ‘’Ben aslen Çorumluyum’’ dedi adam, ‘’Çerkesim, Abzexim ve İsviçre’de yaşıyorum. Benim kaldığım bölgede Kayseri ilinin yerlileri çoğunlukta. Oturduğumuz küçük kasaba adeta Kayseri’nin bir yerleşim birimi gibi. Camimiz ve kahvehanelerimiz de var. Ben onlarla tanıştığım ve Çerkes olduğumu öğrendikleri günden itibaren çok saygı gördüm, bana çok itibar ettiler. Her gidişimde ‘Çerkes beyi, hoş geldin’ diye karşılanıyorum. Bana bu itibarı sağlayan da kuşkusuz sizlersiniz, yani Kayseri’nin Çerkesleri. Kayseri’nin yerlileri Çerkeslere o kadar çok saygı duyuyorlar ki, merak ettim, İstanbul’a gelişimde ‘Uzunyaylalı Çerkesleri nerede bulabilirim’ diye sordum. Bayrampaşa’da bir kahveleri var dediler. Bunun üzerine bugün buraya sizlerle tanışmaya, sizlere teşekkür etmeye geldim’’ dedi. Biraz mahcup olmakla birlikte teşekkür ettim amcaya. ‘’Eve doğru gidelim, misafirimiz ol’’ dedim. Müsait olmadığını söyledi ve sonrasında da yolcu ettik kendisini. ***. Gelelim Kayseri’de bir belediye otobüsünde yaşanan sevimsiz, aşağılık, faşist, sarhoş bir ırkçı tarafından sergilenen olaya… Hukuken mutlaka takip edilmesi gereken bir olay ve cezası neyse almalı. Fakat yukarıda anlattığım olayın benzerlerinin Kayseri’nin rutininden olduğunu da hatırımızda tutalım lütfen. Bu densizinkine benzer çıkışların istisna olduğunu bilelim ve öfkemize yenilip düşmanlarımızı sevindirecek refleksler göstermeyelim. Biz Çerkesiz ve sağduyu da bunu gerektirir zaten. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Kayseri Mitingi, Kusur Arayıcılar ve Sefer Amca - 17/09/2018 |
Yapılan bir işin eksiğini bulmak ve konuşmak her zaman kolaydır; ama karar alıp icraate geçmek, hele ki meydanlara çıkıp kimliği için talepte bulunmak herkesin harcı değildir. Biz bunu biliyoruz, vicdanı olanlar da biliyor. |
Bir Gizli Kahraman: Suriyeli Doktor Ahmet - 14/08/2018 |
Her gelen Doktor Ahmet'i soruyordu. Belli ki fedakar, toplumu için yaptığı işleri kendine vazife bilen bir gizli kahramandı Doktor Ahmet. |
Çerkes Hasan, 15 Temmuz Şehitleri ve Edirnekapı Kavşağı… - 14/07/2017 |
Hiç olmazsa kabrinin bulunduğu kavşağın adının “Çerkes Hasan Kavşağı” olarak değiştirilmesi bu vefasızlığı bir nebze olsun giderebilir. |
Kader Ah Kader… - 12/06/2017 |
Çaylarımızı yudumlarken Yusuf Amca'ya nasıl cevap vereceğimi düşünüyordum. Zira bahsettiği kişi iyi tanıdığım bir aile idi. Hatta arkadaşımın annesiydi. Ancak birkaç ay önce vefat etmişti. |
Çerkes Toplumunda Bir Yetim ve Toğuz Muammer - 05/11/2016 |
12-13 yaşlarındaydım. Kıtlığın ortalığı kasıp kavurduğu günlerdi ve geçim çok zordu. Tüm bu zorluklarla baş etmeye çalışırken üstüne bir de babamı kaybetmiştim. |
İletişim Çağı, Facebook Çerkesliği ve Kadriye Abla... - 09/10/2016 |
Kuşkusuz iletişimin ve Facebook'un başka toplumlara olduğu gibi bizim toplumumuza da kazandırdığı ve kattığı çok şeyler var. Ya kaybettirdiklerini hiç düşündük mü? |